İkinci kez hakim karşısına çıkan sanık Soysal, "Başbakan ve cumhurbaşkanının ilk söylediklerini duymamışken bile harekat merkezine giderek hainlerin yanında olmadığımı belirten emniyet tedbirlerinin alınarak personelin yatırılması emrini verdim. Ben hiçbir birlik ya da araç dışarı çıkmayacak diye emir verdim. Bu emrimi ve kışladaki durumu Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya’ya da bildirdim. Vali verdiğim bu güvence neticesinde meydana çıkmıştır. Ve basından takip ettiğim kadarıyla meydandaki konuşmasında Tugay komutanı ve kışlamız bizimle beraberdir, tugayımız böyle hain bir kalkışmanın içinde yer almadığını ve milletinin yanında olduğunu göstermiştir’ demiştir’’ ifadelerini kullandı.

Gaziantep 8. Ağır Ceza Mahkemesinde 'Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs’ ile 'Terör Örgütü Üyeliği’ suçlarından 1 kez ağırlaştırılmış müebbet, 7 buçuk ile 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan 23’ü tutuklu 36 sanık, geçtiğimiz hafta dinlenen tanık beyanlarının ardından ikinci kez hakim karşısına çıktı.

EMRİ İLETTİM

Dönemin 5’inci Zırhlı Tugay Komutanı tutuklu sanık eski Tuğgeneral Murat Soysal, önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirterek, “Ankara’ya görevlendirilmiş olduğunu öğrendiğim emir komuta zincirindeki komutanım olan tümen komutanımdan almış olduğum 'Kışlana git emniyet tedbirlerini aldır, araç giriş çıkışı olmasın’' emri gereği ilk olarak harekat merkezine bu emri ilettim. Bu arada görüşmüş olduğum ve tanık sıfatıyla dinlediğiniz ve sanık ifadelerinde, aynı zamanda idari tahkikat heyetinin raporunda, benim beynini hainlere satmış kişilerin vermiş oldukları emirleri vermediğim ifade edilmiştir. Bu doğrultuda 110 dakikalık yolu 120 dakikada normal seyir ile gelerek her zaman giriş yaptığım kapıdan giriş yaptım’’ ifadelerini kullandı.

GÜVENCE VERDİM

Sanık Soysal, "Başbakan ve cumhurbaşkanının ilk söylediklerini duymamışken bile harekat merkezine giderek hainlerin yanında olmadığımı belirten emniyet tedbirlerinin alınarak personelin yatırılması emrini verdim. Ben hiçbir birlik ya da araç dışarı çıkmayacak diye emir verdim. Bu emrimi ve kışladaki durumu Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya’ya da bildirdim. Vali verdiğim bu güvence neticesinde meydana çıkmıştır. Ve basından takip ettiğim kadarıyla meydandaki konuşmasında Tugay komutanı ve kışlamız bizimle beraberdir, tugayımız böyle hain bir kalkışmanın içinde yer almadığını ve milletinin yanında olduğunu göstermiştir’ demiştir’’ ifadelerini kullandı.

TAHLİYESİNİ İSTEDİ

Savunma sırasında Mahkeme Başkanı Melik Durmaz’ın o gece yapılan Kolluk Kuvvetlerini Toplumsal Olaylarda Destekleme Timi (KOKTOD) ile ilgili sorusu üzerine, tutuklu sanık Soysal, “18 Mart 2016 da yazılan ve 21 Mart 2016’da nevruz kutlamaları için belirtilen birinci tank taburunun valiliğin dış emniyetini alacağı ve servis araçlarının hazır edilmesi, kumanya hazırlanması konusu KOKTOD kapsamında görülmektedir. Biz ne valiliğe ne de başka birimlere eylem hazırlığında olmadık. Sadece PKK, DEAŞ unsurlarının herhangi bir eylemine karşı olur da vali bizden talep ederse diye ben kışlada yokken böyle bir hazırlık içerisine girilmiş olabilir. Biz zaten bu uygulamayı daha önce defalarca yapmışızdır. 17 aydır TV ve radyosuz tek başıma bir hücrede yaşıyorum baba ve bir evlat olarak eve gönderilmemi arz ediyorum. Diğer aleyhimdeki hususları da kabul etmiyorum, tahliyemi talep ediyorum’’ şeklinde ifadeler kullandı.

YERLİKAYA DA DİNLENMİŞTİ

Geçtiğimiz hafta dosyada tanık olarak dinlenen Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya ise, 15 Temmuz 2016 günü darbe girişiminden haberdar olduktan sonra saat 22.00 gibi sanık Murat Soysal ile telefonla görüştüğünü ifade ederek, "Nerede olduğunu sordum. Hatay'dan geldiğini söyledi. Ne olup bittiğini sorunca, 'Karargahtan bir talimat geldi, ona uyarım' dedi. Ses tonu ve tarzı farklıydı. Eskisi gibi benimle saygılı konuşmuyordu. Bunun üzerine Adana Tümen Komutanı Osman Erbaş'ı arayıp, sanığın farklı konuştuğunu söyledim. O da 'sanığın Gaziantep'e hayra gelmediğini, sanığın Kilis'e gitmesinin hayra alamet olmadığını ve talimat aldığını söyleyerek, 'Engel olun, tugaya girmesin' dedi. İlerleyen süreçte Şeref Albay'la görüştüm, o da darbe girişiminin FETÖ'cüler tarafından yapıldığını söyledi. Çevik kuvvette toplandık. Sanık Murat Soysal, 01.45'te tugaya gelmiş. Öncesinde belediye araçlarını tugay önüne yığmıştık. Osman Paşa, 'Sanık Murat Soysal'ı gördüğünüz yerde öldürün, tugaya girerse sıkıntı çıkaracak' dedi. Ben de özel harekat personeline 'Darbe girişimi yapmak suretiyle tugaydan tanklar çıkıp engelleri aşarsa sanığa ateş edin' dedim. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve diğer siyasilerin konuşmalarından sonra ortamın iyiye gitmeye başladı. Bu sırada sanık Murat Soysal, kışlanın ön tarafından değil, arka tarafından bir yerden girmiş. Soysal, saat 02.00'den sonra ancak beni aradı, 'Milletimin emrindeyim' dedi. Ben de 'Kendine yakışanı yaptın' dedim. Sabah tekrar aradı ve merkez komutanlığınca kendisinin alınacağını belirterek, engellememi istedi. Ben de 'Adli bir soruşturma, benim yapabileceğim bir şey yok, gidip ifadeni ver, senin için iyi olur' dedim. Beni darbe girişimi sırasında kimse aramadı. Sanık seyahat ediyor olsa bile tugaydan bir yardımcısına arattırabilirdi" ifadelerini kullanmıştı.İHA