Geçmişi Osmanlı dönemine kadar dayanan meyan şerbeti ve meyan şerbetçileri, Gaziantep’te hayırseverlerden aldıkları para ile sebil kültürünü yaşatmaya çalışıyor.

Gaziler Caddesi’nde rızklarını arayan onlarca meyan şerbetçisi, Gaziantep’in çevre köylerinden toplanan meyan bitkisi kökünü, bir dizi işlemlerden geçirdikten sonra meyan şerbeti haline getiriyor. Özellikle yaz aylarında ve Ramazan ayında rağbet gören meyan şerbeti, Gazianteplilerin damak tatlarına hitap ediyor. Dışarıdan pek talep görmeyen meyan şerbeti, daha çok Gaziantep içerisinde meyanın tadını bilen Gaziantepliler tarafından tüketiliyor. İlk içildiğinde ağızda garip bir tat bırakan bu şerbet, daha sonra ağızda kalıcı güzel bir koku ve tat bırakıyor.

SUSUZLUĞU AZALTIYOR

Çocukluk yıllarından bu yana meyan şerbeti sattığını belirten Metin İlban, "Çocukluğumdan beri meyan şerbeti işini yapıyorum. Bu şerbet ta Osmanlı döneminden gelir. Ne kadar Gaziantep’in çevre illerinde de olsa da en hası Gaziantep’te yapılır. Özellikle Ramazan ayında tüketilen ve oruç tutulduğundaki susuzluğu azaltan bu şerbet Gaziantep’e özgü bir üründür. Böbrek, idrar yolları, bronşit, astım gibi hastalıklara ve birçok hastalığa çok iyi geldiği söyleniyor" dedi.

SEBİL YAPIYORLAR

Henüz yaz sezonun açılmadığı için çok talep olmadığını belirten İlban, bir iki hafta içerisinde sezonun açılacağını ve taleplerin artacağını söyledi. İlban, “Şu anda fazla talep olmasa da bundan 15 gün sonra kadar işlerin daha çok açılacağına eminim. Şu anda da yavaş yavaş başladık. Sebil yapıyoruz. Havaların biraz daha ısınmasıyla daha çok olacağından eminim” diye konuştu. Sebil kültürü hakkında da bilgi veren İlban, “Sebil kültürü; mesela gelen arkadaşlar tuluğun parasını veriyorlar. Sırtımızdaki tuluğu onların adına veya anne babalarının adına hayır için dağıtıyoruz. 20-30 liralık bir bedel karşılığında tüm tuluğu hayır için dağıtıyoruz. Dışarıdan pek talep olmasa da Gaziantep’e özgü olduğundan genelde Gaziantepliler tarafından tüketiliyor” ifadelerini kullandı. İHA