Yavuzeli'nde belirli bir süre sonra kimin hangi safta olduğunu öğrenmiştim. Kaymakam ve savcı beyler milliyetçi saftaydı. Belediye başkanı tarafsız ama davranış itibariyle milliyetçiydi. Jandarma komutanı sol kesimdeydi. Yatılı Bölge Okulu Müdürü Gökalp bey milliyetçi, öğretmenlerin çoğunluğu solcuydu. Görev yaptığım Merkez İlkokulunun Müdürü Hasan bey, Ortaokul Müdürü Bursalı Ali bey, Ali beyin eşi Kilisli Nükhet hanım ve ben milliyetçi taraftaydık. İlköğretim Müdürü Mustafa Bey (Mındık) sol taraftaydı.

Bu durumu öğrenince sol kesimin ezici çoğunlukta olduğunu fark ettim. Gelişmeleri beklemeye başladım.

Yavuzeli'nde ikinci yılımdaydım. Cumhuriyet Bayramı için sağ kesimden konferans verecek birini arıyorlardı. Bu kişi soldan da olabilirdi ama tercih sağ kesimdi. Yatılı Bölge Okulunun konferans salonunda yapılacaktı etkinlik. Teklif geldiğinde arkadaşlar beni öne sürdüler.

Günler öncesinden konferans metnini hazırladım. Birer nüsha kaymakamlık ve savcılığa verildi. Bu kişiler de konferansa davetliydi ve geldiler. Salon doluydu. Açığımı yakalamak ve şikayet etmek için sol kesimden arkadaşlar da tam kadro gelmişlerdi.

Konferans konusu cumhuriyet tarihiydi. Yazı metnini okuyup bitirdim. Sonra metin dışında konuşmaya devam ettim. Son olarak da Atatürk'ün ünlü bir sözünü üstüne basa basa hatırlattım.

''Şurası hiçbir zaman unutulmamalıdır ki, Türk aleminin en büyük düşmanı komünistliktir. Her görüldüğü yerde ezilmeli…''

Konferansın sonunda sessiz sedasız dağıldık.

Sol görüşlü arkadaşlar ertesi günü savcılığa ve kaymakamlığa dilekçeyle başvurarak beni şikayet etmişlerdi.

Şikayet konusu;'' yazılı metne sadık kalmamak, metin dışı konuşarak belirli kesimleri rencide etmek.''

Dilekçeyi savcılığa götürmüş arkadaşlar. Savcı sormuş;

-Konferansta rencide eden sözler hangileridir?

-Efendim, ''Şurası hiçbir zaman unutulmamalıdır ki, Türk aleminin en büyük düşmanı komünistliktir. Her görüldüğü yerde ezilmeli…'' dedi.

Savcının yanıtı;

-Ben de aynı sözleri söylüyorum. Gidin beni de şikayet edin…

Arkadaşlar dilekçelerini alıp kaymakam beye gidiyorlar. Dilekçeyi veriyorlar ve aralarında savcı ile yapılan konuşmanın benzeri geçiyor. Kaymakam bey;

-Ben de aynı sözleri söylüyorum. Kaldı ki, bu sözler devletin kurucusu ulu önder Atatürk'ün sözleri. Gidin beni de şikayet edin…

Şikayet sonuçsuz kalmıştı.

Yazar İletişim

[email protected]

TLF: 0535 836 16 82