Sanık Ener, "Ben suçsuzum diyen kim varsa, ondan daha suçsuzum. Örgütle 17-25 Aralık'tan sonra tamamen irtibatımı kopardım. Asılsız ihbarlar yüzünden buradayım. Kızıp ayrıldığım ortaklarım yüzünden bu hallere düştüm." dedi.

HÖSÜKOĞLU TANIK OLARAK DİNLENDİ

9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen üçüncü duruşmasında "silahlı terör örgütünü yönetmek" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapsi istenen tutuklu sanık Ener ile avukatı hazır bulundu. Duruşmada tanık olarak dinlenen Mehmet Akif Hösükoğlu sanık Ener'in uzaktan akrabası olduğunu belirterek, "Cahit Nakıboğlu İlkokulu'nun (KHK ile kapatılan) 5. katında düzenlenen cemaat toplantısına katıldım. Toplantıda Kur'an-ı Kerim okundu, sohbet yapıldı. Z.K hoca dini konularda sohbet verdi. Örgüt kapsamında bir şeye şahit olmadım. Toplantıya Mehmet Kocatürk (FETÖ'nün firari bölge imamı) ile Murat Elmas (Tutuklu il imamı) ve sanık katılmıştı." diye konuştu.

Mahkeme başkanının toplantının tarihini sorması üzerine tanık Hösükoğlu, 2015 yılı Nisan aynı olabileceğini ancak tedavi gördüğü için tam hatırlamadığını söyledi. Tanık Hösükoğlu, ayrıca örgütün Gaziantep'teki para transferlerini yöneten İ.O'nun, Ahmet Selim Ener'in yurt yaparak kendilerine verdiğini söylediğini aktardı.

EMRE NAKIBOĞLU DA DİNLENDİ

Örgütün para kasası olduğu iddia edilen Naksan Holding davasının tutuksuz sanığı Emre Nakıboğlu da duruşmada tanık olarak dinlendi. Nakıboğlu, sanığın Türkçe Olimpiyatlarına sponsor olan firmalar arasında yer aldığını kaydetti.

KAPLAN:FETÖ'CÜ OLDUGUNU DUYDUM

Tanık Yusuf Kaplan da 17-25 Aralık'tan önce Edacan inşaat firmasının FETÖ'cü olduğunu duyduğunu anlattı. Tutuklu sanık Ahmet Selim Ener, belirtilen toplantının yapılmadığını iddia ederek, bölge imamı Mehmet Kocatürk'ün hakkında hazırlanan iddianamede, belirtilen tarihten çok daha önce yurt dışına çıktığına değinildiğini söyledi. Mahkeme Başkanı sanığa, "aranızda husumet mi var? Neden böyle ifade versin" diye sordu.

Sanık Ener de çocuklarını Cahit Nakıboğlu İlkokulu'ndan almak için gittiğinde tanığın kendisine "Biz burada dinli, imanlı çocuklar yetiştiriyoruz. Siz ise çocukları alıp ne olduğu belli olmayan yerlere götürüyorsunuz. Cemaati karşına alıyorsun" diyerek tehdit ettiğini ve bu nedenle bu şekilde beyanda bulunduğunu öne sürdü.

Ardından söz hakkı verilen tanık, Ener'in yalan söylediğini, okulda herhangi bir yetkisinin bulunmadığını aktardı. Sanık avukatının söz konusu okulun da bağlı olduğu Güney Eğitim Kurumları'nda yöneticiliği bulunup bulunmadığının sorulmasını istedi. Tanık Hösükoğlu, sanığın çocuklarını okuldan almasından yaklaşık bir buçuk yıl sonra yönetimde olduğunu daha öncesinde bulunmadığına dikkati çekerek, sanığın doğru söylemediğini kaydetti.

Sanık Ener, "Ben suçsuzum diyen kim varsa, ondan daha suçsuzum. Örgütle 17-25 Aralık'tan sonra tamamen irtibatımı kopardım. Asılsız ihbarlar yüzünden buradayım. Kızıp ayrıldığım ortaklarım yüzünden bu hallere düştüm." şeklinde savunma yaptı.

Duruşma Savcısı Cem Saklıca, söz konusu toplantıya katıldığı belirtilen diğer kişilerin dinlenmesini ve mevcut delil durumu nedeniyle sanığın tutukluluğunun devamına karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, toplantıya katılan diğer kişilerin dinlenmesine ve sanığın tutuklu kaldığı süre, etkin pişmanlıkta bulunma ihtimali nedeniyle yurt dışı çıkış yasağı ve haftada 3 gün imza atma şeklinde adli kontrol tedbiri uygulayarak tahliyesine karar verdi.

Sanık Osmaniye'de işleri olduğunu belirterek, imzanın iki güne düşürülmesini talep etti, mahkeme başkanı kabul etmedi.

İDDİANAMEDE NELER VARDI?

Sanığın örgüt adına gizli toplantılara katılarak para topladığı, 10 yıl önce sıradan bir muhasebeciyken kısa sürede milyonlarca liralık iş hacmine ulaşmasının örgütün finans ayağında yer alarak gerçekleştiği değerlendirmesinde bulunulan iddianamede, sanığın FETÖ elebaşının isteğiyle adını değiştirdiği ve ayrıca örgütün sözde "bölge imamı" Mehmet Kocatürk ve Diyarbakır, Batman ve Mardin imamlarıyla 17 Aralık 2013'te ABD'ye giderek FETÖ elebaşının "beddua seansı"na katıldıkları bilgisi yer alıyor. (AA)