Kemalizm insanı özgürleştiren aklı ve ilmi egemen kılan, insan eksenli bir projeler bütünüdür. Devrimcidir, zaman ve mekan mefhumunu altüst ederek, devrimci şiddetle gelmiştir.
Feodalitenin köleleştirdiği geniş yığınlara özgürlük sunmuş, toplum ilk kez tebadan sayılma yerine, birey olarak yücelme şansını yakalamıştır.
Asırlar boyunca ağalık ve şeyhlik sarmalında kıskaca alınan halk Kemalist devrimle kendini ifade etmeye başlamış eş zamanlı olarak sosyalite genişledikçe akıl duygunun önünde kendine yer bulmuştur.
Sosyal ve siyasal devrimlerin tabanda yayılması özgür ve örgütlü bir toplumla mümkündür.
Özgür ve örgütlü olmanın birincil koşulu ise eğitimli olmaktır.
Bugün Türk Milli Eğitimin'den birşey anlamayanların günümüzden 70 yıl önce filizlenen çağdaş eğitim hamlesinin ne kadar gerisinde kaldığını görmek için Tonguç'a ve Köy Enstitülerine bakması yeterli olacaktır.
Bu projenin Türkiye'nin o günkü koşullarıyla ne kadar uyumlu olduğunu ve doğru tespiti idrak edebilmek için sosyal koşulları analiz edelim.
Köy enstitülerinin hayata geçirildiği 1940'da Türkiye nüfusunun ezici bir çoğunluğu yani %80'i köylerde yaşamını sürdürüyordu.
Bu yoksul ve eğitimsiz nüfusun %75'i, 5 yıllık bir ilköğretim olanağından yoksundu.
İşte burada İsmail Hakkı Tonguç'un mucizevi projesi o dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel'in desteğiyle hayata geçirildi.
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün de üzerinde önemle durduğu köy enstitülerinin kuruluşu için İlköğretim Genel Müdürü olan İsmail Hakkı Tonguç atanmıştı.
Köy enstitüleri yalnızca köylü çocuklara okuma olanağı sağlamakla kalmamış, bu eğitim sistemi Türkiye'nin eğitim ihtiyaçlarına cevap verecek bir şekle bürünmüştü.
Dünyanın hiç bir yerinde eşi ve benzeri bulunmayan bu uygulamalı eğitim sistemiyle, Köy Enstitülerin de yetişen öğretmenler, öğrencilikleri döneminde yetenekleri doğrultusunda yönlendirilmişlerdir.
Yoksul köylü çocuklarının parasız yatılı olarak okudukları toplam 20 Köy Enstitüsü Demokrat Parti döneminde 1951'de kapatılmıştı.
Özgür insanın yaratılmasına olanak tanıyan Köy enstitüleri projesi, halkçı bilinci uyandıracak yönetici ve öğretmen kadrolarıyla, halkçı ve devrimci bir kuşağın yetişmesini sağladı. CHP'nin 6 temel ilkesinden biri olan Halkçılık düşüncesiyle suçlanan bu Enstitüler kadrolarına sahip çıktı. Tonguç ise hiç bir zaman pişmanlık duymadığı bu yoldan bir adım bile geri atmadı.
24 haziran 1960 yılında vefat eden İsmail Hakkı Tonguç, özgür insandan özgür topluma uzanan yolda, binlerce eğitimcinin öğretmeni ve aynı zamanda rehberi oldu.