Her insanın sevdiği kadar, sevilmeye hakkı var. Aşkın adresi yanlışsa, sürekli acı çekilir… Kundura ayağa, elbise bedene uymazsa, giyilmez. Yakadaki gül bile uyum ister. Sevgi de uyum ister, adresini bulmalı, hasrete yenik düşmemeli. Eşit paylaşılan sevgiler, uzun ömürlü olur. 'Yanlış kalbe imza atma yanarsın. Hem kendini hem de başkasını yakarsın' diye düşünebiliriz. Aslında hiç kimse acı çekmek için aşık olmaz… Her insan özlediği kadar, özlenmek ister. Aradığı kadar, aranmak ister. Az dinler görünse de konuştuğu kadar karşısındaki insanın da konuşmasını ister. Sır verdiği kadar, sır almak ister. Fazla ketum ve çok soğuk insanlardan kimse hoşlanmaz. Çünkü onlar gizlice ceza keser, not kırarlar. Üstelik hiç haklı olmadıkları halde… İlgili ilgiyi, görgülü görgüyü bekler ve ister. İlgi görmeyen muhabbet kuşu bile, kafesine döner, sesi çıkmaz. İlgisizlikten an gelir, köşede duran karpuz bile çatlar. Sevgi ve aşkın gıdası ilgidir. İlgisizliğin bitirmediği şey, yok gibidir. Sahte ilgi ise, ilgisizliği perçinler… Sevenin ödülü, ayrılık ise, sevmeyene aşkı, nazar değdirir. Eninde sonunda, seven aklanır, yıllar sevgisize, hep baş eğdirir. Sevginin erdemine, bilincine ve önemine sahip olmak, sevgiyi koruyabilmek, bazıları için kolay, bazıları için ise çok zordur. Ne aradığını ve ne bulduğunu bilen için kolay, ne aradığını ve ne bulduğunu iyi anlayamayan ve sık sık kararsızlığa düşenler için ise, çok zordur… Bir düşünür: 'Ne aradığını bilmeyen, ne bulduğunu da bilemez' demiş… Çok da doğru söylemiş. Bence mutluluğun anahtarı bu sözde gizlidir. Şu kısa ömürde, kalıcı ve tatmin edici mutluluk ve karşılıklı sevgi için insan, önce ne aradığını ve neyi bulduğunu, iyi anlayıp, tüm yetenekleri ve olanakları karşında, kendisine en uygun seçeneğin, hangi gerek şart ve yeterlilikte olduğunu, kaybettiği zaman, yokluğunu ve acısını hissedeceği sevginin tanımını iyi yapıp, tam olarak sevmeyi ve sevilmeyi hissettiği ve onu sürekli koruduğu ve korumakta kararlılık ve gayret gösterebildiği zaman, mutsuz olması mümkün değildir… Sevenler küserse, her şey azalır, görmeler azalır, duyma azalır. Ömürler bir anda, sanki kısalır, sonunda sadece, pişmanlık kalır. Sevgisiz ortamda, nankör haz alır, mutsuzluk her yönden başlar ve çoğalır. Sevenin yüreği, daha daralır, ağaçta çürüyen, bir elma kalır… Tüm şarkılar öksüz ve yetim kalır, kovanda ne petek, ne de bal kalır. Sevginin bahçesinde, unutan unutulur, yersiz akan gözyaşı, sevgiyle kurutulur. Kişi neyi ekerse, biçerken onu bulur. Kalın sağlıcakla değerli okurlarım…