Polis görev yaparken Validen para alırsa, yakalanmamak için bu parayı nereye saklar.

Cumhuriyetin ilk yıllarında resmi ortamdan sıkılan bir Vali bir eğlence yerine gider… Hani derler ya kafasınca eğlenmek ister. Vali felekten bir gün çalıp yaşayacakken;

Olacak bu ya eğlence yerine uygulama yapmaya polisler gelir.

Vali kimliğini gizlemek ister ama ilk gelen polis Vali beyi tanır.

Polis valiye bana para verirsen sizi deşifre etmem kimseye bir şey söylemem der.

Vali polise bir oyun oynamak, denemek için mi, polise haddini bildirmek için mi bilinmez polise parayı verir.

Ama o polisin peşinden ekibin diğer polisleri de gelip vali beyi tanıyınca olay karışır. İş çığrından çıkar.

Vali polis ekibin şefine polisin benden para aldı der.

Polis başına geleceği bildiği için parayı Validen alınca, hemen parayı sigara sarar gibi dürer uygun bir yerde tabancanın namlusuna kor.

Polis rahat doğruya tabancanın namlusunda para olduğunu kim bilecek… Vali olay ortaya çıkıp gizli bir şey kalmayınca polisin kendinden para aldığını ekip şefine söyler. Ama polis çok rahat.
Vali Paranın bulunmasını. Polis hakkında işlem yapılmasını emreder.
Polis para aldığını ret eder
Olay daha da büyür.

Polis parası olmadığını söyler. Rüşvet almayı bir yana üzerinde hiç parası olmadığını belirtir.

Olay o kadar büyür ki:

Polis bir odaya alınır. Elbisesi soyulur tepeden tırnağa aranır.. Tabi tesisat kemerinin üzerinde kılıfında duran tabanca kimin aklına gelir.

Polisi arayan meslektaşları ve Vali parayı bulamazlar
Vali şaşırtıp kalır.
Sanki iftira atmış gibi zor duruma düşer.
Hayret gerçekten para yok
Vali gelir odada yalnız kalan polise sorar.

Parayı nere ye koydun adamı çıldırtma der.
Paranın yerini söyle kimseye söylemeyeceğim der.

Polis sana parayı nereye koyduğumu söylemem.
Zira sana güvenim kalmadı der.

Not: 1960---1965 yılları dinlediğim bir hikaye.