Gaziantep Üniversitesi'nde 13 Temmuz'da yapılacak rektörlük seçimlerinde aday olan Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Metin Bayram, öğretim üyelerine gönderdiği maillerle, rektör seçilmesi halinde yönetim tarzında nasıl değişiklikler yapacağını anlatıyor. Bayram, yeni dönemde yasal yeri olmayan Rektör danışmanları adı altında bir görevlendirme yapılmayacağını söylerken, öğretim üyelerinden haksızlığa uğradığını düşünen varsa haksızlıklarının giderilmesi ve adaletin sağlanması ilk

görevlerim arasında olacaktır" dedi.

Üniversite yönetiminin neredeyse tümünün erkek öğretim üyelerinden oluştuğunu, bunun kabul edilemeyeceğini söyleyen Bayram, " Bundan sonra Üniversite yönetiminde tüm kademelerde cins ayrımı yapılmayacak" dedi.

DÜNYA ÜNİVERSİTESİ NASIL OLURUZ?

Öğretim üyelerine tek tek mail göndererer, yaşanan sorunları ve bunlara getireceği çözüm önerilerini anlatan Metin Bayram, "Bir Üniversitenin ‘Dünya Üniversitesi’ olmasındaki en temel faktör onun içinde çalışan öğretim üyelerinin başarılı işler yapmasıdır. Ancak bunun için sadece kadromuzda çok yetenekli insanları barındırmak yeterli olamaz. Hep birlikte gönül rahatlığı ve gururla ‘Gaziantep Üniversiteli’ olduğumuzu söyleyebilecek hale gelmemizin başarının ilk adımları arasında olduğuna inanıyorum" dedi.

SESİMİZİ DUYURAMIYORUZ

'Şu anda görüyorum ki birçoğumuz Gaziantep Üniversiteli kimliğinden olması gerektiği kadar gurur duyamıyoruz' diyen Bayram, şunları dile getirdi:" Her bir çalışanımızın sesini duyurabildiği, yeri geldiğinde önerilerini, yeri geldiğinde övgülerini, yeri geldiğinde eleştirilerini iletebildiği için, bu kurumun ‘kendi’ kurumu olduğunu söyleyebildiği bir iklimde çalıştığımızda gücümüz de başarımız da artacaktır. Neredeyse hiçbirimiz, sahip olduğumuz bütün birikimlere rağmen, sesimizi yönetim kadrosuna duyuramıyoruz, Üniversitemizde dolayısıyla şehrimizde, bölgemizde, ülkemizde, dünyada bir fark yaratmak için bir şans yakalayamıyoruz. Farklı bir sözü olan ve bunu söylemek isteyenler çeşitli biçimlerde suçlanıyor, yönetimin üst kademelerine ulaşmaları engelleniyor, randevu talepleri haftalarca aylarca daha sekreterlik kademelerinde bekletiliyor, çeşitli hak ihlallerine uğrama riskiyle karşı karşıya kalıyor" diye konuştu.

KAPALI VE DAR KADRO

'Üniversite bu anlayışla, bu yönetim biçimiyle, bu kadar içe dönük yönetim kadrolarıyla yönetilmeye devam edilemez' diyen Bayram, "Arkadaşlar aynı şeyleri tekrar tekrar deneyerek , tekrar tekrar aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar elde edemeyiz. Her zaman yönetimde kalmayı alışkanlık haline getirmiş, görev isimleri değişse de kişi isimleri değişmeyen, içe kapalı, dar kadro yönetiminin Üniversitemizin yararlarına hizmet etmediğine hepimiz tanık olduk. Bazı öğretim üyelerinin 4-5 hatta bazı zamanlarda daha fazla idari görevi kendi üstlerinde tuttuğuna şahit olduk. Bu durum ya birkaç kişiden başka yetenekli, becerikli, liyakatli bir öğretim üyesi olmadığının inancını ya da idari görevlerin diğer öğretim üyelerinden ne kadar saklandığını, bu görevlere başka kimseyi dahil etmemeye, öğretmemeye ne kadar kararlı olduklarını göstermektedir. Bütün bunlar kendimize ve çalışma arkadaşlarımıza ama en önemlisi idareye karşı güvensizlik oluşturmamıza neden oluyor" şeklinde konuştu.

