Mısır'da Müslüman Kardeşler, önce 'TERÖR ÖRGÜTÜ' ilan edildi, ardından darbe mahkemeleri 529 kişi hakkında idam cezası kararı aldı. Hem de düşünüp taşınarak değil, tasarlayarak ve sadece 15 dakikada…

Yassıada savcısı Egesel'in söylediği geldi aklıma:

'Sizi buraya tıkan güç böyle istiyor...' İşte bu kadar… Evet, oyun her yerde aynı oynanıyordu. Önce infaz gerçekleşiyor, sonra da kararlar açıklanıyordu. Tıpkı İstiklal Mahkemeleri, tıpkı Yassıada Mahkemelerinin uyguladığı gibi…

Oysa Mısır'da darbeden bu yana öldürülen kişi sayısı 1.500 kişiye yaklaşmıştı. İşkence görenlerin sayısı ise hala bilinmiyordu.

Bu dünyada emeğimizi ve ekmeğimizi çalan zihniyet, çağımızın en acımasız siyasi ve iktisadi hamlelerinden birisi olarak gözüken durumu, %51,8 oy almalarına rağmen Müslüman Kardeşler topluluğuna da uygulamaktan çekinmediler. Neydi o:

'İhvan terör örgütü ilan edilecek, şiddete zorlanacak, ardından da yok edilmeye çalışılacaktı.'

Aynı şeyleri Türkiye için de denediler ve hala denemeye de devam ediyorlar. Türkiye'yi Suriye üzerinde terör örgütlerine destek veren ülke konumuna sokarak, özellikle Ak Parti eksenli bazı operasyonlar planlayanlar oldu. Tırlar durduruldu, bazı sivil toplum örgütleri karalanmaya ve terörle anılmaya çalışıldı. Sonuçta Sayın Başbakanın dik durmasıyla bazı şeyler şimdilik halının altına serpiştirildi. Ancak hala bu ve buna benzer hem yerli hem ulusal saldırılar, küresel ölçekte kendini hissettirmiyor değil?

Moody's'in Türkiye'nin kredi notu görünümünü durağandan negatife çevirmesi kararı, ekonomik olmaktan ziyade daha çok politik unsurlarla irtibatlı bir karar olduğu su götürmez bir gerçek. Amerika'da ya da diğer ülkelerde yayınlanan Türkiye aleyhtarı yazılar, bir yerlerden Türkiye'yi karalayan mektupların gönderilmesi hiç tesadüf değil ve hiç de iyi niyetli değil… Amacın ne olduğu belli olan ve GEZİ KALKIŞASINDAN bu yana devem eden, 17 Aralıkla başka bir ivme kazanan ve şu an yenden mevzilenmeye çalışan, Türkiye'yi istikrarsızlaştırma operasyonunu hayretle ama bu sefer gardımızı alarak izliyoruz.

Gerek Dünya ve gerekse Dünya'daki emperyalist güçlerle birlikte hareket edenler SEÇİM SONUÇLARINI doğru okumak yerine, DEMORKRASİ SADECE SANDIK DEĞİLDİR, tezini söyleyenlerin safından değerlendirmeler yapmaya devam ediyorlar… Amaçları bu sefer CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ… Bu seçimde de istediklerini alamazlarsa imdatlarına Milletvekilliği seçimi yetişecek… Eğer orada da istedikleri sonuç alınamazsa işte ondan sonra yeni bir Pearl Harbor bekliyor olacağım… Hem de TERÖR ÖRGÜTLERİNE destek veren bir ülke suçlamasıyla…

'Hadi canım sen de' dediğinizi duyar gibiyim… Haklısınız, çok çabuk unuttunuz değil mi, kimyasal silah bahane edilerek yok edilen Irak ve Saddam İmparatorluğunu…