Her ailenin, her evin kendi işi, kendi yaşam hakkı vardır. Başka bir evde başka bir aile olarak yaşayan en yakın bir aile ferdinin bile bu hakka saygı duyması gerekir. Kimse kendi rahatı için kendi evinin yükünü diğer bir eve yükleme hakkına sahip değildir. Dayatmalar ve baskı ile bunu sürdürdüğü takdirde, sağlığını bozduğu, yataklara düşürdüğü, yaşam hakkını elinden aldığı kişiye karşı işlediği günah, hep boynunda kalır.

Herkes kendi döküp saçtığı eşyalarını kendisi toplamalıdır. Kimse kimsenin hizmetçisi değildir. Kimse sırt sıvazlayarak sahtekarlık yapmamalıdır. Herkes kendi evinin yemeğini yapmalı, evde mutfak olduğu anlaşılmalıdır. Bir evin mutfağı, başka bir evin mutfağı ise, sürekli mutfağı kullanılan evin hanımı, diğer aşçısı sayılır. Görünüşte hoş bir durum değildir. İsteyen ücretli bir aşçı tutabilir.

Yemek yapmayan kadın, o evde misafir gibi görünür.

Çocuk yetiştirmekte ana görev, anne ve babaya aittir. Çocuğun yetişmesi için kendi analık ve babalık görevini, bir bakıcıya veya başka bir aile büyüğüne yükleyenler, oluşabilecek bazı hatalardan dolayı başkalarını suçlamaya fazla hakları yoktur. Analık ve babalık görevini kısmen dahi bir başkasına devretmek, çocukta dengesizlik yaratabilir.

Her fedakarlık ölçülü ve makul olmak zorundadır. Aksi halde herkes bundan zarar görür. Çok sayıda haksızlık meydana gelir. Herkesin her konuda kendisine en uygun olan kararları verebilme hakkı, vatandaşlık ve insan hakları vardır. Kimse kimsenin uydusu değildir. Dünyanın uydusu olan ay bile öteki yüzünü dünyaya göstermiyor.

Anneanne ve babaannelerin torunlarına ayıracağı vakit, sınırlı olmak zorundadır.

Aksi halde çok çabuk yıpranır ve erken ölürler. Onları fazla yıpratmak haksızlık olur. Zaten ömür boyu çalışmış ve yıpranmışlardır. Torunları ile günde bir saat kadar bile ilgilenseler, bunu baş tacı etmek gerekir.

İnsanların en yakınlarına en çok fedakarlık yapabileceği yaş sınırı 30 ile 50 yaşları arasıdır. Bunun dışındaki yaşlarda ya çok yıpranırlar, ya da yetersiz kalırlar. Bu gerçeği zorlamamak gerekir. Yoksa ciddi sağlık sorunları olur.

Şu üç günlük dünyada kimsenin mutluluğu, hobileri ve kendi yaşam hakkı elinden alınmamalıdır. Haksızlık eden, karşısında haksızlık ve nefret bulur.

Bazı konularda ise yasa gereği cezaya çarptırılır.

Sınırı olmayan fedakarlıklar, yavaş yavaş intihar etmek sayılır. İnsanlar bu tuzağa düşmemelidir. Kalın sağlıcakla değerli okurlarım…