Ağlamak gülmenin kardeşidir derler. Bazı zamanlar gülme krizine kapılır ardından da ağlamaya başlarız, ama az asıl kardeşlik bu değil, gece olduğunda bir süre sonra sabah olacağını bildiğimiz gibi her ağlamanın da arkasından güleceğimiz günlerin geleceğini bilerek yaşamalıyız. Yani umudumuzu yitirmeden, kaybettiklerimize değil kazanacaklarımıza bakarak, aynı zamanda kazandığımızda da kaybetme ihtimalimizi göz önünde bulundurarak burnumuz kaf dağında gezmemeliyiz. Mutlu olmanın kıymetini yaşadığımız acılarımız anlatır bize, acılarda mutlu olmanın ne kadar güzel bir duygu olduğunu? Sürekli mutlu veya hüzün yaşadığınızı düşünsenize, elinizdekilerin kıymetini anlamanız ne denli zor olurdu, yaşayacağımız her acı bize bir ders verir, ama gönül gözümüz açıksa görebiliriz verilen dersi, her acıdan bir iyilik çıkarabilmeyi öğrenmiş olmamız gerekir. Eğer gönül gözümüzü hep açık tutarsak umutlarımıza bağlı kalmamız da çok kolay olacaktır. Hayattan tat almak çok da zor değil aslında, sadece ve sadece nefes alabildiğimiz için bile mutlu olabiliriz, maneviyatımız ne kadar güçlü olursa yaşama o kadar bağlı ve huzurlu yaşarız. Kendinizi görmeye başladığınızda gücünüzü de fark edeceksiniz. Gül zevkin simgesidir, dikende üzüntünün, fakat diken gülü korur. Onlar ayrılmaz bir bütündür.(anonim)