Makina Mühendisleri Odası Başkanı Başar Küçükparmak ihracatta 6. sıradaki yerini koruyan Gaziantep'in sanayisiyle ilgili farklı bir gözlemde bulundu. 15 yılda üretim trendinin sanayi üretiminden inşaat üretimine geçtiğini söyleyen Küçükparmak, "Yani ülkede lokomotif sektör son 10 yılda sanayi olmaktan çıkıp, inşaat sektörü olmuş. Bugün Gaziantep OSB'deki en büyük firmalar aynı zamanda inşaat sektöründeki yerlerini alıp, inşaat yapmaya başlamış. Sanko, Şölen, Gülsan ve Acarsan gibi büyük firmaların inşaat sektörüne girdiğini görüyoruz. Bu kadar büyük ve köklü firmalar inşaat sektörüne yatırım yapıyorsa, demek ki kendi sanayi kollarından kazanamıyor" diye konuştu.

*Küçükparmak, Suriyelerin bir kısmının şehre entegre olmaya başladığını ancak kötü şartlarda yaşayan Suriyelilerin de sayısının küçümsenmeyecek kadar fazla olduğunu söyledi. Asıl tehlikenin sokakta ve parklarda yaşayan Suriyeliler olduğuna işaret eden Küçükparmak, "Bu gruplar ailesini ve namusunu korumak için herşeyi yapabilir. Bunun için önlem almak lazım.Şimdi bu saatten sonra bu kadar Suriyeliyi şehirden çıkaralım, gönderelim, bunları biz istemiyoruz hepsini sınır dışı edelim deme şansımız yok… Ama bizlerde bu şehrin sakini olarak rahat yaşamak istiyoruz" dedi.

* Eğitimde en önemli sorununun derslik olduğuna ve Vali Ali Yerlikaya'nın bu konuda çok ciddi adımlar attığına işaret eden Küçükparmak, "Gaziantep'te kamu binalarında sıkıntılı yerler var. Ama valimiz kararlı ve ciddi. Bizimde içinde bulunduğumuz Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası ve Elektrik Mühendisleri oda başkanlarıyla toplantı yaptı. Yani bundan sonra herşey sıkı denetim altında" dedi.

EN GÜNCEL SORUN GÖÇ

Gaziantep'in en güncel sorunu göçtür. En fazla göç alan il olarak anılan Gaziantep'te Suriyelilerin sayısının artması çok ciddi tedirginlik yarattı. İnsanlık anlamında düşündüğümüz zaman bu insanların savaştan kaçtıkları, ailelerini ve kendilerini bir savaştan kurtarma adına can halvi ile buralara yerleştiklerini biliyoruz. Buna karşı çıkmıyoruz. Ama en azından hem kent olarak, hem de ülke olarak bunları ciddi anlamda kayıt altına almamız gerektiğini söylüyoruz.

TRAFİK SORUNU YAŞADIK

Yıllardır biliyorsunuz trafikte Suriyelilerle ilgili çok ciddi problemler yaşadık. Neyseki son bir yılda yapılan çalışmayla Suriyeli araçlara plakalar verildi. Muayene istasyonlarında plaka sistemine geçildi. Önemli bir adım bu Gaziantep için. Aynı kazanım Gaziantep’te yaşayan Tüm Suriyeliler için de geçerli olmalı. Devlet kurumların bütün Suriyelilerin kayıtlarıyla ilgili yani yerleri yurtları ile ilgili ciddi bir kayıt sistemi oluşturmalı.

KAYITSIZLIK CİDDİ TEHLİKE

Bu kayıtsızlık esas en büyük tehlikeyi yaratan unsur. Gün geçtikte artan olaylar Suriyeli göçmenlerin de içlerinde bulunduğu olaylardan dolayı ciddi anlamda bu kesime karşı antipati, bir ön yargı yaratıyor. Artık şehrimizde yaşayan bir çok kişi, Suriyeli göçmenleri potansiyel suçlu olarak görmeye başladı. O noktaya gelindi ki, içinde olmadıkları olayların bile faturasını Suriyelilere kesen bir durum oluşmaya başladı. Ve insanlar artık sokaklarda yürürken Suriyelilerden korkmaya başladılar. Bu şehir için önemli bir sıkıntı. Yıllarda çevremizde yaşayan insanlardan parklara gidemiyoruz, oturamıyoruz gibi şeyler duymaya başladık. Bu nasıl yapılır bilemiyoruz ama iyi bir çalışma yapılması gerekiyor. Bu şehirde biran önce yerleşen bu şehirde yaşayan Suriyelilerle, yaşayan entegrasyonun sağlanması gerekir.

