Mutlaka yazmalıyım...Birçok icraatını eleştiriyorsak, içerisinde övülecek, hatta Gaziantepli olarak gurur duyulacak olanları da görmezden gelemeyiz.. Bu panorama müzesi Gaziantep için çok önemliydi. Çünkü bu kentin destansı bir kurtuluş savaşı vardı. Yokluklar ve ihanetler içerisinde bir mucize gerçekleştirilmiş, şimdiki neslin asla anlayamayacağı bir mücadele verilmişti.. Ne varki, gelişmiş ülkelerde büyük önem verilen hatıralar, anılar, en küçük belgeler, bizde önemsenmemişti.. Eski Antepte her evde bir şehit, bir Gazi vardı, ama bunlar kaleme dökülmüyor, belgeler korunmuyor, araç gereçler umursanmıyordu..

Oysa bir gerçeği vardı bu şehrin.. O gerçeği ortaya çıkarmak, gelecek nesillere aktarmak gerekliydi.. Bunun için yıllar önce ilk adım atıldı aslında. Ama nedense o dönemin büyükşehir ve ilçe belediyeleri tarafından önemsenmedi..Yer bahane edildi, savsaklandı ve ihmal edildi. O dönemde Ankaraya gitmiş, Anıtkabirdeki panorama müzesini gezdiğimde büyük heyecan yaşamış ve 'neden Antep harbini canlandırmıyoruz, sanal gösterimler sunarak, o günlerin ruhunu yaşatmaya çalışmıyoruz'demiştim.. Çünkü Bu panorama müzesinde Çanakkale Kara ve Deniz Savaşları, Sakarya Meydan Savaşı ve Büyük Taarruz panoraması yapılmıştı.Buradaki dev tablolar Aydın Erkmenin yönlendirdiği 12 Rus ressam tarafından yapılmıştı.

FATMA ŞAHİNİN İŞTE BUNUSUNU SEVİYORUM

Bazı yanlışlarını, hatta hatalarını yakıştıramasam ve defalarca bu yönde uyarmaya çalışsam da, yanlışına devam etmesine bir anlam veremediğim Fatma Şahinin, bu olumsuz tespitime karşın, attığı önemli adımlar takdirimi kazanıyor.. İşte bunlardan bir tanesi de bu panorama hamlesi..Çünkü içimizde ukde kalmıştı.. Hayallerimiz suya düşmüş gibiydi.. Çok şükür sonunda Sayın Fatma Şahin harekete geçti ve panorama müzesi için düğmeye bastı. Yer olarak da Tabakhanedeki eski jandarmanın bulunduğu alanı tahsis ettirdi. Bu konuda işin gerçek mimarları sayılan başta Emekli Orgeneral Dursun Bak paşamızın çabalarıyla bütünleşen Mimarlar Odası ve bir avuç memleket severle birlikte hareket edildi ve son aşamaya gelindi. Çalışmalar konusunda yeterli bilgi sahibi olmamama ve ne yapılacağını detaylı şekilde bilmememe karşın, Fatma Şahinin bu konudaki duyarlığı ve kararlığını görmezlikten gelemem.. Gaziantep için İyi ve yararlı işler yaptığında yok sayamam.. Bu nedenle Panorama müzesini Gaziantepe kazandıracağı için şimdiden bir Gaziantepli olarak teşekkür etmeliyim..

ŞEHİTKAMİLİ DE GÖRMEZLİKTEN GELEMEM

Öyle bir çalışma yapmışlar ki, paket halinde gazeteye geldiğinde açar açmaz heyecanlandım.. Hele Kuzey ve Güney Antepin 1920 yıllarındaki görüntüleri müthişti. O tarihte Antepi gözler önüne seren bu eserin yanında, 11. Abdülhamid albümlerinde Rumkale, Halfeti albümü, Doç. Dr. Halil İbrahim Yakar ile Murad Uçanerin hazırladıkları Barsumyan -Nazaryanın Antep şehir planı, ayrıca 1920li yıllarının Antepindeki binalar, hastaneler, camiler, mezarlıklar ve okulların gözler önüne sergilenmesi, müthiş bir çalışmanın ürünüydü.. Bir solukta okuyup, uzun süre inceleme fırsatı bulduğum bu eserleri şehrimize kazandıran Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlunu ve ekibini takdir etmem lazım.. Teşekkürler sevgili Fadıloğlu..

