Gaziantep'te yaşanan sorunları nihayet ilk kez böyle derli toplu bir STK Başkanı dile getirdi. Halkın yaşadıklarını ve kentin önemli meselelerini açık şekilde ifade ederek, muhalefet partilerine taş çıkartan Ticaret Odası Başkanı Beyhan Hıdıroğlu, konuşmasında sık sık Haftaya Bakış'ta Ökkeş Özekşi'nin dile getirdiği sorunlara da değindi ve "İstanbul Yeşilköy Marina'da su 1.5, soda meyve suyu 2.5, ayran 3 lira. Gaziantep'te bir kahvede iki arkadaşımla oturduğumda 50 lira verip çıkıyorsam Allah yardım etsin bu memlekette yaşayana. Tamam serbest piyasa ama 80 liraya baklavayı kim yiyecek?" diyerek yüreklere su serpti..

Yönetim kurulu üyeleriyle birlikte düzenlediği basın toplantısında odanın projeleri ve hizmetlerini anlatan Hıdıroğlu, Kamil Ocak Stadı'nın yeri konusuna değindi ve konuşmasına devamla, "Ben Gaziantep'teki tarihi eserlerin yıkılmasını istemiyorum, çünkü burası tarihidir, yıkılmaması gerektiğini dile getirdim. Yıkılan Nil kahvemiz, yıkılan Kırkayak kahvemiz, yıkılan Halk bahçemizin hala acısını çekenlerden biriyim"diye konuştu.

İLK İHTİYACIMIZ OLAN ŞEY GÜVENLİK

Sadece Gaziantep Ticaret Odası üyesi 17 bin firmaya değil tüm Gaziantep iş dünyasına hizmet edecek projeleri hayata geçirme gayretinde olduklarını belirten Hıdıroğlu, "Elbette hayata geçirmeye çalıştığımız her proje için de, attığımız ve atacağımız her adım için de ilk ihtiyacımız olan şey güvenliktir. Şehir olarak bulunduğumuz stratejik konumdan dolayı her adımımızı iki kere düşünmek zorundayız. Çok şükür güçlü siyasi istikrar sayesinde sınırlarımız içerisinde güvendeyiz ancak sınırlarımız ötesinde adeta bir ateş çemberinin ortasındayız. Türkiye – ABD arasında yaşanan diplomatik gerginlik, Kuzey Irak’ta yaşananlar dikkatle izlediğimiz süreçler' diyen Hıdıroğlu, "İş dünyası olarak ulusal güvenliği ve devletimizin bekasını her şeyin üstünde görmekteyiz. Her iki pazara ilişkin de hükümetimizin kararı ne olursa olsun saygıyla karşılayıp alternatif kapılar bulma noktasında yetkililer ile birlikte çalışmaya hazır olduğumuzu belirtmek isteriz" diye konuştu.

ODAMIZA KAYITLI 1200 SURİYELİ VAR

Hıdıroğlu, odaya kayıtlı 1200 Suriyeli için Suriye Masası oluşturduklarını belirtirken, Suriye Ekonomik Forumu ile işbirliği protokolü, eğitim çalışmaları, GTO Mesleki Yeterlilik Sınav ve Bilgilendirme Merkezi, Endüstriyel Tasarım ve Hibrit Modelleme Merkezi (GETHAM), Lojistik Köy, Üniversite-İş Dünyası Danışman Havuzu Projesi, Tüp Bebek Merkezi, sektör toplantıları, enerji zirvesi, yurtdışı fuar ve inceleme gezilerinden bahsetti.

