Biz Türkler şanlı tarihimiz boyunca nice meydan muharebelerine imza atmış şanlı bir milletiz. Bütün tarih kitapları Türklerin savaşçı bir millet olduğunda neredeyse hemfikirdir. Bu savaşçı yönümüzü birileri zaman zaman başka yönlere çekmiş ve çekecektir de... Aynı delikten defalarca ısırılmak ancak veya ancak aptallara mahsustur diye düşünüyorum... Gezi Kalkışmasının ardından gündeme gelen en önemli gruplardan birisi Çarşı Grubu'ydu. Kimisi bu gurubun başka mecralar tarafından kullanıldığını ve siyasete alet edilmek istendiğini söyledi. Bu grup hemen hemen her maç, "Her yer Taksim her yer direniş sloganıyla" bu görüşü destekler bir görüntü çizdi. Sahada kendi takımını değiştirmesi gereken bu grup; hükümeti değiştirmek için yapılan eylemlerde aktif rol almaktan geri durmadı, gerek polisle çatıştı, gerek eylemlerde bulundu ve gerekse en son Olimpiyat Meydan Muharebesi'ndeki filmde gereken rolü üzerine aldı... Sonunda ne oldu birileri çıktı onların bu eylemlerini biraz daha ileri götürerek işi içinden çıkılmaz hale getirdi... İşte tam bu süreçte konuşma yapmayan Beşiktaş Başkanı ve yönetimi hükümetin yandaşı gözükmekten ve taraftarının tepkisini çekmekten korkmuş sessiz sessiz olayları izlemiş; bununla ilgili de en ufak bir çaba ve gayretin içinde yer almamıştı. Şimdi ise bu olayları "Beşiktaşlıların yapmadığını provokatörlerin işin içinde olduğunu" söylemek zorunda kalmıştır. Sanırım bu işi masum göstermenin yollarından birisi de topu taca atmak ve başkalarını suçlamaktır. Hiç kimse sırtlarına Beşiktaş forması geçirerek sahada meydan muharebelerinde gözüken; ellerine geçirdikleriyle önüne gelene saldıranları aklama girişimlerinde bulunmamalıdır... Yok efendim stada girerken arama yapılmamış, yok efendim güvenlik yeterli değilmiş, yok efendim Melo milleti galeyana getirmiş, yok efendim hakem haksızlık yapmış falan filan. Yani her ne sebep olursa olsun bu olayları ve yapılanları izah etmeyeceği gibi bunu yapanları da aklamayacaktır. Biz bu kişilerin olaylara nasıl hazırlandıklarını GEZİ Kalkışmasında gördük. Bunu yapanları statlarda "Her yer Taksim her yer direniş!" sloganları atarken gördük. Bunu yapanları sosyal medya denilen yerlerde yalanlarıyla milleti nasıl provoke ettiklerini gördük. Beşiktaşlıların olayları aklamak, suçu başka yerlere atmak yerine; bunu yapanların üzerine gitmek için ne gerekiyorsa onu yapmalı ve GEZİ olaylarında taraftarlarının karıştığı olaylardan sonra nasıl susmuşlarsa şimdi de susmalıdırlar. Bu resmen, adına Gezi Kalkışması denilen hükümeti devirme girişimlerinde SONBAHAR aylarında beklenilen değişik bir manevra girişimidir. Çarşı bu olayın içindedir dışındadır anlamam ben. Dışındaysa o görüntüden kurtulmalı; içindeyse hakkına razı olmalıdır... Gerekirse futbol bile tatil edilerek bu güzel ülkeyi yangın yerine çevirmek, kaos oluşturmak, insanları birbirine düşürmek gibi fiilin içinde bulunan, bunu yapmak için örgütlenen her kim veya kimler varsa onlar için ne gerekiyorsa ama ne gerekiyorsa acilen yapılmalıdır. Çünkü hiçbir gelişmiş ülkede bu olayları yapamazlar ve bunu yapanlar da cezasız bırakılmaz. İlla Allah korusun birilerinin ölmesi gerekmez. İlla bir facia için beklenilmez. Derhal harekete geçilerek dediğim gibi bunu yapanlara en ağır cezai müeyyide uygulanmalı; gerekirse FUTBOL bu olaylar düzelene kadar tatil edilmelidir... Yalnız söylemeden geçemeyeceğim bunun cezası sadece "Bir yıl maçlardan men" cezası da değildir...