Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin kapısının önünde yaşanan tartışmada, Şamil Tayyar, kendi hakkında iddialarda bulunan gazeteciye, bunu ispat etmesini söyledi. Gazeteci Mahsun Sarıkaya ise, bu bilgiyi Nurdağı Kaymakamından aldığını ifade etti. Gerginleşen ortamı yumuşatmak isteyen gazeteciler devreye girdi. Ancak Şamil Tayyar, hakkında iddiada bulunan gazeteciye dönerek "O Kaymakamın seninle ilgili olarak 'Evet geldi buraya, bana şantaj yaptı cebine 3 kuruş para koydum gitti' diye konuşunca gerginlik büyüdü. Karşılıklı restleşmeler sonrası ortam biran içinde gerildi ve gazeteci Sarıkaya, Milletvekili Şamil Tayyar'a karşı sert konuşunca, Tayyar öfkelendi ve gazetecinin üzerine yürüdü. Büyükşehir belediyesi önünde yaşanan bu olay üzerine belediye binasında görev yapanların büyük bölümü pencereden olayı seyrederken, bu arada Belediye Başkan yardımcısı Osman Toprak ve GASKi Müdürü Hüseyin Sönmezler aşağıya indi. Daha sonra bir kısım gazeteciler Şamil Tayyar'ı sakinleştirerek arabasına bindirirken, diğer gazeteciler ise yerel gazete sahibi Mahsun Sarıkaya'yı oradan uzaklaştırdı. KARŞILIKLI ATIŞMA TOPLANTIDA BAŞLADIŞamil Tayyar'a Nurdağı'nda bir arazi satışında isminin geçtiğini iddia edince ortalık karıştı. Tayyar, "İlk defa duyuyorum böyle bir iddiayı. O arazi nerede satılmış, kim satmış, kim almış, bu iddiayla ilgili somut bir şey koyun, koymayanda namerttir şerefsizdir" dedi. Sarıkaya da, "Böyle bir olayı kaymakam da doğruladı" deyince Tayyar, "Seninle ilgili söylediklerini söyleyeyim. 'Evet geldi buraya, bana şantaj yaptı cebine 3 kuruş para koydum gitti dedi.' Meclis salonunda başlayan belediyenin dışına kadar devam eden tartışmada, Şamil Tayyar, bir ara öfkesine hakim olamadı. Bir grup gazeteci Şamil Tayyar'ı sakinleştirirken, bazı gazeteciler de Mahsuni Sarıkaya'yı olay yerinden uzaklaştırdı.İŞTE SOHBET TOPLANTISINA DAMGA VURAN O TARTIŞMAAnadolu Haber Gazetesi' sahibi Mahsuni Sarıkaya, toplantıda söz alarak, Şamil Tayyar'a yönelttiği soruda, "Nurdağı Kaymakamı ve belediye başkanı arasında silah çekişmesi olmuştu. 3.5 dönümlük araziyle alakalı bir durum. Onun içinde sizinde isminiz geçiyor." dedi. Bunun üzerine karşılıklı olarak konuşmalar şöyle gelişti: -Şamil Tayyar: Arazi mi, o nedir? Gazeteci: 3.5 Milyon TL'lik bir arazi satımı. 4 Milyon TL'ye bir satım gerçekleşmiş burada sizinde isminiz geçiyor. Ben sizinle telefonla görüşmüştüm bu konuyu. Kaymakamın yanından aramıştım hatta sizinle konuşmuştum. -Şamil Tayyar: Nurdağı'na sen mi gittin? Şunu söyleyeyim ilk defa duyuyorum böyle bir iddayı. O çatışmanın bununla yakından uzaktan alakası yok. O arazi nerede satılmış, eğer bu iddiayla ilgili somut bir şey koyun, koymayanda namerttir. şerefsizdir. Oradaki soytarının iddiasını biliyorum. Hakkında soruşturma açılmış, çocuklara sarkıntılık yapmış şerefsizle gittin röportaj yaptın. Kim biliyor musun? Okul müdürüymüş. Niye alındığını biliyormusun. Onunla ilgili 50 tane soruşturma var, muhtemelen de ihraç edilecek gelinen noktada. O dengesizin o meczubun iddialarını. 99 tane yalan söyler, birtane doğru varsa gidin yayınlayın. Diğer arkadaşlara da verin onu yayınlayın. Şimdi ahlaki olmaz. Sen gazeteciyim diyorsun bana şunu söyleyeceksin diyeceksin Nurdağı'nın şu bölgesinde ada, parsel numarası şu, falanca arazi. Ortada arazi yok satılan bir arazi yok hayali bir bana soru soruyorsun. Bu gazetecilik mi? Böyle bir olay yok.Gazeteci: Böyle bir olayı kaymakam da doğruladı.Şamil Tayyar: Seninle ilgili söylediklerini söyleyeyim kaymakamın. Gazeteci: Bende belgeleri var.Şamil Tayyar: Neyin belgesi? Yayınla o zaman. Hangi arazi satışından bahsediyorsun sen.Gazeteci: 3.5 önüm arazinin 4 milyon TL'ye satılıp satılmadığı. Sizinde isminiz geçiyor. Şamil Tayyar: Araziyi kim satmış, ben nasıl geçiyorum o arazide? Gazeteci: Belediye başkanı da beraberindeymiş. Şamil Tayyar: Sevgili hemşehrim, ne belgesinden bahsediyorsun? Sende belge varmı? Namuslu bir adamsan sana birşey söyleyeyim. O belgeleri alacaksın yarın bütün gazetecilere dağıt. Gazeteci: Mülki amirin elinde nasıl alayım? Şamil Tayyar: Böyle bir gazetecilik olmaz. Ben Nurdağı kaymakamının seninle ilgili söylediklerini söyleyeyim. 'Evet geldi buraya bana şantaj yaptı, cebine 3 kuruş para koydum gitti dedi. Gazeteci: Bana mı para vermiş? Bunu siz kanıtlayın ben gazeteciliği bırakayım.Şamil Tayyar: Kanıtlayayım. Kaymakamı sana arattıracağım. Cebine para koydum gitti dedi.Gazeteci: Ben kalemimi bırakacağım. Şamil Tayyar: Kaymakamın söylediği şeyi söylüyorum sana. Böyle olmaz, bu gazetecilik değil. Arayacaksın, sen bunu söyledin mi söylemedin mi diyeceksin. Nurdağında hangi arazi satılmış, kim satmış, kim almış, ezbere böyle bir şey olmaz. (MERAL KINACILAR)