Bayram geliyor, herkesin yüzünün gülmesi moralinin iyi olması lazım, ama büyük bir kesim hayatından memnun değil.. Çünkü Ekonomik yönlü sıkıntılar konusunda, işsiz gezen ve artık ne iş olursa (buna yasadışı dahil) yapacak derecede gözükara olanlar kadar, sanayi ve iş dünyasının mensupları isyan noktasına gelmiş durumda..
Şahsına ve bu noktaya kadar gelmiş olmasına saygı duyuyoruz, hatta takdir bile ediyoruz.. Ama bizim yaklaşımımız bunların ötesinde farklı bir konu.. Biz olayın Gaziantep'i ilgilendiren ve maalesef yıllardır süregelen kötü bir alışkanlık yönüne bakıyoruz..
Daha çok atanmış Milletvekili ve tayin edilmiş Bakan olarak değerlendirdiğimiz Sayın Mehmet Şimşek'ten beklenen Gaziantep yönlü performans şu ana kadar hep eksi yönde.. Buna karşılık ağırlama uygulamaları, gösterişli gelip gitmeler hep üst düzeyde.. İnsanın "keşke Kemal Unakıtan, Eskişehir yerine Gazinatep'ten aday gösterilseydi"diyeceği geliyor.. Çünkü Eskişehir ve Eskişehirspor için Kemal Unakıta'ın seçim öncesi ve sonrası yaptıkları meydanda..
Ya bizde ?
Koskocaman HİÇ..
Bu şehirde yetkili ve etkili konumdaki herkes seferber oluyor ve tüm enerjiler, maddi manevi Şimşek'in gelişiyle gidişindeki programlar için harcanıyor.. Maalesef Gaziantep olarak en büyük zaafımız galiba burada yatıyor.. Kürşad Tüzme'de öyle değilmiydi ? Bir kere şunu kabul edelim.. Sayın Şimşek yazılı olarak Gaziantep'i temsil ediyor, ama şu ana kadar bu şehrin konumu gereği ekonomi yönlü kayıplarında, ne yazık ki, tek bir adım bile atmış değil.. Ama gelin görün ki, Sayın Şimşek bu şehre adım attığında, bir omuzlara alıp taşınmadığı kaldı.. Bu nasıl anlayıştır, bu nasıl zihniyettir, inanın anlamakta zorluk çekiyoruz..

*YAĞLAMA BALLAMA İŞİNDE ÜSTÜMÜZE YOK

Enteresandır, Şimşek'i Gaziantep'e olan ilgisizliğine yönelik bir tavır yok, uyarı yönlü dik duruş sergileyip tepkisel bir kararlılık gösterisi yok.. Sadece toplantılarda veya son ödül töreninde olduğu gibi, sitem dolu sözler var.. Sonrası ?
Sonrasında yine hahaa kikiiki.. Yemeler içmeler, sohbetler, gezmeler, açılışlar ve uğurlamalar.. Bu kez daha da ileri gittik ve Sayın Şimşek'in doğduğu şehir olan Batma'a ve Gercüş ilçesiyle köyüne kadar gittik, oralara hizmet yaptık..
Bunlar iyi güzel de, Allahaşkına biraz abartmıyormuyuz ?
Şimşek'in köyüne yardımı ve hizmete yapmak bize mi kaldı ?
Peki bize kim yardım edecek ?
Bir ara yanılmıyorsam, önceki belediye döneminde Tunceli'ye kadar belediye hizmetleri de götürmüştük.. Sonuç, sıfıra sıfır, elde var sıfır..
Galiba ne kaybediyorsak, bu anlayış yüzünden kaybediyoruz.. Teşvik meselesinde Başbakana da böyle yapmamışmıydık ? Sonunda bahsettiğim manada tepki verip dik duruş sergileyen Kahramanmaraş, bunun karşılığı olarak teşvik kapsamına alınmamışmıydı?
Ne hazin değil mi ? Hep kandırılan, hep aldatılan, hep sömürülen bir kent olmak ve bu kentin haklarını savunup korumakla yükümlü olanların ise, bunların düzelmesi adına gerekli kararlılığını göstermekten çok, yağlama ballama işlerinde ön planda gözükmesi bizleri kahrediyor..

