Bunun da sebebi şehir paradigmasını yitirmemizden kaynaklanıyor. Hala bir şehir kanunumuz yok” dedi.Türkiye’deki mevzuatlarda Köy kanunu, büyükşehir kanunu olduğunu, fakat şehir kanunu olmadığını ifade eden Yazar Bergen, akademisyenlerin şehircilik kanunu hazırlamadığına dikkat çekerek, “Şehir kanunu teklif etmiyorlar. Bir şehirde en yüksek bina ibadethane olması gerekiyor. Biz de buradan hareketle şehrin en yüksek binasını ibadethane olduğunu düşünerek kurmamız lazım ki Gaziantep’e eski fotoğraflara baktım. Diğer binalara göre hep ibadethaneler yukarıda, demek ki bu bir ölçüdür.”PAZARLAR HAYAT FELSEFESİŞehirlerin ikinci gözde unsurunun pazarlar olduğunu vurgulayan Yazar Bergen, pazarların kentin hayat felsefesinde önemli bir gösterge olduğunu kaydederek şunları söyledi: “Klasik bütün İslam şehirlerinde bir pazar var. Bu pazar insanın insanı aldatmadığı, yani ‘bizi aldatan bizden değildir’ mantalitesiyle kurulmuş bir pazar. Dolayısıyla pazarı da böyle inşa etmemiz gerekiyor. Şehir bu anlamda iki merkezli. Şehrin üçüncü ayağı da mahkemedir.” BÜLTEN