Panik atak; çarpıntı, terleme, titreme, boğulma ya da nefes alamama hissi, göğüste ağrı veya sıkışma, bulantı, karın ağrısı, baş dönmesi, endişe, korku, (ölüm korkusu gibi) sıkıntı duygularını içinde bulunduran, nöbetler şeklinde ortaya çıkan bir rahatsızlıktır.
Psikolojik sorunlarla ya da bazı hastalıklarla birlikte görülebilir. Hasta ani bir krizde tamamen korku içindedir. Öleceğini, kalbinde bir sorun olduğunu, kalp krizi geçireceğini düşünür. Atak 10 dakika içinde en şiddetli halini alır. Hasta panik içinde acile gitmek ister. Bayılacağını, çok kötü şeyler olacağını düşünür. Yarım saat kadar sonra atak geçmeye başlar. Kişi kendini çok yorgun ve bitkin hisseder. Hiç bir şey yapmak istemez. Tahammülü kalmamıştır, yalnız kalmak istemez. Birinin yanında kendini güvende hisseder.
Panik atak neden ortaya çıkar? Ortaya çıkmasında neler etkilidir?
Çoğunlukla nedensiz bir şekilde ortaya çıkar. Beyindeki kimyasal maddelerden ya da beynin yan kısmının, fonksiyonunu yitirmesi sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir. Tek başına ya da çeşitli hastalıklarla birlikte ortaya çıkabilir. Stresli bir hayat sürme panik atağı tetiklemektedir.
Bunlar dışında şu durumlar panik atağın ortaya çıkmasına neden olabilir:
Sara hastalığı (epilepsi), akciğer - kalp hastalıkları, tiroid bezindeki sorunlar, fazla adrenalin salgılanması, kan şekeri düşmesi, kansızlık, beyinde oluşan tümör, ilaçların yan etkisi sonucu, depresyon, sinirsel bozukluklar, uyarıcı madde kullanımı ve bu maddenin aniden kesilmesi sonucu ortaya çıktığı söylenebilir.
Tüm dünyada yapılan çalışmalar “Panik Bozukluğu”nun genel nüfus içindeki yaygınlığının yüzde 1.5 - 3.5 arasında olduğunu göstermektedir. Panik bozukluk kadınlarda, erkeklere göre 2-3 kat daha fazla görülmektedir. Panik Bozukluğu olan hastaların birinci dereceden akrabalarında Panik Bozukluğu oranı 4-7 kat daha yüksektir. Araştırmalar genetik faktörlerin önemli bir rol oynadığını gösterir niteliktedir.
Atak sırasında hasta neler yapabilir?
Bir yere oturmalı ya da uzanmalısınız. Kendinize bunun sadece bir atak olduğunu, korkulacak bir durum olmadığını söyleyin ve atağın geçmesini bekleyin. Atak sırasında üzücü, heyecanlandırıcı tartışmalardan kaçınmak gerekir. Kafeinli içecekler, sigara ve alkol kullanımından uzak durmanız olumlu sonuçlar verecektir. Kendinizi kontrol etmeye çalışın. Atak sırasında derin nefes almayın, çünkü şikayetler artar. Doğru uygulanan nefes egzersizleri yardımcı olacaktır.
Panik bozukluğun tedavisi mümkün müdür?
Panik bozukluğun tedavisi mümkündür. Hastalığın tedavisinde ilaçlar ve psikoterapi tekniklerinden yararlanılır. Panik Bozukluğunun tedavisinde stresi kontrol altına almak önemli bir aşamadır. Araştırmalar etkin bir tedavi sonrasında hastaların yüzde 80'inin artık Panik Atağı yaşamadığını göstermektedir.
Düşüncelerimizin, duygularımız ve davranışlarımız üzerinde çok güçlü bir etkisi vardır. Ataklara sebep olan otomatik düşüncelerin ve yanlış yorumların farkında olmayabilirsiniz. Psikoterapiler, yanlış düşüncelerden ortaya çıkan, yanlış davranışlarınızı anlamanıza ve üstesinden gelmenize yardımcı olacaktır.