SURİYELİ ARTIK GERİ DÖNMEZ

Suriyeliler belirli bölgelere daha yoğunluklu olarak yerleştirildi.. Türkiye’nin özellikle 3-4 yıldır gayrimenkul piyasasının Suriyelilerin sayesinde ileri düzeye geldiğini düşünen insanlarda var. Tabii bahsedilen Suriyeli rakamı çok büyük. Bu bir bakıma şehir için bir sıkıntı sorun gibi görünmenin yanında, aynı zamanda bir potansiyel bir müşteri portföyü oluyor esnaflar için. Avantaj olarak gören de var. Yani bir iyi bir entegrasyon ile bunları şehre kazandırabilirsek en azından bir kısmı faydalı olabilir. Ben artık gelen Suriyelilerin tamamının geri döneceğini sanmıyorum. Yani bahsettiğimiz Suriyelilerin en az yüzde 50’sinin bu şehirde kalacağını düşünüyorum.

UYUM ÇALIŞMASI YAPILMALI

Bir kere bu şehrin genel yapısına uyum sağlaması açısından bir çalışmalar yapılmadı. Uyum anlamında çaba sarfedilmedi. Çünkü bazı Suriyeliler işyeri açtı. Sanayi de üretim yapanlar, esnaf olanlar, market açanlar var. Epeyce bir restoranda türedi. Bunların da belli bir statüye kavuşması lazım. Aslında en tehlikeli kısım kayıtsız ve aç kalmış olan kısım. Gaziantep’te ciddi asayiş problemi yaşatacak olan kişiler onlar. Bir defa özellikle onların belirlenmesi lazım. Geliri olmayan, kalacak yeri olmayan hiçbir güvencesi olmayan Suriyelilerin mutlaka çok hızlı bir şekilde tespit edilip, müsait kamplara alınması lazım. Güvenlik sorunun yaratanlar bunlar. Bunun haricinde şehre entegre olmuş bir sürü de Suriyeli var. İçimizde yaşıyorlar. EvleriNİ tuttular, şehrin içine karışıp yaşayanlarda var.

EN BÜYÜK SORUN DERSLİK

Biz bu konunun uzmanı değiliz. Sizinle sadece gözlemlerimizi paylaşabiliriz. Eğitim konusuyla ilgilenen ciddi kuruluşlar var. Şu anda en büyük problem derslik sorunu gibi gözüküyor. Gaziantep zaten geçtiğimiz 10 yılda Türkiye'nin en fazla göç alan illerinden bir tanesi. İlk üçte. Belki de İstanbul’dan sonra gelen iller arasında. Daha önceki dönemlerde bu gerçek gözardı edilmiş gibi görünüyor. Bir de bütçe sorunu var. Alınan göç ile Türkiye ortalamasının üzerinde büyüyen bir şehir. Bu büyümeye karşı eğitime yatırımı yapılmamış. Gözlemlediğimiz o… Bakın bir önceki Vali Erdal Ata'yı ziyarete gittiğimizde ilk söylediği şey eğitimdi. Yeni valimiz Ali Yerlikaya'nın da ilk söylediği şey eğitim oldu. Son 5-6 yılda bu konuyla ilgili Gaziantep'te idare mülki idarelerde çok ciddi bir açılım var.

GAZİANTEP ORTALAMAYI BOZUYOR

Türkiye’de 5 tane ili çıkarsanız derslikleri 30 kişilik iken bu maalesef ortalamayı bozan illerin içinde Gaziantep var. Ama bu konuda ciddi çaba var. Valimiz Yerlikaya özellikle okul inşaatların daha kaliteli yapılması için çaba sarfediyor. Sıkıntılı bazı yerler var. Bundan sonra özellikle okul inşaatların kalitesi olması konusunda çok radikal adımlar atıyor. Bizde oda olarak valimizle birlikte çalışıyoruz. Aynı fikirdeyiz.

