Son dönemlerde büyük şikayetlere yol açan özel hastanelerdeki ücret politikasına Gaziantep-Kilis Tabipler Odası Başkanı Hamza Ağca açıklık getirdi. Devletin özel hastanelere katkısı azaldıkça, özel hastanelerin de gelir-giderini dengelemek için katılım ve katkı paylarına yüklendiğini söyleyen Ağca, "Özel hastaneler daha önce acillerde bile almadıkları katılım ve katkı paylarını almaya başladı. Bu uygulama ilk günden beri vardı ancak hastaneler, müşterinin ayağı alışsın diye katılım ve katkı payı almıyordu. Son yıllarda almaya başladılar. Alınması yasaya uygun" dedi.

ÖZEL HASTANELER ÜST SINIRA DOĞRU GİDİYOR

15 sene önce devletin ödediği rakamların hastanelerin masraflarını karşılamaya yettiğini, devletin her şeyi ödediğini hatırlatan Ağca, "İsteyen özel hastane yüzde 10, isteyen yüzde 20, isteyen yüzde 100'e kadar katılım payı alabiliyordu. Ancak katılım paylarını çok düşük alıyordu. Çünkü devletin verdiği yetiyordu. Şu anda devletin katkısı azaldı. Enflasyon artıyor, ancak devletin verdiği aynı kalınca, özel hastaneler, katılım ve katkı paylarını artırmaya başladı. Özel hastaneler yasal ücretin üzerine çıkmıyorlar, ancak devletin belirlediği en üst sınıra doğru gidiyorlar" dedi.

DEVLET SINIR KOYDU

SUT (Sağlık uygulama Tebliği) adı altında Devletin 10 bine yakın kalemde hastanelere ne kadar ücret alabilecekleri konusunda bir sınır koyduğunu belirten Ağca, "Özel hastaneler özgür değil. Devletin bir sınırı var. Uygulama Tebliğinde örneğin, sinüzit, sezeryan, kaval kemiği incinmesi,kalp krizi gibi hastalıklarla ilgili belkide 10 bin civarında ayrı ayrı fark ,katılım ,katkı payı almayı belirleyen maddeler var. Üst sınırı belirli bir bant içinde Yüzde 100'e kadar, her biri için hangi derecede ne alacağını hastane kendi belirliyor. Özel hastaneler belirlenen oranın yüzde 10'unu da kullanabilir, yüzde 100'ünü de. Örneğin bazı hastaneler katkı ve katılım payı olarak SUT için belirlenen rakamın % 25 fazlasını alırken, bazıları yüzde 50, bazıları yüzde 75 fazlasını alıyor. Devletin belirlediği üst sınırı da kullanabilirler. Zaten ona doğru gidiyorlar. Şimdi hepsi yüzde 100'ünü almak üzere" diye konuştu.

ÖZEL SİGORTACILIK TEŞVİK EDİLİYOR

Halkın sağlığa harcadığı oranın her yıl arttığını, devletinde sağlığı ücretli hale getirmeye devam ettiğini belirten Ağca, "Bu sene sağlıkta harcanan paranın 64 milyarı devletin, 16 milyarı milletin cebinden çıkmış. 10 sene önce devletin cebinden çıkan oran olarak daha çoktu. Bunlar sağlıkta dönüşümü cazip göstermeye çalıştılar. Önceleri devlet katkısını yüksek tuttular. Müşteri memnuniyeti oluşturdular. Artık sağlık giderek ücretli hale geliyor. Özel sigortacılık teşvik ediliyor" dedi.

SORUMLU ÖZEL HASTANELER DEĞİL

Bir hastanenin diğer bir hastaneden farklı katılım ve katkı payı almasını da değerlendiren Ağca, "Bu konuda sorumlu hastane, hekim, sağlık çalışanı değil. Sorumlu sistem. Hastaneler A sınıfı, B sınıfı diye sınıflandı. Sınıflanan hastane değil vatandaş. Devlet A sınıfı hastanelere en yüksek, B sınıfı hastanelere daha düşük olmak üzere katkı payıyla ilgili azalan bir sınıflandırma getirdi. " dedi.

ALINMASI YASAYA UYGUN

Özel hastanelerde acil bir durum geldiğinde acil kısmı ortadan kalkıncaya kadar para alınmadığını belirten Ağca, "Durumun acilliği kalktıktan sonra para alımı başlar. Diyelimki, bir vatandaş damdan düştü, şuuru kapalı olarak özel bir hastanenin aciline getirildi. Hasta beyin kanaması geçiriyor. İlk müdahale için para alınmaz. Ancak beyin kanaması kontrol altına alındıktan sonra yapılacak her işlem için para alınır. Örneğin kolu kırılmıştır, alçıya alınacaksa katkı ve katılım payı alınır. Devlette de alınıyor, ancak devletteki göze batmıyor. Bu uygulama ilk günden beri vardı ancak müşterinin ayağı alışsın, memnuniyet oluşturmak için alınmıyordu. Alınması yasaya uygun. Biz paran kadar sağlık yaklaşımını doğru bulmuyoruz" şeklinde konuştu. Meral KINACILAR