*GAZİANTEPSPOR İYİCE KADERİNE TERKEDİLİYOR Bu kez farklı bir gözlemde bulunmak istiyorum.. Cumartesi günü Gaziantepspor'un hayati derecede önemli Konyaspor maçı vardı.. Kamil Ocak Stadına giriyoruz ve baktığımızda şeref tribününde parmakla sayılacak kadar zevatın olduğunu görüyoruz.. Tribünleri zaten söylemeye gerek yok.. Bedava bilet dağıtılan öğrenciler ile birlikte, bilet alıp giren veya kombine bileti olanların sayısı 3 bini bulmayacak kadar az..
Saate bakıyorum, 14'e yaklaşıyor.. Ama aynı saatte Sanayi Odasının ödül töreni var.. Tören sonrası bir lunaparkın açılışı var, geziler var, yemekler ve sohbetler var.. Bunların hepsi, şehri kabinede temsil eden Bakan Mehmet Şimşek'in gelişine göre düzenlenmiş..
Ama o kadar program arasına 10 dakikalığına da olsa, Gaziantepspor-Konyaspor maçı eklenmemiş.. Oysa daha birgün önce Gaziantep Milletvekili olarak bilinen Mehmet Şimşek, Fenerbahçe kulübünü ziyaret ediyor, orada kulübün resmi üyesi yapılıyor ve boy boy fotoğraflar çektiriliyor..
Madem spora ilgili, o zaman elbette Sayın Şimşek'i, Kamil Ocak'ta görmek isteriz.. Kaldı ki, adı bu sahaya verilen rahmetli Kamil Ocak'ta kendisi gibi devlet bakanıydı ve şehre büyük hizmetler yapmıştı..
Neyse hepsini geçtik ve maçın başlamasını beklemeye koyulduk.. Ama kafamdan bir türlü silemiyor ve "neden böyle oluyor, neden Gaziantepspor gittikte dışlanıyor ve kaderine terkediliyor?"diye atıp tutuyorum..
Sonra bu olumsuzlukları tek taraflı düşünmemem gerektiğini düşünüyor ve bu olayı madalyonun öbür yüzünden değerlendirmek istiyorum..

*BAŞKAN VE YÖNETİM ŞEHİRLE BARIŞIK OLAMADI Evet.. Ne yazık ki, Gaziantepspor'u yönetimsel bazda temsil edenler şehirle yeterince barışık olamadılar.. Üstelik bu yönde öyle fazla çaba filan da sarfetmediler.. En başta iletişim yönünde zaafiyet yaşadılar, kent yöneticileriyle, taraftarlarla, hatta basın ile ciddi anlamda iletişim kurup, Gaziantepspor'un adına yaraşır strateji izleyemediler.. Tam tersine özellikle medya işine daldılar ve herkesi birbirine düşürecek bir yol izlediler.. Medyada herşeyi kişisel olarak değerlendiren bazılarını, kulübün idari ve teknik yönlü işlerine alet edecek kadar ciddiye alıp büyük hatalara düştüler.. Haliyle bir Celal Doğan portresi ve DİK DURUŞ gerçeğine alışmış olan bizim gibi düşünenler, İbrahim Kızıl'ın ve birlikte olduğu bazı arkadaşlarının Gaziantepspor'u temsil zaafiyetlerine tanık oldular..
Önceleri bu gerçeğin farkına varılamadı, ama şimdilerde herşey su yüzüne çıktı.. Gaziantep şehrinin imajını sarsacak bir teknik adam konuşmalarının hırpaladığı Gaziantepspor'u temsil edenlerin, özellikle temsilde ve parasal yöndeki zaafları, herkesi hayal kırıklığına uğrattı.. Sanıyorum bu nedenledir ki, başta ilin valisi olmak üzere, belediye başkanları, iktidar partisinin il teşkilatı, odalar ve çok sayıdaki sanayici ve iş adamı, Gaziantepspor konusunda hassas davranmıyor..Yaklaşımlar hep yüzeysel oluyor..

*ESKİDEN PLAN VE PROGRAMLAR GAZİANTEPSPOR MAÇINA GÖRE YAPILIRDI Sadece Mehmet Şimşek'in programı bunun için en güzel örnektir.. Eğer durum farklı olsaydı, aynı güne denk gelen Bakan gezisinde, Gaziantepspor'un hayati önem taşıyan karşılaşması için 10 dakika bile çok görülmezdi.. Kimbilir belki sanayi odası bile ödül törenini, "Saat 14'de Gaziantepspor'un hayati maçı var, herkes maça gider, bizlerde gitmeliyiz "diyerek farklı saatlere kaydırabilirdi.. Ama dediğim gibi, artık planlar, programlar Gaziantepspor'a göre yapılmıyor.. Tüm bunlar da yukarıda dediğim gibi Gaziantepspor'un kendi kaderine terkedilişinin belgesi oluyor..

*HAVAALANI KAVŞAĞINDAKİ KARANLIK KAZALARA DAVETİYE ÇIKARIYOR Artık gece uçuşları başladı, ILS cihazı da çalışıyor.. Alanda sorun kalmadı, ama gidişte benzin istasyonu bulunan köşedeki kavşağın karanlığı, herkesi korkutuyor.. Daha öncede yazmıştım ve bu kavşağın havaalanına dönüşte sıkıntılar yarattığını, özellikle geceleri tehlikeli olduğunu ifade etmiştim..Gece seferleri olmadığı için bu eksiklik fazla dikkati çekmiyordu ama şimdi adeta sırıtıyor.. Kardeş şehirler isimleri verilen bu kavşaga en kısa zamanda aydınlatma konulması gerekiyor. Vilayetin, büyükşehir ve Tedaş'ın bu konuda hassas davranmasını bekliyoruz..

*Hepinize iyi haftalar