Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, Gaziantep Polis Okulu’nda eğitim alan polis adaylarına verdiği ‘Toplumsal Olaylar, Stres Yönetimi ve Problem Çözümü’ konulu konferansında, polis adaylarına hayatı fast food yaşamamaları, inanç, vatan ve bayrak sevgisinden asla vazgeçmemeleri önerisinde bulundu.

Toplumumuzun, özellikle de gençliğin önemli bir bölümünün “Fast food” bir hayat yaşadığını kaydeden Prof. Dr. Gür, “Yaşamı fast food yaşamayın diyorum size. Fast food hazır aperatif, yiyecek mi sadece? Haz ve hız arasında eğer gidip gelirseniz, siz kendinizin idealleri uğruna yaşamıyorsunuz, bohem bir hayattır sizin yaşadığınız. Hızlı yaşam dediğimiz şey bilesiniz ki hızlı çökertir sizi. Kolay kazanılan kolay kaybedilir. Aynı zaman da, bilginin de fast foodu vardır. Peki internet çöplüğünden elde ettiğiniz hızlı fast food bilgiler ne kadar kalıcı? " dedi.

ÇÖPLÜĞE DÜŞMEYİN

"İnternet çok faydalı ama aynı zamanda da affedersiniz mide bulandırıcı bir çöplüktür." diyen Rektör Çünkü, sentez bilgiler değil çöplüğün içerisine atılmış döküntülerdir. O döküntüler arasında bazen iyi şeyler bulamaz mısınız? Bulursunuz. Ama, biz diyoruz ki, çöplüklere kadar düşmeyelim. Sağlam, net bilgileri, analitik düşünceleri okuyabilmek adına da uzun yıllar düşünülmüş, tecrübeyle kitabın sayfalarına yazarken çok ciddi bir şekilde analitik düşünceden geçmiş yazılar okuyalım. Bu açıdan özellikle önce bilgimiz olsun diyorum. Bilgi olmadan fikir olursa ön yargıdır bu.”

KÖMÜR GİBİ KAYBOLURSUNUZ

Günümüz dünyasında demokrasi adı altında kaynakların tüketimi yaşandığını, batılı ülkelerin birçok ülke kaynakları üzerinde sömürgecilik yaptığını ifade eden Gür, “Bu da dünyada korkunç bir stres faktörü oluşturuyor. Stresi kaldırsak dünya kurtulacak mı? Böyle bir dünya yok arkadaşlar” dedi. Stresin İngilizcedeki bir karşılığının da deneyim kazanmak olduğunu vurgulayan GAÜN Rektörü Gür, konuşmasının devamında şöyle dedi: “İkinci karşılıklarından birisi ise basınca maruz kalmak. Basınca maruz kalmak eğer kontrol sizdeyse iyidir. Elmas ve kömür ikisinin de ana ham maddesi karbon. Elmas mı kömür mü olacağına ne karar veriyor? Basınca dayanıklılık düzeyi. İşte toplumlar da, insan da böyledir. Stres faktörlerine karşı dayanıklı olabilirseniz, karakterinizden milli hassasiyetinizden bir şey kaybetmeden, dimdik ayakta kalabilirseniz elmas gibi parlarsınız. Yoksa kömür gibi kaybolur, yakılacak malzeme olursunuz. Allah korusun.”

SOSYAL MEDYAYI YARARLI KULLANIN

Polis adaylarına sosyal medyayı yararlı yönleriyle kullanmaları çağrısında da bulunan Rektör Prof. Dr. Ali Gür, “Sosyal medya denilen şey hayatımızı o kadar esir almış ki. Bakıyorsunuz ‘Falanca yerde restauranttayım, filanca yerde şunu yedim. Affedersiniz, neredeyse tuvalette bire yer bildirimi yapılır hale geldi. Yiyen var, yiyemeyen var. Eskiden aile mahremiyeti diye bir şey vardı. Peki bunları biz niye yapıyoruz? Beğeni, toplumda statü kazanma arzusu bu da aslına bakarsanız bizim toplumdaki beğenilme arzusundan kaynaklanan stres faktörünü yönetemeyişimizdendir” dedi.