Oğlum Halis Gökalp iyi bir Galatasaray taraftarı...

Çoktandır Galatasarayın Gaziantepe gelişini takip ediyordu...

Bende duruma göre Galatasaray geldiğinde maça gidebileceiğimizi söylemiştim...

Senmisin gideriz diyen...

Aklına düştükçe; 'Baba Gaziantep-Galatasaray maçına gidersek hangi takımı tutacağız, şu gelirmi,bunu görürmüyüz, kim yener vb. ' sorular sorup durdu bu hafta sonuna kadar...

Geçen hafta Galatasarayın .G.Antebe geleceğini takip etmiş sevinçle maça gidelim baba diye tutturdu...

G.Antepsporu mu Galatasarayı mı tutacağız diye tartışırken.

Bizde bi taviz verdik ya, hevesi kursağında kalmasın dedik...

Çocukluğumuzdan biliyoruz ki 10lu yaşlarda çocuklar bir başka hevesli futbola, maça, oynamaya seyretmeye.

Tüm çocuklar gibi Burak Yılmaz, Sneijderden imza alıp resim çektirmekten, Musleraya penaltı atmak gibi bir sürü hayalinden bahsetti...

Bu arada 'baba BİLETLER kaç liradır?' falan sorsada ben fazla umursamadım...

Diğer maçlar 5-10 lira Galatasaray maçıda 20-30 lira olur diye düşündüm.

Gaziantep tarafına gidecek hangisi malup olursa olsun galip gelen biz galip gelecektik...

Bi bakalım durumlar iyi olursa izleriz falan derken maç günü kendimizi Kamil Ocak Stadının önünde bulduk.

Stadın önünde bazı gençler ellerinde tabletlerle bir şeyler satmaya çalışıyor...

Pazarlamacılar işi ilerletmiş derken Arkadaşların PASSOLİG Satıcıları olduğunu öğrendik.

O Gençlerden birine Bilet fiyatlarını sordum 15 lira dedi, sevindim döndüm Gökalpe, bak demedim mi 15-20 liradır diye 15 liraymış, çocukta sevindi...

Genç hatasını düzeltene kadar; ' beyfendi PASSOLİG Kartı 15 TL Bilet için yükleme yapacaksınız.

' Eee bilet ne kadar?'

'Kale arkası 50 TL. 350 liraya kadar bilet var.'

Gökalpe baktım canı sıkılmış 'baba çok para yaa' deyip gönlünün geçtiğini göstermeye çalışıyordu.

O ana kadar hiç dikkatimi çekmeyen bazı şeyler canımı sıkmaya başladı...

Demekki bazı şeyleri görmemiz için canımızın sıkılması gerekiyor...

Güvenlik önlemleri fazla abartılmış, yol trafiğe kapatılmış...

Karşıyaka, Tugay, Kayaönü ile şehrin bağlantıları kısmen kesilmiş gibi...

Saat 3 yollar tıklım tıklım araç dolu...

Stadın yanında müze yolundan sağa dönüş yok...

2 sarı, 2 mavi, 1 turuncu,1 yeşil otobüs arka arkaya ortalarında bir taksi bekle ki ışık yana...

Kale altı tarafından acı bir ambulans sesi, yol istiyor ama nafile boşa bağırıyor garibim, yol verende yok verilecek yolda...

Sola dönüş yok, hem de otobüslerin ilerleme imkanı hiç yok..

Aylardır devam edip bitmeye Müze restarasyonu...

Yüzlerce ağacın kesilip yerine dikilen beton yığını FORUM AVM

Lunapark yanına yapılan Yüksek duvarlı malikane görünümlü Sanayi odası...

Ucube gibi İbis ve Nova OTELLERİ...

Aksaraya benzeyen yeni diyanet binası, köhne Kapalı spor salonu...

Dilenci çocuklar, lüks arabalar bir PASOLİG KARTI yüzünden bu kadar sıkar mı insanın canını...

Sıkar mış gördüm. Hem kızıp maça giremedik bir zevkten olduk hemde bazı şeyleri daha iyi gördük.

Gaziantebin kimyası değişti.

Yaşanabilirliliğini yitirmeye başladı, her taraf sorun sıkıntı.

Her şeye haraç veriyoruz elektiriği, suyu pahalı, ulaşım sorun ne yapsan, nere gitsen para...

Sevgili SPOR İNSANLARI LÜTFEN...

Bedava istemiyoruz, paramızla maç seyredelim statda.

Bırakın her hafta, ay da yılda bir çoluğumuzu çocuğumuzu maça götürelim.

Zor değil kullanması ama uğraştırmayın bizi, çekin elinizi cebimizden yeteri kadar akrep var...

Sanırsınız statlar milleti almıyor, çok talep üzerine seyirci dışarıda kalıyorda böyle saçma bir sistem

Dünyanın en düşük seyirci ortalaması hangi avrupa ülkesinde.

2 Milyon nüfuslu Antepte 20 bin kişilik stadı dolduramayanlar.

11 YAŞINDAKİ BİR ÇOCUĞU BİLE FUTBOLDAN SOĞUTAN BU saçmalığa bir son vermeli.

Gökalp baba ben büyüynce futbolcu olacağım, para verip onları izlemektense kendim oynarım daha iyi diyor doğru diyor da o vakte İNSANLAR DA FUTBOL SEVGİSİ, oynayacak kulüp kalırmı bilmiyorum.