Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi ilimizde en ileri sağlık hizmeti veren kurumlar arasında ön sıralarda gelen bir kurum. Gerek hocalarımızın hastaya yaklaşımı, gerekse teşhis ve tedavi için uygulanan yöntemler ile doğru teşhislerin konulmasında her türlü tıp bilgisi, incelik ve özenden kaçınılmamakta.

Bu kadar büyük, teşkilatlı ve çok kadrolu bir hastanede tabi ki, ufak tefek (bazen de büyük) aksaklıklar yaşanabilmekte.

Bu aksaklıklar konusunda bizzat yaşadığım ama hastanede genel kural haline getirilmiş bazı durumlardan söz etmek istiyorum. Bazı aksaklıklar var ki, tedaviyi hiç etkilemez. Bazıları da var ki, hasta için hayati önem arz etmekte.

Belirtmek istediğim aksaklıklar genelde onkoloji hastalarıyla ilgili. Üstte de belirttiğim gibi kendi yaşadıklarımdan örnekler vereceğim ama tamamı genel kural olarak uygulanmakta.

Yazı konumuza giren konu tomografi, endoskopi, EMAR, PET, floroskopi ve benzeri tetkik konularını içeriyor.

Herkesçe bilindiği gibi onkoloji (Kanser) hastaları için zaman çok önemli.

Yaklaşık on dört aydan beri onkolojide tedavi görmekteyim. Hocalarımızdan en küçük bir serzeniş söz konusu olamaz. Hepsi de mesleğinin hakkını veren harika insanlar. Dediğim gibi aksaklık zaman kaybına dayalı olarak yaşanmakta.

En azından on kere (Hatta daha fazla) belirli cihazlara girerek tetkiklerim yapıldı.

Bir cihaza bağlanıp gereken işlemin yapılması için önce randevu alınıp sıraya girilmekte. Sıra ortalama bir hafta/on beş gün sonraya veriliyor. Hasta çok cihazlar yeterli sayıda değil diyelim.

Mesela bilgisayarlı tomografi veya PET filmi çektiriyoruz. Bunun raporu bir hafta sonra çıkıyor. Yani bir film için üç haftalık bir zaman kaybı var. Tekrar hatırlatayım. Bu konuyu onkoloji hastalarına yönelik olarak yazmaktayım.

Bir cihaza farklı zamanlarda on kere girdiğinizde değişken bekleme süresini hesaba katarak iki yüz haftalık bir zaman kaybı yaşanmakta. Zaman kaybı süresi içinde önceki tedavilerden alınan olumlu sonuçlar hastaların aleyhine dönebilmekte.

Tedavim süresince zaman kaybım nerdeyse altı ay kadar var.

Acaba diyorum;

Onkoloji hastalarına bir nebze öncelik tanınamaz mı?

Raporları bir hafta sonra değil de daha kısa sürede hazırlamak mümkün değil mi?

Görüntüler genelde ertesi günü sisteme düşüyor. Ancak bu konuda ilgili birimin branş hocasının vereceği rapor da filmler kadar önem arz etmekte.

Bir başka konu da radyoterapi (ışın) cihazının sık sık arıza yapması. Onkolojideki radyoterapi cihazının biraz yaşlanmış olduğunu öğrendim. Bu cihazın daha yeni teknolojiye sahip daha az arıza yapan bir cihazla yenilenmesi mümkün değil mi?

Merkez hastanedeki veznelerin tamamı aynı anda açık değil. Ödeme yapmak gerektiğinde kat kat dolaşıp açık vezne aramak ve yoğunluk nedeniyle sıra beklemek zorunda kalıyoruz.

Merak ettiğim bir başka konuya daha dikkat çekmek isterim. Onkoloji hastanesi ihtiyacı karşılamayacak kadar küçük ve yetersiz kalmakta. Önümüzdeki yirmi yıl içinde beslenme ve çevre etkileriyle Türk halkının yarısının kanser olacağından şüphem yok. Acaba onkoloji hastanesini büyütmek, geliştirmek ve bu menfur hastalığa yakalananlara daha iyi hizmet vermek için ileriye yönelik çalışmalar var mı?