TURİZMDE GELDİĞİMİZ NOKTA GÜZEL

Konuşmasının ardından soruları cevaplayan Beyhan Hıdıroğlu, turizmle ilgili bir soru üzerine şunları söyledi:"Biz işin ticaret yönündeyiz. Geçtiğimiz dönemde patlayan bombalardan sonra hakikaten kötü bir dönem yaşadık. Neredeyse uçaklarımız boş, otellerimiz bomboş bir dönem yaşadık. Küçük bir konağım var, hobi değerinde. Kapıyı kilitlemek zorunda kaldık. Son geldiğimiz nokta güzel. Bu toplantıyı ben isterdimki beş yıldızlı bir otelde yapalım. Fakat konuştuğumuz otellerin dolu olduğunu gördüm. Gaziantep'te işlerin iyi olduğunu, otellerin doluluk oranının çok yükseldiğini görmek sevindirici. Geldiğimiz nokta güzel fakat biz bunun devam etmesini istiyoruz."

PAZARLAMA SORUNUMUZ VAR

Geçen ay İspanya'da, geçen hafta ise Yugoslavya'da olduğunu anlatan Hıdıroğlu, "Gaziantep'i İspanya ile kıyaslayınca konuşacak yerimiz yok. Yani maalesef daha Bilbao Barcelona,Sevilla örneği varki konuşamıyorum. Bilbao'ya 1 Milyon turist geliyor. Mimarlar odasına, şehirde 10 tane mimari bina gösterin bana diyerek şikayette bulundum. Artık insanlar binaları görmek istemiyor. Zeugma, Karkamış, Rumkale, Dülük, Tilmen çok önemli. İnsanların şehrin değerlerine duyarlı olması gerek. Bizim pazarlama sorunumuz var. Sadece turizmde değill yaptığımız ürünleri de pazarlayamıyoruz" dedi.

ESKİ VE YENİ BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ ÇOK ŞEY YAPTI

Gaziantep'e gelme zamanı projesinin müellifi olduklarıı, destek verdiklerini söyleyen Hıdıroğlu şöyle devam etti:"Gaziantep'i, İspanya ile değil, bir Belgrad ile karşılaştırdığında ise şehrimizde çok hizmetler yapıldığını görüyoruz. Hakikaten Belgrad'ın bir tane caddesi var. Bizim Gaziler Caddesi gibi ve şehirde başka yapacağınız bir aktivite yok. Orayı görünce Gaziantep'te eski belediye başkanlarımız, yeni belediye başkanlarımız çok şey yapmış dedim. Gaziantep'e gelme zamanı projesinin müellifiyiz. Katkıdada bulunduk. Satılan bir kilo baklavadan bu şehirdeki herkes sebepleniyor. Bir Gaziantep Beşiktaş maçında bu şehir 15-20 Milyon liralık gelir elde etti. Yine bir hayvanat bahçesi büyük ilgi görüyor."

STADYUM YIKILMASIN DEDİM

Stadyumun yeri konusundaki bir soruya ise Hıdıroğlu şu yanıtı verdi:"Ben göreve ilk geldiğimde burayla ilgili mimar bir arkadaşımız, bize bir proje getirdi, projenin nasıl olması gerektiğini sordu. Ona şunu anlattık. Ben Gaziantep'teki tarihi eserlerin yıkılmasını istemiyorum dedim, çünkü burası tarihidir, yıkılmaması gerektiğini dile getirdim. Çünkü yıkılan Nil kahvemizin, yıkılan Kırkayak kahvemizin, yıkılan Halk bahçemizin hala acısını çekenlerden biriyim. Stadyumda benim çocukluğumda Antepspor'un üçüncü ligden 2.liğe geçerken, Zeki Dinçer Orkestrasının yukarıda konser verdiği, rahmetli Saip Konukoğlu bizleri selamladığı o anılarımızın yıkılmasını istemiyorum. Bunu anlattım. Yıkılmaması adına ya da orada başka bir şey yapılması adına. Anılarımızı yıkıyoruz. Torunlarımızın elinden tutup gezeceğimiz mekanları azaltıyorsunuz, ben buradaki anılarımın yıkılmasını istemiyorum dedim. Gidin başka bir yere bir şey yapın dedim. Ama tabi icra makamı değiliz. Sadece tavsiye edebiliyorum. Bazı mekanların yıkılmaması adına medyaya önemli iş düşüyor."