MEZARLIKA RAHAT GİDEBİLMELİYİZ

Söz konusu yer Asri mezarlık.. Maalesef rahat gidip duamızı edemiyoruz. Çünkü yakınımızın mezarı başına gittiğimizde, etrafımız sarılıyor. Nereden ve nasıl geldiklerini bilmediğimiz genç insanlar sizi parasal baskı altına alıyorlar.. Bu konuda son günlerde çok şikayet almaya başladım.. Oysa mezarlıkta yepyeni bir ekip iş başında. Haberlerini de yaptık, yaptıkları güzel işlerden dolayı hepsini kutladık. Ama güvenlik boyutunda sıkıntı olduğunu gözlemliyoruz. Oysa mezarlığın güvenliği de var, adli tıp geldiğinden beri polis de bulunuyor. Ne varki, bu insanlar çevreyi rahatsız ediyor. İster istemez tedirgin olunuyor.. Bu konunun dikkate alınacağını umuyorum..

BU ŞİİRİ OKUYUNCA BOZULMAYAN

TARAFIMIZ KALDI MI DİYECEKSİNİZ

Bugün sizlerle bir şiiri paylaşmak istiyorum..Halk ozanı, şair, şarkı sözü yazarı ve bestekar Arif Ozan, 26 Kasım 1991 de kaleme almış bu şiiri.. Ama enteresandır, 25 yıl önce yazmış olduğu bu şiir, 2016 yılında dünyamıza o kadar uyuyor ki, sizinle paylaşmak istedim.. İçerisinde istediğiniz mesajı bulabilirsiniz. İstediğiniz benzetmeleri yapabilirsiniz.. Çünkü o kadar uyuyor ki, gerisini söylemeye gerek duymuyorum. Gelin birlikte okuyalım:

BOZULMUŞ

On bir yıl sonra gördüm yurdumu

Toprağı bozulmuş,taşı bozulmuş

Açamadım kimselere derdimi

Halkın yüzde yetmişbeşi bozulmuş

Edirneden Vana Vandan Mersine

Muğlasından başla yürü Karsına

Kapılmayan yoktur para hırsına

İzmiri ,Konyası Muşu bozulmuş

Haramı helali incele de bak

Ya aptal diyorlar ya avanak

Haram dolu haram tencere tabak

Ekmeği bozulmuş,aşı bozulmuş

İyi varsa alınmasın sözüme

İyi miyi görünmedi gözüme

Bakarak kararmış üzüm üzüme

Kurunun yanında yaşı bozulmuş

Köprünün altından çok sular akmış

İyiler yerine lükse bırakmış

Sevdalar fuhuşa sekse bırakmış

Gönüllerin artık düşü bozulmuş.

Bir kahveye kırk yıl hatır yok şimdi

Ne kırk yıl kırk saniye çok şimdi

Hatıra gönüle karın tok şimdi

Gaddar olmayanın işi bozulmuş

Vatan vatan tabii vatan vatan da

Esrar satan da var,karı satan da

Çıkıyorlar akşam güneş batanda

Erkekler değişmiş,dişi bozulmuş.

Vatan için millet için döğüşmüş,

Mana için maddeyle boğuşmuş

İnsanlarda bile ölçü değişmiş

Bozulmaz dediğim kişi bozulmuş.

Baştakiler ne yaparsa elbette

Aynısını yapacaktır millette

Ah Arif ah,vatanımız cennet de

Velakin balığın başı bozulmuş.

Ozan Arif

Hepinizi iyi haftalar