Her siyasetin bir ekonomik alt yapısı olduğu gibi, her ekonomik yapı da kendine özgü bir siyasetin tezahürüdür.

Buna bilim dilinde Ekonomi - Politik denir. Bu durumu diyalektiğe göre "Ekonomik alt yapıda kim varsa, siyasal üst yapıda o vardır" realitesiyle de izah edebiliriz.

Bu manada devlet yönetme sanatı, yetkinlik ve erginlik isteyen, kızgın sacdaki dans etme kabiliyeti gibidir.

Her şey yanlış Irak politikasıyla başlamış, hatalar zinciri Arap Baharı çelişkisiyle olgunlaşmış, Suriye hamlesiyle tamama ermiştir.

Yanlış siyaset domino etkisi yapmış ve her sorun bir diğerini tetiklemiştir.

"Dolardan sana ne, bana ne kardeşim. Benim dolar'ım yokki, sorunum olsun" işbilmezliği tavan yapmış dolar 4 lirayı, euro 4,7 lirayı görmüştür.

Üretmeyen, kendini müebbete kadar nadasa bırakmış Türk ekonomisi, ithalat rejimiyle yönetilmeye çalışılıyorken bu hassas yapı kendini dövizden bağımsız sayabilir mi soruyorum ?

Geçen hafta Türkiye ekonomisiyle ilgili olarak analitik çözümlemeler üreten Japon Kredi Değerlendirme Kuruluşu Türkiye'de seri iflaslar yaşanabilir" tespitinde bulunurken bunu laf olsun, torba dolsun diye mi söyledi.

Dış misyondakilerin hariçten gördüklerini biz içerden göremiyoruz ya da gördüklerimizi itiraf edemiyoruz.

Eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in "Fotoğrafı iyi okumak lazım" gibi ucu açık tespiti ne anlam taşıyor, hiç bir kimse bu sözleri yerine koyarak yorumlayamadı.

Ne o, ne bu. Yolunda gitmeyen çok şey var. Bunlardan biri de ekonomi. Gerçekleri görüp, idrak etmekte, felaket tellalığı arasındaki ince çizgide çok şeyler olacak gibi

Dövizin ateşi, liranın konvertibitesi, makro ekonomik dengeler gibi süslü ve çok bilmiş beylik sözler sokaktaki adamın ilgi alanına hitap etmiyor.

Vatandaş ay sonunu getirmenin telaşında ve borç sarmalında uykusunu kaybetmiş pozisyonunda. Avucunda tuttuğu paranın nasıl eridiğini görüyor ve satın alma gücünü hayret ve dehşetle izliyor.

Asıl réalité, espiriyle yumuşatılarak sulandırılmış açıklamaların göstermek istedikleri değil, paranın satın alma gücü ile piyasada arasındaki denk bütçe oluşturamamanın acı görüntüsüdür.

Gerisi fasarya.