Gaziantep Büyükşehir Belediyespor, belki de PTT 1. liginin en enteresan takımları arasında ilk sırada yer alıyor.

Geçen hafta deplasmanda galip gelen mavi – beyazlılar, kendi evinde ligin son sırasında yer alan ve neredeyse küme düşmesi kesinleşen Ankaragücü karşısında adeta sefilleri oynayan bir takım görüntüsü çizdiler. Bir futbol takımı sahaya çıktığı zaman önce yüreğini ortaya koymalı ki kazanacağına inancın olsun ama ne yazık ki dün Büyükşehir Belediyespor'da bunu görmek mümkün değildi. Rakip Ankaragücü, bizden daha çok puana intiyacı olan taraftı ve bir yaralı aslan gibi saldırması doğaldı. Ancak tecrübe ve yetenek bakımından onları 10'a katlayan ise Gaziantep ekibi olmasına rağmen nedense tam tersini izler olduk. Başkent temsilcisi sanki bizim oyunculardan daha tecrübeliydi, maçı Ankara'da oynuyorlardı gibi bir izlenim yarattılar. Gaziantep Büyükşehir Belediyesporlu oyuncular biz bunları nasıl olsa her şekilde yeneriz bu haftayı da kazançlı kapatırız, düşüncesiyle sahaya rakibini küçümseyerek çıkınca bir puana da sevinir duruma düştüler. Gaziantep Büyükşehir Belediyespor ne yazık ki kendi kimliğinden giderek uzaklaşıyor. Gençlerden kurulu, ligin tozunu dumana katan bir takım olgusundan uzak bir ekip görüntüsü sergiliyorlar. Teknik ekibe baktığımız zaman kenarda maçı lehine çevirebilecek hiç bir hamle düşüncesi içerisinde değil. Nasıl olsa Türkiye liglerinde çalışılabilinecek en rahat kulüp burası. Kaybettiği zaman kendilerini rahatsız edenlerde olmuyor, o zaman neden başarılı olmak adına bir faaliyet içerisinde olsun ki.

Neticede Gaziantep Büyükşehir Belediyespor, ahı gitmiş vahı kalmış Ankaragücü karşısında üstelik 10 kişiye düşdükten sonra beraberlik sayısını bularak sevinir hale geliyorsa. Vah bu takımın haline. Burada ne ruh kalmış, nede de başarı adına verilebilinecek mücadele kalmış.