CHP'de ilçe başkanlığı dahil birçok görevlerde bulunan, Gaziantep'te dobralığı ile bilinen tanınmış avukatlardan Hayri Girişken, hem partisiyle, hemde şehrimizle ilgili söyledikleriyle farklılığını bir kez daha gösterdi. Hayri Girişken, CHP'nin Gaziantep'teki başarısızlığında eski belediye başkanlarının vebalinin olduğunu söylerken, "Aslında biz seçimleri 1989'da kaybettik. Bize 12 Eylül sonrası verilen misyonu yerine getiremedik, niye getiremedik, belediye başkanları kendilerini partinin üstünde gördüler. Narsistce davrandılar, kendilerine aşık olma durumu yani. ‘Ben varsam herşey var ben yoksam yok’ anlayışı içerisinde oldular. Belediye başkanlığı, milletvekilliği yapmışsınız. Hala siyasette başrollerde oynuyorsunuz. Yeter, hep söylüyorum, gençler gelsin. Ben aday değilim, partiye gidince asabım bozuluyor. Hep aynı, hep aynı, hep aynı. Değişim istiyorsun değişim yok. 30-35 yıldır yeni bir siyasetçi çıkmadı. Yukarıdan aşağıya kim geldi ? yok. Partinin yeni yüzlere gençlere açılması lazım. Ben kendimi düşünsel olarak yaşlı hissetmiyorum ama illa birileri kendini empoze etmeye çalışıyor. Değişime insanın kendisinden başlaması gerekiyor. Yöneticilerin yerelde siyasetten kopmuş insanların gönlünü almaları ve genç kuşakları seçimlere hazırlamaları gerekiyor " dedi.

GELİŞMİŞ ÜLKELERDE SAVCI VE YARGIÇLAR FARKLI SEÇİLİYOR

Batılı ülkelerde yargıç ve savcıların 15 yıl cesur avukatlık yapmış kişilerden atandığını bizde ise, 20-22 yaşlarında yargıçlık ve savcılık ataması yapıldığını belirten Hayri Girişken, "Kişiler yerine öncelikle sistemin ileri Avrupa ülkelerindeki gibi olması gerektiğine inanıyorum. Sibirya'dan, Latin Amerika ülkelerine, Kanada'dan Güney Afrika'ya kadar, pek çok demokratik ülkede cesur hukukçulardan yargıç ve savcılar atanıyor. Bunlarda baroların ve örgütlerin önerisiyle Cumhuriyet savcısı ve yargıç oluyor. Korkuya dayalı, totaliter yapıya dayalı huhuksal anlayış oralarda yok. Cezaevlerinin bitişiğinde oluşturulan adliye sarayları halktan kopuk. Yani gelişmiş ülkelerle aramızda fark var. Eğitim farklı, algılama farklı. Biz cesur savcı yaratamıyoruz. Örnekleri çok, son yıllarda çok sayıda takipsizlik kararı çıkıyor. Bu da az gelişmişliğin bir sonucudur" diye konuştu.

DERSİMİ ALDIM

Önümüzdeki milletvekilliği seçimlerinde aday olmayı düşünmediğini, 2007 yılında milletvekilliğine aday olduğunu ve dersini aldığını belirten Hayri Girişken, "Arkadaşlara siyaset niçin yapılır dedim, zirveye çıkmak için dediler. Ben yerimde zirvedeyim, önemli olan aşağı düşmemek. Talihsiz bir ön seçim oldu. Türkiye'de siyaset değişmediği, siyasetteki delegasyon yapısı değişmediği sürece tüm siyasi partilerin tüm üyeleri oy kullanmadığı müddetçe birilerine doğrudan demokrasi emanet edildiği sürece, sorumluluk ortadan kalktığı sürece nesnel sonuçlar çıkmaz" dedi.

PROJELER ANLATILAMIYOR

CHP'nin neden iktidar olamadığıyla ilgili bir sorumuz üzerine Girişken, "CHP Türkiye'nin harcını atan, Türkiye'de yapıyı kuran bir parti. Statik yapıdan dinamik yapıya kavuşması gerekir. Bu statik yapı sürekli gard almak, kendini korumak biçiminde oluyor. Yönetim kadroları başta olmak üzere tümü yeni projelerini anlatamıyorlar. Yerelde ayrılmaz parça genel. Şimdi gidiniz bakınız hep aynı adamlar. Aynı kişiler gidip geliyor. Pek çok demokratik kitle örgütünde de bu böyle. Bir demokratik kitle örgütünde idim yine yaş ortalaması 50'nin üzerinde. Aktiviteleri insanlar kendileri yaratırlar, birilerinin kuyruğuna takılarak aktivite yapıldığı sanılmasın. Siyasette de durum böyle, eğitimde de böyle, sporda da böyle. Yedi yabancıyı futbol takımında oynatırsanız 3 yersiniz 5 yersiniz. Düşünsel anlamda da dışa bağımlılık iyi bir şey değil" diye konuştu.