EL KALDIR İNDİR

Şu anda, bazı Fakülte ve Bölümlerinin üniversite yönetiminde ağırlıkları oranında temsil edilmediklerini söyleyen Bayram şunları söyledi:"Tüm bölümlerin ağırlıklarıyla doğru orantılı olacak şekilde üniversite yönetimine katılımının sağlanması ve gelişmenin önünü açacak sürdürülebilir bir yönetimin oluşturulabilmesi de gerekli. Öğretim üyelerinin görüşleri doğrultusunda bölümlerin gruplandırılarak yeni fakülteler açılması, böylece temsilcilerinin uygun sayılarda yönetimde söz sahibi kurullara katılmasının sağlanması çözüm sürecinde yarar sağlayabilir. Senato, yönetim kurulu ve fakülte kurulu toplantılarının gündemli ve saydamlık ilkesine uygun olarak yapılması gerektiği halde şu anki

haliyle toplantılarının rektörün getirdiği konuları el kaldırıp indirerek onaylayan bir hale dönüştüğünü görüyoruz. Normal koşullarda yapılması gereken, gündem maddelerinin kurul üyelerine toplantıdan makul bir süre öncesinde gönderilmesidir. Böylece, kurul üyelerinin mensubu oldukları bölümdeki öğretim üyelerinin gündem karar verilecek konular hakkındaki görüşlerini öğrenip, akademik kurullarında alacakları kararları toplantıya getirerek fikirlerini korkusuzca açıklayabilmeleri mümkün olabilir. Üniversite Yönetim Kurulu ve Senato Kararları da en kısa sürede, aksatılmadan öğretim üyelerine bildirilmelidir. İşleyişin bu şekilde sağlanması için elimden geleni yapacağım."

REKTÖR DANIŞMANLARI OLMAYACAK

Yıllardır yönetim kadrolarında olup da bir proje üretmeyen ve proje üretmemeyi marifet sayan zihniyetlerle üniversitenin yönetilemeyeceğini dile getiren Bayram, "Yeni dönemde yasal yeri olmayan Rektör danışmanları adı altında bir görevlendirme yapılmayacaktır. Rektörün danışmanı tüm öğretim üyeleridir. Kadroların verilmesi, öğretim üyelerinin desteklenmesi Üniversite yönetiminin zaten asli görevi olarak kabul edilmelidir. Şimdiye kadar haksızlığa uğradığını düşünen herkesi öncelikle dinleyerek, varsa haksızlıklarının giderilmesi ve adaletin sağlanması ilk görevlerim arasında olacaktır" dedi.

YÖNETİMİN TAMAMI ERKEK

Üniversite yönetiminin neredeyse tümünün erkek öğretim üyelerinden oluştuğunu, bunun kabul edilemeyeceğini söyleyen Bayram, "Bilimsel, sosyal bir açıklaması varsa biri bana da anlatsın. Ben hiçbir açıklama bulamıyorum. Bundan sonra Üniversite yönetiminde tüm kademelerde cins ayrımı yapılmadan tüm öğretim üyelerimizin liyakatleri doğrultusunda görev alması ve yönetime katılması için gerekli hassasiyeti göstereceğim. Ayrıca, üniversitemizin gelecekteki yöneticileri bugünün genç öğretim üyeleri olacaktır. Bu nedenle genç arkadaşlarımın yöneticiliği öğrenebilmeleri ve geniş tabanlı yönetim anlayışını devam ettirebilmeleri için istekli, yönetim becerilerine sahip, her kıdem seviyesinden olabildiğince çok sayıda arkadaşımızın bugünden itibaren yönetimin içinde yer almasının sağlanmasının geleceğimize bir yatırım olduğuna inanıyorum" dedi. Meral KINACILAR