Bir ölçüde yaşanılabilir bence. Çok özel bazı insanlar, yaşlılık günlerini gençlik günlerindeki gibi yaşarken, bazıları ölü gibi, ruhi çöküntü halinde yaşarlar yaşlılık günlerini. Bu durum insanların büyük ölçüde ruhsal ve bedensel yapılarına, alışkanlıklarına, yetişme ve yetiştirilme şekil ve şartlarına bağlıdır. Tabi bir de sağlıklı olmaya ve olmamaya bağlıdır. Ünlü Romalı düşünür CİCERO: Her gün öğrendiklerime yeni şeyler katarak tatlı tatlı yaşlanıyorum demiş, 'Yaşlılık' başlığı altında yazmaya başladığı kitabında. Fakat kitabını tamamlayamadan konsülde konuşurken ne yazık ki öldürmüşler. Vefat ettiğinde 70 yaşına imiş. Kitabını tamamlayabilseydi eğer bize neler anlatırdı kim bilir? O halde CİCERO' ya ait olan 'her gün yeni şeyler öğrenerek tatlı tatlı yaşlanıyorum' sözlerini bir moral cümlesi kabul ederek, yaşlılık günlerimizi de gençlik günlerimiz gibi mutlu yaşayabiliriz diye düşünsek, daha iyi olmaz mı değerli okuyucularım? Örneğin: Çalışmaya ve öğrenmeye ölünceye kadar devam etsek ve bütün öğrenciler aynı yaştadır diye düşünsek, kendimizi biraz olsun gençleşmiş gibi hissetmez miyiz? Çünkü öğrenmek insanı rahatlatır, güçlü hissettirir. İngiliz düşünür BACON, bilgi kuvvettir demiş. Fakat 70 yaşında alfabe öğrenmeye de kalkmayalım tabi. Bize yakışan konularda bilgilerimizi artırmaya devam etmeliyiz. Yaşlılık yoktur, kıdemlilik vardır diye düşünelim ve takvim yaşımız ile kafamızı yormayalım.

Vakti gelince herkes hayata veda edecek. Hayat her yaşta güzeldir. Sonbahar da ilkbahar gibi güzeldir. Ressamlar sonbaharın da resmini yaparlar. Karamsar baktığımız pencereyi değiştirelim. Kaldı ki güzel insanların son baharı da güzeldir ve iç güzellik dış güzellikten daha önemlidir.

Karamsar ve buruk yaşayan kıdemli dostlara öneriler:

1- Dans edin, şarkı söyleyin, şiir okuyun, hatta voleybol ve tenis oynayın. Bisiklete binin. Enstrüman çalın, bilmiyorsanız öğrenin. Yürüyüşlerinizi aksatmayın. Seminerlere katılın. Konuşmacı olun, sorular sorun. Bir sanat dalı ile gerektiği kadar uğraşın. Bunların hepsi size yakışır ve sizi gençlik günlerinizdeki gibi hayata bağlar. Hatırı sayılır ölçüde mutluluk verir.

2- Sinemaya, tiyatroya, konserlere gidin. Akraba ve komşu ziyaretlerine az da olsa devam edin. Yılda birkaç defa paranız ölçüsünde seyahat edin. Kalan ve biriken paranız dünyada kalacak. Kazandığınız ve hak ettiğiniz parayı harcayın. Bir kısmını kendinize bir kısmını da çocuklarınıza ayırın. Alış veriş zevki her yaşta gerekli ve güzeldir. İnsana huzur verir.

3- Hobilerinizi geliştirin ve kayda değer başarılara imza atın. Hobilerimiz sıkıntı yağmuru altında kullandığımız şemsiyelerdir. Bu şemsiyenizi açın ve sıkıntı yağmurunda ıslanmaktan kurtulun. Hobilerinizi paylaşın. Dostlarınızı da sıkıntılardan kurtarın. Paylaşılamayan hobiler güdük ve anlamsız kalmaya mahkûmdur. Hobiler insanı genç ve dinç tutar. İleri yaşlarınızda bazı eserlerinizi kültür derneklerine bağışlayın.

4-Tenkit, tartışma, münakaşa ve kavga, sevgisizlik, soğukluk, itici davranışlar, kin ve nefret gibi

olumsuz duygu ve düşünceler ve fiiller, insanı yaşamaktan soğutur hatta bunalıma ve üzüntülere sevk eder. Hatta insanı daha hızlı yaşlandırır. Bunlardan kaçının.

5- Sevdiğiniz insanlara daha çok sahip çıkın. Onların da size daha çok sahip çıkmalarına zemin hazırlayın. Kalan ömrünüzü sadece sevdikleriniz doldursun. Dondurucu soğuklarda ateşi azalan sobaya kül atılmaz. Kuru odunlar atarak ısınmaya devam edilir. Sevmediğimiz, soğuk, sevgisiz, sevimsiz insanlar, külden farksızdır. Ateşinizi söndürmeye çalışırlar. Onlardan uzak durun.

6- Gülmek hayatın tadı ve tuzudur. Gülünecek ne var ne yoksa onlara yakın olun. Güler yüzlü insan olmaya alışın. Bütün sevimli insanlar aynı yaşta gibidirler.

7- Dostlarınızı hediyeler alarak sevindiririn. Onların mutluluğu size yansısın. Siz de bir dostunuzdan veya yakınınızdan hediye alınca çocuklar gibi sevinin.

8- Zorla hiçbir şey yapmayın. İstemediğiniz hiçbir şeyi de yapmayın. Sadece zevk aldığınız şeylerle uğraşın. Asla ihtiraslı ve aşırı tutkulu olmayın. Sizi yorar. Ve hiçbir şeye üzülmeyin. Üzülmek yaşlanmayı ve yıpranmayı hızlandırır. Unutmayın, yaşınız ne kadar ilerlemiş olursa olsun, yaşlı değilsiniz. Sadece kıdemlisiniz. Kıdemli olmak bir şereftir. Kalın sağlıcakla değerli okurlarım…