ALTYAPI HİZMETİ YOK

Gaziantep'in öncelikle sorunlarıyla ilgili sorumuz üzerine ise Girişken şunları söyledi:"Kentte altyapı Celal bey zamanında yapıldı, hala öyle duruyor. Bu kentte, 15 yıldır bakımı yapılmayan asfalt var. Kış gelince yağmur olunca görüyoruz, altyapı bozukluklarını. Hizmet üretimi görsel, bu belediyeler altyapıya girmemişlerdir. Suriyelilerin gelmesi önemli bir sorun. Bizim Almanya'daki örneği gibi kayıt dışı çalışıyorlar" dedi.

EN BÜYÜK SORUN İMAR UYGULAMALARI

Gaziantep'in en büyük sorununun imara açılmayan ve birilerine peşkeş çekilen imar uygulamaları alanları olduğunu dile getiren Girişken, "Bu anlamda da sosyal alanların giderek daraltılması, meydan eksikliklerini ortaya çıkarıyor. Meydanların yerine çok katlı yapılar yapılıyor. Uygarlık meydanlarla ölçülür. Antik Yunan'dan önce İyonlar döneminde Anadolu topraklarında adam Agora'yı yapıyor, oraya birde 20 bin kişilik antik tiyatro yapıyor. Bugün İbrahimli'ye çıkın en önemli miheng noktası yüksek bina. Tanım yüksek binanın sağında solunda. 60 yıllık rasaf yolu, metro yolu oldu" şeklinde konuştu.

BİZ BİRİKTİRİYORUZ, SAĞ İKTİDARLAR YİYOR

CHP'yi eleştirenleri eleştiren Girişken şunları söyledi:" CHP hep var olacaktır. Eskiyi eleştirmek kolaydır çünkü bütün faturalar eskiye çıkarılır. CHP cumhuriyet kuran bir parti. Geriye dönüp baktığımızda bütün faturaları ona yıkmak kolay. 12 yıldır iktidarda olan siyasi parti ülkeyi savaşın eşiğine getirdi. 12 yıl daha yeni demektir. Bu partide bulunanlar hala eleştiri yapamıyor, biat kültürüyle gelmiş gidiyor. Ne zaman meydana çıkar sonuçları, oğlunda kızında torununda çıkar. CHP 5. kuşakta siyaset yapılan bir yapı. 60 yıldır CHP niye iktidara gelmiyor diyorlar. Sebebi belli, fakirleştirilmiş toplumda biz biriktiriyoruz, sağ siyasi iktidarlar yiyor, biz yetim malı diyoruz onlar çarçur ediyor. Kesenin ağzını açıp önüne gelene veriyorlar, zora düştüğü anda, para kalmadığı zaman, bütçe battığı zaman, dış tehditler geldiği zaman hatırlarına ana muhalefet partisi olarak CHP geliyor. Şimdilik har vurup harman savrulan bir ülkeyiz."

AK PARTİ'DE TABLO DEĞİŞİK

Ak Parti belediyeleri ile CHP'li belediyeler dönemini kıyaslayan Girişken ilginç açıklamalarda bulundu. Girişken, "CHP olarak ilk büyük başarımız 1989 belediye seçimleri. Aslında biz seçimleri 1989'da kaybettik. Herşeyi 1989'da kaybettik. Getirilmesi gereken alternatif değerleri, bize verilen misyonu 12 Eylül sonrası misyonu yerine getiremedik. Niye getiremedik, belediye başkanları kendilerini partinin üstünde gördüler. Kendilerini merkez gördüler, dar, yerelci anlayışlarla yöneticilik yaptılar. Bu kadar basit. Gidiniz bakınız Ak Parti belediye başkalarına, tablo değişik. Önce parti partinin ilkeleri ve onun dünya görüşünü yaşama geçirmek anlayışı var. Senin programın nedir, uygulamaların nedir, programını insanlara aktaracaksın. Uygulamadığın zaman her kafadan bir ses çıkıyor. Meclis üyeliğim var o yıllarda iki belediye başkanıyla geçinemedim. Şimdi gül gibi geçinirler, muhalefetteki meclis üyelerimizde gül gibi geçinirler. O yıllarda benim arkamda örgüt vardı. Kendileri etraflarında kişiler oluşturdular. Kendileri dokunulmazlık zırhına büründürler. Kendi kendilerini soyutlaştırdılar, biz bütünleştik diyorlar halbuki bütünleşme parti adına yapılması gerekir. Bu nedir narsistliktir, kendine aşık olmadır. Yani ben varsam herşey var, ben yoksam yok. Sen siyasal yapı içerisinde bir bireysin, birey olarak yerinde duracaksın, programa uygun yönetsel anlayışları yaşama geçireceksin.

Oradan bu tarafa geldiğimizde hala aynı yüzler, hep aynı kişiler" şeklinde konuştu.

Meral KINACILAR