FİZİKSEL SORUNLARDA ETKEN

Dersliklerdeki fiziksel sorunlar da etken. Bu konuda Valimiz çok ciddi ve kararlı. Vali bey 4 oda ile birlikte hareket etme kararı aldı. Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri ve bizim odamız. 3-4 toplantı yaptık. "Gerektiğinde denetim safhasında işin içine gireceksiniz' dedi. "Gerekirse projelerin, teknik şartnamenin, projenin hazırlanmasında işlerin içinde olacaksınız. Okul inşaatlarını daha fiziksel daha iyi şartlara getireceğiz. Artık bu konuda ciddi adımlar atıyoruz" dedi. Oda olarak vali beyle birlikte bu konunun tarafı olarak içindeyiz. Okul binaların daha fiziksel şartlarda yapılması ile ilgili elimizden gelen ne varsa gerekirse müdahil olacağız.

KAMU BİNALARI ÖRNEK OLMALI

Yapılacak binalarda ülkeye örnek olmalıyız. Kamu binalarında güvenlik üst düzeyde olmalı. Sizler iyi bir kamu binası yapacaksınız ki, sorumluluğun olsun. Kamu binaları yeterince iyi koşullarda olmadığı zaman insanlar bu kurumların kararlığını sorgulamaya başlar. Kamu kendi binalarını düzgün yapmıyor , bizim yaptığımız binaları nasıl denetleyecek der..

SANAYİMİZİN FOTOĞRAFI

Sanayide Gaziantep’in fotoğrafıyla Türkiye’nin fotoğrafı birbirinden çok farklı değil. Biz aslında ihracatta önemli bir şehiriz Bu konuda önemsenen de bir şehir halindeyiz. Genel rakamlarla katma değeri yüksek ürünleri ihraç etme sıkıntısı yaşıyoruz. Yani asında üretim teknoloji ve girişimcilik anlamında Gaziantep'in eksiği yok. Yaptığımız ürünlere baktığımız zaman, dünyada yaptığımız ürünle ilgili ne kadar teknolojik ürün üretiliyor bunun kriterleri var. Bu kriterlerin en önemli olanı sizin ihraç ettiğimiz ürünlerin kilogramı kaç dolar kriteri… Şimdi biz en son uzaya fırlattığımız uydu var Türksat uydusu. Türksat uydusunun kilogramı neredeyse 30 bin dolarlar civarındaydı. Türkiye'nin genel ihraç ettiği ürünlerin ortalaması 1,5 dolar. Yani şimdi 2023'e kadar bunu 3 dolara çıkarmak gibi bir hedef var. Bu şu anlama geliyor. İhraç ettiğimiz ürünlerin kg 1,5 dolar. 3 tl.. Bu teknolojik ürün ihraç edemiyoruz anlamına geliyor. Teknolojik ürün üretemiyoruz, ihraç edemiyoruz. Bu konuda her zaman şunu söylüyorum; sadece sanayiciden bir şey beklemek olmaz. Sanayiciye teşvik verelim, sanayici üretsin hibe verelim doğru bir yol değil. Bir defa hükümet programında sanayi üretimi konusunda değişikliğe gidilmesi lazım.

SANAYİCİ İNŞAAT SEKTÖRÜNE NİYE GİRİYOR

TOBB'un sanayi kongresinde tartışma konusuydu. 15 yılda üretim trendi, sanayi üretiminden inşaat üretimine geçti. Yani ülkedeki lokomotif sektör son 10 yılda sanayi olmaktan çıkıp, inşaat olmuş. Bu kötü anlamda değil. Bugün Gaziantep OSB'deki en büyük firmaların aynı zamanda inşaatta yerleri açıp, çeşitli yerlerde inşaat yapmaya başladığını görüyoruz. Gülsan, Sanko, Şölen, Acarsan'a kadar Gaziantep'teki çok büyük sanayicilerin inşaat işine girdiğini görüyoruz. E şimdi sanayisi bu kadar büyümüş şirketlerin neden inşaatta ilgili yatırım yapma dürtüleri oldu derseniz herşey ortada. Bugün şehirde ve ülkede inşaatla ilgili kazançlar ve trend sanayi üretiminin üzerine geçince, doğal olarak bunu kimse yadırgayamaz. Sermaye sahibi para kazanabileceği en rahat neresiyse oraya kayıyor. Arazi ile ilgili kazanç varsa onu da görebilirsiniz, inşaat kazancı varsa onu da… Koca sanayici niye inşaat yapıyor diyemezsiniz. Işık ve kazanç gördü ise oraya yatırım yapacaktır. Bu şunu gösteriyor, bu kadar büyük sanayiciler inşaat sektörüne yatırım yapıyorsa şuanda kendi sektörlerinden kendi sanayi daha iyi durumda çok kazanamıyor.

