Protokol kurallarının aslında ne kadar da önemli olduğunu anlamam bir hayli uzun zaman aldı. Devletin bu kuralları koymasında demek ki bir alametifarika var imiş geç anladım. İnsanların sürekli konuştukları, söyledikleri ve istedikleri bazı toplumsal temel davranışları, neden karşı tarafa uygulamadıkları ciddi anlamda tartışmaya müsait bir konu... Çünkü "nezaket ve şefkat öyle bir dildir ki onu sağırlar bile duyar" ve hissederdi. İşte sırf bu yüzden bu konunun altını bir kez daha çizmek istiyorum... Şahsımıza veya ailemize yapılmış olur olmaz her suç veya kusur için insanlar hakkında olumsuz düşünmemeliyiz. Önce meseleyi enine boyuna iyice araştırmalı ve öyle karar vermeliyiz. Hatanın kimde olduğu belli olduktan sonra eğer bizde bir hata varsa büyüklük göstermeli ve karşımızdaki kişi veya kişilerden özür dilemeli biz haklıysak da özür dilemesini istemeliyiz. Her ne kadar bilinmeyen bir sebepten dolayı bazen özür dilemeyi yakın çevremiz, eskiden yaşayan insanların milattan önce uyguladıkları ve terk ettikleri bir gelenek olarak görse de sizin gardınızı düşürüp sizinle dalga geçse de bu güzel davranışı hem bireysel hem de toplum olarak sürdürmek zorundayız... Özür dilenen bazı kişilerin bunu muayyen olarak başımıza kakması sebebiyle yaşanan travmaların akabinde de özür dilemekten imtina etmek isteyebiliriz. Ama unutmayınız ki bunu yapan kişiler eminim ki bunun bir hata olduğunu anlayacak ve bunu yapmaktan bir süre sonra vazgeçeceklerdir. Çünkü onlarında başına mutlaka buna benzer bir hadisenin gelmesi çok ama çok yakındır. Hele hele dilenen bir özrü kabul etmemek ise tam bir aymazlık ahmaklık ve aptallıktır... Çünkü herkes hata yapar ve herkesin başına buna benzer durum gelebilir... Yapılan herhangi olumsuz bir davranıştan sonra kırdığımız ve üzdüğümüz kişiden özür dilemek çok önemli bir erdem ve yiğitliktir. Ancak insanlar çoğu zaman gurur ve kibir göstererek özür dilemekten imtina etmekte, belki hemen orada bitecek olan bir meselenin çok daha büyük hadiseler sebebiyet vermesine neden olmaktadırlar. O suçu bilmeden veya hataen işleyen kişinin de insan olduğunu unutmamalı, tavrımızı ona göre geliştirmeliyiz. Ayrıca hayatta özür dilememek için hata yapmamaya çalışmalı, düzgün bir hayat yaşamak için mücadele etmeliyiz. Birisine karşı aniden hata işler ve yanlış yaparsak, özür dilemekten utanmamalı ve hiç vakit geçirmeden bunu yapmalıyız. Dediğim gibi araya zaman girdiği vakit hatadan ve yapılan yanlıştan genelde geriye dönmek pek mümkün olmamaktadır. Eğer bizden suçlu olan kişiler af isterlerse biz de bağışlamalı ve affetmeliyiz. Çok sevdiğim bir söz var bir kez daha hatırlatmak istiyorum. "Affetmek ve unutmak iyi insanların intikamıdır." Bunu yapabilmek ise "her" kişinin değil "er" kişinin harcıdır da demeyi ihmal etmeyelim... Çok mu şey istiyorum...