GAZİANTEPLİ TÜCCARLARIN IRAK'TA 500 MİLYON DOLAR ALACAĞI VAR

Irak'ta yaşananlar nedeniyle ticaretin durmadığını, biraz yavaşladığını belirten Hıdıroğlu, Gaziantep'in Irak'a 2 milyara yakın ticareti olduğunu söyledi. Hıdıroğlu, "Bu yüzde 30-35'leri kapsayan ciddi bir oran. Türkiye odalar borsalar toplantısına gümrük bakanımızda geldi. Gümrük bakanımızdan özellikle orada açılacak yeni Aktepe diye bir kapımız var. O kapının bir an önce devreye açılması konusunda çalışmalar devam ediyor. Kapı bizim bu tarafta hazır, fakat karşı tarafta onların aynı kapıyı yapması gerekiyor. Karşı tarafta kapı olmadığı için o kapıyı açamıyoruz. Onun hızlanması 1 ay içinde devreye alınması anlamında taleplerimizi ilettik. Bakanımızda tabiki dedi. Ticaretimizi en çok etkileyecek konu oraya mal satan Türk vatandaşlarının, Türkiye cumhuriyetindeki işletmelerin parasının alınıp alınamayacağı konusu. Biz dünyanın her tarafına mal satıyoruz. Bu büyük cesaret. Kuzey Irak'taki Ticaret Ateşimizle görüştüğümüzde 1.5 Milyar dolar Türkiye tüccarlarının buradan alacağı açık hesap para var diyorlar. Bu paranın 500 milyon doları Gaziantep'in. Para bir şekilde bu şehrin kasasından çıkıyor. Önümüzde bir Afrika pazarı var, önümüzdeki süreçte Sudan'a bir proje düşünüyoruz" diye konuştu.

SURİYELİLER ARTIK BURADAN GİTMEZLER

Suriyelilerle ilgili bir soru üzerine ise Hıdıroğlu, "Suriyeliler artık sosyal yaşamın, ticari yaşamın bir parçası. Madem bu insanlarla yaşayacağız bu kültür devam etsin, bu insanlar Gaziantep'e yatırım yapsın. 250-300 Milyar Arap coğrafyası var, bunu fırsata döndürelim. Dil, meslek imkanlarını kullanalım. Siyasilerin verdiği kararlara sonuna kadar saygılıyız. Aslolan Türkiye'nin bekasıdır, geleceğidir. Şunu artık kabul edelim bu insanlar artık buradan gitmezler. Aslında Kuzey Suriye'de savaş bitti. Bu insanların önünü açmamız lazım. Ünaldı'dan geçerken Halep'in bir caddesi gibi. Triko sektöründe, ayakkabı sektöründe etkililer. Bunların ticaret kültürleri var. Bunlar parayla geldi. 3-5 milyon dolarla geldi. Mevzuat nedeniyle bunların paralarını alamadık, bankaya koyamadık. Ancak şimdi bazı bankalar formüller geliştiriyor. Fakat ilk sıralar kaçırdık. Biz Suriyelili akademisyen, doktor, mühendis, dil bilenleri kaçırdık, bize orta sınıf tüccar kaldı. Yeniden bunları nasıl kazanırız, buna bakmamız gerekiyor" diye cevap verdi.

GAZİANTEP'TE 700-750 POLİS GÖREVDEN ALINDI

Şehirde huzursuzluk olduğu iddialarıyla ilgili başka bir soruya ise Hıdıroğlu, "İnönü caddesinden geçerken tedirgin olmuyor değilim. Ama şehrimizde ortak yaşam kültürünü oluşturmamız lazım. Emniyetin çabalarını görüyoruz. Şunuda unutmamalıyız, Gaziantep'te görevden alınan 700-750'ye yakın polis memuru var. Bunların eksikliğiyle ilgili, yerinin doldurulamamasıyla ilgilide sorunumuz var. Hepimiz umutla yaşıyoruz, buraya gelen insanlarında bir umudu var" diye yanıt verdi.