HALIDA MAKİNA ÜRETİMİNE KAYMAMIZ LAZIM

O zaman ülke olarak bizim sanayi üretimini en tepeye koymamız lazım. İnşaat tüketimi önemlidir ama inşaat üretimi teknolojiye besleyen sektör değil. Bizim makine sanayiye top yekün seferberlik ilan edilmedi. Bakın bununla ilgili ilk adımı hükümet yerli otomobille ile atıyor. Mesela Gaziantep'te iyi bir tekstil makinesi üreten bir şehir haline gelir. Şu anda halıda dünyanın en büyük üreticisi olmuş bir şehrin halı makinelerinde bu şekilde büyümesi zor bir şey değildir. Belçika Gaziantep'in yerine en büyük halı üreticisi iken, bugün bildiğimiz kadarıyla hiç halı üretilmiyor. Onlar makineye döndüler. Bizde de bu trendin gerçekleşmesi için makine üretimine biraz daha kaymamız lazım. Teknolojik makineler üretimi konusunda ciddi atılımlar yapmamız lazım. Söylediğimiz gibi herşeyi sanayiciden beklemek gerekmiyor, onlara finanslar vermemiz lazım. TÜBİTAK Desteği verelim demek çok gerçekçi bir yaklaşım değil… Çünkü aynı zamanda ürettiğiniz ürünlerin satılması var. Hepsi bugün baktığınızda ülkeler arasında konuşular şeyler..

YALITIM ÇOK ÖNEMLİ

Binalarda gözden kaçırılan çok önemli bir husus vardır ki, bu da binaların ısı yatılımı. Maalesef ısı yalıtımının çok önemli olduğu bir çok yerde bu konuya gereken itina gösterilmemekte ve binaların yalıtımları standartlara uygun bir şekilde yapılmamaktadır. Üstelik bu denetim de yoktur. Sonuç olarak gerek ısıtmada, gerekse soğutmada zaten büyük bir çoğunluğunu ithal ettiğimiz enerjimizi savurganca harcıyoruz.

ÇEVRE KİRLİLİĞİ ARTTI

Kentimizde özellikle doğalgaz yakıtının yoğun olarak kullanılan bölgelerin dışında, yani kenar mahallelerde ciddi hava kirliliği yaşanıyor. Karşıyaka, Çıksorut, Düztepe ve bir çok mahallede özellikle soğuk esintinin olmadığı günlerde göz gözü görmüyor. Bunlarda ilgili sıkı denetim şart

ULAŞIM SIKINTISI BÜYÜK

Ülke genelinde olduğu gibi Gaziantep'te de kent içi ulaşım karayolu ağırlıklı. Kent içi ulaşım insan odaklı olmayıp, sanki yollarda araçların taşınması öncelikli bir amaç gibi planlanmıştır. Kentimizde de ulaşım ağırlıklı olarak özel araçlar ile yapılmaktadır. Özellikle mevcut kent içi yolların yetersiz olması ve giderek artan araç sayısı nedeni ile trafik sorunu çığ gibi büyüyerek, çözülmesi mümkün olmayan bir sorun olarak karşımıza gelmektedir. Toplu taşımacılığa önem verilmesi, kent içinde özel oto kullanımının caydırılması, kent merkezi ve ana yollarda araç parklarının önlenmesi, çok katkı, büyük kapasiteli otoparklar merkez bölge yerine merkez bölge çevresine yapılması, kamu binaları, sosyal tesisler, AVM'ler, oteller ve hastane gibi yapıların kent geneline yayılarak, yoğunluğun azaltılması gibi bir çok çözüm yollarına başvurulmalıdır.

ASANSÖRLER DENETİMDEN GEÇMELİ

Asansörlerin çok önemli olduğu unutulmamalı. Bunun uygun kurulmasının yanında işletilmesi de önem taşıyor. Ancak ilimizdeki asansör sektöründe ciddi sıkıntılar var. Zorunlu yıllık kontrolü yaptırmayan bir çok bina olduğunu, kontrolü yapılan asansörlerin bir çoğunun eksikliklerini gidermediğini, yeterli ve yetkili bakım onarım firmasının olmadığını, asansörlerin ikinci kez kontrol edilmediğini söyleyebiliriz.

RÖP: LEYLA ÖZEKŞİ POLAT