Yükselen reel ücretlerin işgücü maliyetlerini artırdığına dikkat çeken Yıldırım “Artan faizler de erişimi zaten zor olan finansmanın maliyetlerinde çok ciddi artışlara sebep oldu. Tüm bunların yanında enerji fiyatlarına zam gelme olasılığı da sanayi kesiminde tedirginlik yaratıyor. Yüksek girdi maliyetleri altındaki üretimimiz böylesi bir maliyeti kaldıramaz. Maliyet enflasyonunun artmasına sebep olur” dedi. TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç ise Gaziantep’in kendilerini her zaman heyecanlandıran en güçlü illerden biri olduğunu belirterek, “Türkiye yürürse Gaziantep hep ondan önde yürüyor. Durursa daha hızlı toparlanıyor” diye konuştu. 

Gaziantep Ticaret Odası  ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası iş birliği ile küresel ekonomik gelişmeler, Türkiye’nin küresel ekonomideki konumu, Gaziantep’in potansiyeli ve gelecek planlarının tartışıldığı “Dünya ve Türkiye Ekonomisine Bakış” toplantısı düzenlendi.

YILDIRIM: EKONOMİ HER ŞEYDEN ETKİLENİYOR

Ekonomi olgusunun her türlü gelişmeden etkileneceğini vurgulayan GTO Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım, “Piyasalarda yaşanan dalgalanmalar, ticaret savaşları, doğal afetler, salgınlar, siyasi belirsizlikler ve jeopolitik gelişmeler ekonomiyi etkiliyor… Daha geçtiğimiz hafta sonu yaşanan İran-İsrail gerginliğini düşünün. Geniş çaplı bir bölgesel çatışma endişesi ile yatırımcıların risk iştahı düştü, varlık fiyatlarında oynaklık arttı. İsrail’in karşılık verebilme durumu halâ küresel piyasalarda tedirginlik yaratıyor. Kısaca vurgulamak istediğim nokta ekonominin her şeyden etkileneceği ve kelebek etkisinin varlığı” dedi.

DEV DALGALARLA SAVAŞIYORUZ

Küresel sistemin her parçası birbiri içine geçmiş bir zincir gibi çalıştıkça herkesin aynı gemide olacağını belirten Yıldırım, iş insanları olarak bu ortak geminin kürek takımı olduklarını ve şu an dev dalgalarla savaştıklarını söyleyerek şöyle devam etti: “İçinde bulunduğumuz süreç bu dalgaların bizi alabora etmesini önlemek adına bir fırsat… 4 yıllık seçimsiz dönemi çok iyi değerlendirip enflasyonla mücadelede başarılı olmak zorundayız. Bu noktada ekonomi yönetiminin verdiği  ‘ekonomideki yol haritasına sıkı sıkıya bağlıyız’ mesajı değerli. Ancak bu geminin yürümesi için kürek takımının içinde bulunduğu durum göz ardı edilmemeli.”

MALİYET ENFLASYONU

Girdi maliyetlerindeki yüksekliğin maliyet enflasyonu yarattığına dikkat çeken Yıldırım mevcut konjonktürde iş dünyasının durumunu şöyle değerlendirdi: “Yükselen reel ücretler işgücü maliyetlerini artırdı. Artan faizler de erişimi zaten zor olan finansmanın maliyetlerinde çok ciddi artışlara sebep oldu. Tüm bunların yanında enerji fiyatlarına zam gelme olasılığı da sanayi kesiminde tedirginlik yaratıyor. Yüksek girdi maliyetleri altındaki üretimimiz böylesi bir maliyeti kaldıramaz. Maliyet enflasyonunun artmasına sebep olur.”

REKABET GÜCÜMÜZ ZAYIFLIYOR

Ekmeğimiz her gün küçülüyor Ekmeğimiz her gün küçülüyor

Enflasyonun altında değerlenen kurun döviz gelirini olumsuz etkilediğini söyleyen Yıldırım , “Kurdaki artışların da genel olarak enflasyonun altında kalması şu dönemde en çok ihtiyacımız olan ihracat gelirini zora sokmakta. Enflasyonun altında eksik değerlenen döviz hem enflasyonu olumsuz etkiliyor hem de küresel rekabet gücümüzü zayıflatıyor. Ekonomimizin döviz ihtiyacını karşılayabilmek için eksik değerlenen değil, gerçekçi değerlenen bir döviz kuruna ihtiyacımız var.” dedi.

BİLGİÇ: GAZİANTEP ÖZEL BİR ŞEHİR

TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç ise Gaziantep’in kendilerini her zaman heyecanlandıran en güçlü illerden biri olduğunu belirterek “Gaziantep’in yatırım iştahı her zaman fazladır. Diğer illere göre çok daha fazla yatırım odaklısınız. Çok çevik bir iş dünyası var. Gaziantepli adını duymadığım, haritada yerini gösteremeyeceğim ülkelere mal satıyor. Bu büyük bir esneklik… Borcuna sadık, kaynağı hep işinde kullanan bir şehir… Türkiye yürürse Gaziantep hep ondan önde yürüyor. Durursa daha hızlı toparlanıyor. ” dedi.

RAPOR HAZIRLIYORUZ

TSKB’nin deprem bölgesinin toparlanmasına katkı sunmak için bir rapor hazırladığını belirten Bilgiç, “ Depremin ardından bölge için bir rapor hazırlayarak paydaşlarımızla paylaştık. Ama biz “deprem yılı tek bir yıl değildir” diyoruz ve bölgeyi değerlendirmeye devam ediyoruz. Bölgenin rekabet noktalarını güçlendirecek bir tavsiye raporu hazırlıyoruz. Deprem sonrasında gerçekleştirdiğimiz bu ikinci ziyaretle de bölge kalkınmasına katkı sağlamak adına neler yapabiliriz konuşmak, hazırlayacağımız raporla buna yön vermek ve tüm yönetim kadromuzla birlikte sizlerin bankacılık sektöründen beklentilerini dinlemek istedik. Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi olduğumuz için de burada sizlerden gelen talepleri oraya da taşıyacağız.” dedi.