Hele de 80'li yıllarda ?para, şike işte Fener işte? tezahüratlarına mazhar olmuş bir takımın başkanı odaklı bir operasyon hiç şaşırtıcı değil. Tabii malum şahsiyetin ordu ihalelerindeki başarısı ve generallerin  büyük kısmının son yıllardaki karşılaştığı ?Ergenekon? operasyonunun futbol uzantısı olabileceği izlenimi doğuruyor olup bitenler?
 
Yine aynı deneyimden esinlenerek şunu da tahmin edebiliriz ki mevcut kirli yapılar tasfiye edilip, hükümete yakın Antep deyişiyle ?teze? derin yapıların oluşturulacağı öngörülebilir. Zaten endüstriyel futbolun ?yok artık? düzeyindeki çılgın transfer piyasasında dolaşan rakamlar, futbol denilen ?kutsal? oyunun doğasını/kimyasını epey zaman önce değiştirip bozmuştu. Hem de futbol dilencilerinin/sevdalılarının tüm direnişine rağmen?
 
Paranın hükmünün tek geçer akçe olduğu kapital sistemde, adına ?şike? denilen (Fransızca 'chique'  kelimesinden dilimize geçivermiş Tanzimat sonrası dönemde)  ve gerektiği zamanlarda, ihtiyaç dâhilinde oyunun/maçın saha dışında oynanması/organize edilmesi durumunu doğurdu. Oysaki biz dememiş miydik: ?Batı?nın iyi yönlerini alalım, kötü yönlerini almayalım.? diye?.. Her ne kadar edebiyat üstatlarından Ahmet Hamdi Tanpınar, bunun mümkün olmadığını çok evvelden bize söylemiş olsa da...
 
Velhasıl ?futbol etiği? denilen güzelliğin kendini paranın kucağına yumuşakça bıraktığı erotik bir durum hâsıl oldu zaman içerisinde... Her ne kadar mevzu, perde arkasında olsa da perde arkalarında olup bitene, kendi mahremiyetini yaşayamadığı için başkalarının mahremiyetini röntgenlemeye meraklı bir toplumda ?şike? iddiaları, her sezona şampiyonluk kadar damgasını vurdu.
 
Ya ?şike şike şampiyon olunacak?tı ya da ?şike şike bu ligde kalınacak?tı? Başka yolu yoktu? Masada duran paranın büyüklüğü her şey için mübahtı? Hem her daim ?başarı?nın kutsallaştırıldığı bir toplumsal yapıda kazandıktan sonra gerisi laf-ı güzaftı, değil mi?..
 
Dileriz ki son operasyonlarla seçim sonrası yaşanan krizleri gölgede bırakan ?şike mevzusu?, yıllardır iddia edildiği üzere ?şike yoktur, şike söylentileri futbol taraftarlarının hastalığı?dır söylemini ber-taraf eder, memleket futbolunun asli hastalıklarından olan ?şike? davası araya ensesi kalın dayılar/amcalar girmeden, üstü kapatılmadan tedavi edilir.
 
Bu arada şunu da vurgulayalım derdimizin iyi anlaşılması adına: Tabii, isteriz ki bu iddialar temelsiz çıksın? Ancak, bilmem hangi kulübün küme düşürülmesi ?memleket futbolunu bitirir? manasına gelen traji-komik söylemlerin sahipleri de şunu bilsin ki biten memleket futbolu olmaz, o kulübün kendisi olur? Eğer suçlu olduğu ortaya çıkan kulüp, buna rağmen küme düşme cezası almazsa memleket futbolu asıl o zaman biter. 
 
Bir de işin ironisi var: Bank Asya Ligi'ni şifresiz kanal verdiği için (TRT ve türevleri) malum takım taraftarları için de bir güzellik olarak görülebilir. Geçtiğimiz sezon, görece temiz oynanan Bank Asya Ligi'ni ?kirletmesi ihtimali?ne şerh koyarak tabi ki?
 
Hatta bu durumda başka kentlerden devşirdikleri taraftar toplulukları da kendi kent takımlarına, ait oldukları yere dönebilir. Bu durumun da memleket futbolunda ayrı bir sinerji yaratabileceği pekala düşünülebilir. Buradan verilecek olası küme düşme kararı sonrası şampiyonluğun Gaziantepspor'a sirayet edeceği esprilerini ciddiye alanlara ise ?Böyle bir şampiyonluk eksik olsun.? demek isteriz. Yeter ki lig temizlensin, başka ihsan istemez.
 
Bir de unutmadan ekleyelim: Futbolumuzda yıllardır tribünlerde konuşulan, ununu eleğini asmış takımın komşu takıma kıyak geçip maça pek de asılmaması anlamında kullanılan ?hatır şikesi? var ki hukuki açıdan değilse bile sosyolojik ve etik açıdan araştırılıp değerlendirilmeyi bekliyor.
 
Sevgili okura son bilgi: Futbol tarihinin kanıtlanan ilk şikesi İngiltere?de 1900 yılında kümede kalmak için kazanmak zorunda olan Burnley?in Nottingham Forest oyuncularına teklif ettiği adam başına 5 sterlin?