AVM YAPILMASINI İSTEMİYORUM

Şehrimizde Marangozlar Geçidi, Demirci sokak, Ganevetçi sokak olmasına rağmen bir Baklavacı Geçidi olmamasını eleştiren Hıdıroğlu, "Baklava şehriyiz. Bu şehirde bir Baklavacılar geçidi olmaz mı?Adam taksiye bindiğinde beni baklavacılara götür desin. Bu şehrin taksicisinin küçükte olsa üç beş kelimeyi bilecek kadar İngilizcesi olmalı. Her takside bir tane harita olmalı. Gece uyuyan bir şehir, hepimiz eve kitleniyoruz. Çocukluğumdaki Turizm Parkını anlatmaya gerek var. Esentepe vardı. Yeşilsu. Geceleri bu şehre nasıl hayat katarız. AVM kültürünü inşallah mümkünse bir daha yapmayalım. Ben oda başkanı olarak bu şehre bir tane daha AVM yapılmasını istemiyorum. Ben icra makamı değilim, ama benim niyetim bu. Ben istiyorumki sokağa çıkan insanlar simitçiden simit alsın, büfeden su alsın" dedi.

BUNU BİRİNİN SÖYLEMESİ GEREKİYOR

Esnafın desteklenmesi gerektiğini, ancak bir suyunda 2 liraya satılmasının doğru olmadığını ifade eden Hıdıroğlu, "Belgrad'tan geldim İstanbul Yeşilköy Marina'da yürüyelim dedim. Çayçının fotoğrafını çektim. Fiyatlar su 1.5 lira. soda meyve suyu 2.5 lira ayran 3 lira. Gaziantep'te bir kahvede iki arkadaşımla oturduğumda 50 lira verip çıkıyorsam Allah yardım etsin bu memlekette yaşayana. Küçük esnafın dahada kollanması gerekiyor ama bir misafirinizle kafeye gittiğinizde iki kişi 40 lira verip çıkıyorsanız bir daha gidemezsiniz. Bunu birinin söylemesi gerekiyor. Serbest pazar. Tamamda çocukluğumuzda zabıta vardı, zabıta birinci sınıf, ikinci sınıf diye kebapçıya tarife verirdi. İpin ucu kaçtı. Bu serbest piyasa hepimizi darmadağın etti. Tamam serbest piyasa ama 80 liraya baklavayı kim yiyecek? O çocuklara yazık, baklavacının önünden geçen küçük çocuklara yazık. Ben o günleri yaşadım. Bizim çocukluğumuzda öyle aman aman bir şey yoktu. Elmacı pazarında baklava kırığı alıp yerdik. Ayıp değil. Ekmeğin içine dürüm ederdik" diye konuştu.

BU NASIL BİR ŞEHİR?

Uyuşturucu konusuyla ilgili de konuşan Hıdıroğlu, "Vatan mahallesinde Karşıyaka'da adam ne istiyorsun? Esas buna değinmek lazım. Biliyoruzki Hacıbaba'ya sokağa girdiğinizde adam arabanın yanına gelip ne lazım? diyor. Bu nasıl bir şehir? Tamam haklısınız emniyet sık sık baskın düzenliyor. Hoşgeldiniz sefalar getirdiğiniz iki ricamız Beylerbeyi Karakol, GATEM'e iki tane Karakol ihtiyacımız var. Emniyet Müdürüne Karakolu gerekirse biz yapalım dedim adam yok dedi. 100-200 personele ihtiyaç var. Beykent'teki bir olaya müdahale etmek için Organize sanayideki arkadaşlar 45 dakikada ulaşıyor. GATEM'deki bir olay için Küçük Sanayi'den gelmek yarım saat sürüyor. Bir süreçten geçiyoruz. Tabi umudumuz var. Umudumuzu yitirmeyelim, iştahımızı yitirmeyelim, şehrimizi seviyoruz. Gaziantepli olmaktan gurur duyuyorum, şehrimi seviyorum, şehrimede borcum var diye düşünüyorum" şeklinde konuştu. Meral KINACILAR, Ayşegül BAĞCI