2006 yılının Temmuz ayında gerçekleştirilen o menfur saldırının üzerinden arkadaşlarımızın hesaplarına göre tam 2 yıl 188 gün geçmiş. Bu iş bitti, zanlılar ve azmettiricileri artık asla yakalanmazlar denilen bu süreç inatla takip edildi. Ve sonunda acı sabrın tatlı meyvesine ulaşıldı. Umutların tükenmeye başladığı bir zamanda, zanlılar yakalandı ve olay aydınlatıldı. Bu durum giderek bir suçlular cenneti haline getirilmek istenen ve her türlü kanunsuzluğun kanun haline getirilmeye çalışıldığı ülkemiz genelindeki asayiş sorununun bir kez daha derinlemesine düşünülmesi ve sondajlanması gerektiğini beyinlere nakşetti. Ökkeş Özekşi'ye ve eşine yapılan saldırı Özekşi'nin şahsında Gaziantep 27 ailesine ve halkın doğru haber alma ve bilgilendirilme istem ve iradesine yapılan bir saldırıydı. Zanlıların yakalanarak adalete teslim edilmeleri şehre derin bir nefes aldırırken, sonucun emniyet birimlerine duyulan güven hissinin artmasını sağlamış olması da tabii bir hadisedir. Özekşi suikastinin kendi karanlığını üzerinden atması demek şehri kuşatan sis tabakasının bir veya birkaçının atılarak kendini aklaması demek oldu. Basit bir saldırı olmaktan çok cana kasıt taşıyan bu olayın planlı ve organize bir eylem olduğu zanlıların ifadelerinden anlaşılmıştır. Bu operasyon " kan batmaz" sözünü birkez daha doğrular bir sonuç vermiştir. Saldırı olayının gerçekleştiği tarihten suçluların ele geçirildiği tarihe kadar olan süreci yeniden düşünme ve irdeleme gereği duydum. Şehir saldırının şokuyla sarsılırken, yakınları, onu sevenler ve bizler hastaneye koşar olmanın telaşı ve üzüntüsünü bir arada yaşarken o meşum baykuşlar tünediği izbeliklerden dedikodu kazanını kaynatmaya başlamışlardı bile. Saldırıyı bir gayri meşru ilişkiye yamamaya çalışanlardan tutunda, asılsız ihbarlardan medet umarak hedef şaşırtmaya çalışanlara, olayın derinliğini Ökkeş Özekşi'nin bildiğini ancak açıklayamayacağına, bu meyanda zanlıların asla yakalanamayacağına kadar bir düzine komplo teorisi. Meğer ne cibiliyeti bozuk adam kalabalığı varmış bu şehirde de haberimiz yokmuş. "Çamur at izi kalsın" kabilinden meslektaşlarını yaralamaya çalışanlardan, Özekşi'nin aile saadetini gölgelemeye matuf dedikodu üretim merkezlerinin kalleşliğine kadar uzayıp giden bu zincirin sus-pus olmuş halini düşünüyorum. İnsanı ve onun insanca yaşama koşullarını var eden ve yükselen bütün değerlerin düşmanları şu an hüzünkar bir fasıla terennüm ederken, Ökkeş Özekşi'nin bu savaştan eskisinden daha fazla güçlenerek çıktığını ilan ediyorum. Müjdeler olsun Gaziantep'e ve onun şerefli adına. Müjdeler olsun Ökkeş Özekşi'ye ve Gazeteciliğin her halükarda korunması gereken erdemine. Teşekkürler Gaziantep Emniyetine. Yaşasın..! yaşaması ve yaşatılması gereken ve herkese birgün mutlaka gerekecek olan adalet.