En çok da şu Tolunay Kafkas'ın havasını söndürdükleri için sevindim bu galibiyete.. Hele o ikinci yarının başında futbolcularımıza takındığı tavır, bu futbol adamının fair play anlayışından uzak, lümpen görüntü sergilemesi, oldum olası bana itici gelmiştir..

Onun için ikinci yarısını keyifle izledim maçı..İlk yarıda yoktum çünkü Fatma Şahin hanfendinin 'GELECEĞİN GAZİANTEP'ini' sunacağı toplantıya gitmiştim.. Onun için de Gazinatepspor'un Karabük ile bu maçını canlı izleyemeyeceğimi düşünüyordum.. Ama Sayın Şahin, bin kişilik salona tüm şehri çağırınca partililerin de erkenden salona doldurmasıyla, kargaşa, itiş kalkış toplantısına dönüşünce bırakıp ofise döndüm..

Doğrusu keyif aldım Gaziantepspor'lu futbolcuların Karabük karşısındaki mücadelesinden..11. Dakikada mükemmel hazırlanan, Cenk'in akıl dolu hareketleri ve pasıyla Traore'nin attığı golden sonra çok akıllı oynadı bizimkiler.. Karabük çaresiz kaldı adeta.. Binya deli etti Karabük forvetini ve Enerano'yu.. Bir hafta önceki Akhisar karşısındaki çaresizlik ve dağılmışlık, yerini sorumluluğa sevketmişti..

Herkes yardımlaşıyor, pas yapıyor, presle kazanılan topları iyi değerlendirmeye çalışıyordu. Maçın 70'nci dakikasında bizim Orhan baba'ya ' Gaziantepspor gol atmak istese tam sırası, Karabük'te disiplin kayboldu, biraz ileri çıksalar 2'nci gol gelir'demiştim.. Sanki topçular beni duydu ve biraz sonra Karabük kalesine gitmeye başladı. Nitekim önce Serdar'ın, sonra Medunjanin'in topları direkten döndü.. Son bölümlerde Karabük'ün çırpınışı sonuç getirmedi ve bizimkiler tam da zamanında 3 puan alarak kafalarda oluşan endişeyi kısmen de olsa azaltmış oldu..

Bunun nedeni, dün alttaki takımlardan Kayseri Erciyes ve Elazığ'ın almış olduğu galibiyetlerdir. Eğer Gaziantepspor Karabük'ten 3 puan almasaydı, hedef takım haline gelecekti. Hala da tamamen kurtulmuş değil..