Türkiye'yi şaha kaldırmak, dünyanın yenilmez süper gücü yapmak, demokrasi sembolü haline getirmek için başımızda geceyi gündüze katan bir hükümet var. Hükümetin başında da AKP… Hatta Sayın Başbakan şimdiden dünyayı yönetmeye başladı bile. Dünyanın hıkuk devletleri var. Teröristleri var… Tabi ki, dünyayı yönetmek kolay iş değil. Bu nedenle ülkeyi yönetmeye pek zamanı kalmıyor ama olsun. İşler yolunda. Milli gelir almış başını gidiyor.

Hala çöpten ekmek toplayanlar mı var? Akıllı olun yahu. O çöpten ekmek toplayanlar uyanık ve cimri. Milli gelirden payına düşeni bankalarda biriktiriyor. Birkaç yıl dişini sıkıp fabrika kurmak için çöpten ekmek toplayarak idare ediyor.

Ülke ekonomisi dünyanın en büyük ekonomisi. Ancak kendini ekonomide en ilerde gören ABD, AB ve Japonya gibi ülkeler kıskanmasın diye zenginliğimizi gizliyoruz. Paralarımız kasalara sığmıyor. Hem paranın ne önemi var ki. Vestiyerde ayakkabı kutularına dolduruyoruz onları. Yurt dışında kolay harcamak için Dolar ve EURO olarak saklıyoruz.

Hükümet bu kadar başarılı olunca düşmanlar boş durur mu? Her taraf düşman kaynıyor. İç düşmanlar daha faal. Dış düşmanlar seyir halinde.

Mesela TSK kendi içinde Ergenekon terör örgütü kurarak hükümeti devirmek için kocaman kocaman balyozlar hazırlamadı mı? Sayın Arıç'a süikast hazırlayanlar planlarını TSK'nın Kozmik Odasında saklamadı mı?

Şimdi de polis teşkilatı devlet içinde örgütlenerek hükümete karşı komplo hazırladı. Hükümet temiz kalpli, saf bir hükümet. Polisteki derin devlet (Bunların da terör örgütü olma ihtimalleri yüksek.) bakanların çocuklarına, ülkenin ileri gelen zenginlerine, yurdumuza yerleşmiş İranlılara karşı komplolar peşinde…

Neymiş efendim?

İçişleri bakanının oğlu rüşvet almış. Bilmem hangi bakanın oğlu rüşvet almış. Bunlar işi azıtarak bakanların bile rüşvet aldıklarını, oğullarıyla birlikte milleti söğüşlediğini iddia edecek dereceye geldiler.

Fatih Belediye Başkanı bir otel için inşaat ruhsatı vermiş. Karşılığında da para almış. Alacak tabi. Eskiden her muhtar bastığı her mühür için iki buçuk lira almaz mıydı?

Ya şu zavallı Halk Bankası Genel Müdürüne ne diyeceğiz? Adam koca bankayı yönetiyor. Bir imzasıyla katrilyonlar el değiştiriyor. Maaşına gelince çekirdek parası bile değil. Adam dişini sıkmış. Maaşını biriktirerek on milyoncuk kadar dünyalık yapmış. Kendi bankasına yatırsa müdür bankasından faiz yiyor diyecekler. Hem mesleğe hem islama aykırı. Zavallının kocaman çelik kasalar alacak parası da yok. Doldurmuş ayakkabı kutularına. On milyonu ayakkabı kutusunda saklamak suç mu yani?

İç işleri bakanının oğlunun evinde yedi adet para kasası ve para sayma makinası bulunmuş. Çocukcağızı bunun için suçluyorlar. Yahu bunun suç neresinde? Muammer Güler eski Gaziantep Valisi değil miydi? Buradayken oğlu hani şu düğünlerde oynayanların başına saçılansahte düğün dolarlarından almış bol bol. 200 adet yüzlük dolar on lira. Çocuğun hobisi bu. Kasaları ve para sayma makinasını da onun için almış işte. Canı sıkıldıkça kasanın birini açıp sahte dolarları para makinasında sayarak yerlerine istifliyor. Bunun suç neresinde?

Efendim İran'a bavullarla dolar gidiyor, yerine tonlarca altın geliyormuş. Peki neyle nasıl götürsün garipler? Ceplerine doldursalar sığmaz ki. Bavula doldurup kargoya verecektir. Ancak hava limanlarında kontrol vardır. Bu kadar para ve altını geçiremezler. Türkiye demokratik bir hukuk devleti. Haa, sırıttığınızı görür gibi oluyorum. Yani bu para ve altın transferlerinde de bakanların oğullarının parmağı mı var diyorsunuz? Yalan, külli yalan yahu.

Bazı fitne fesat kafalar diyor ki, efendim okyanus ötesinde bu işleri planlayan biri var. Kimi kastettiklerini tahmin ediyorum. Yahu, o birinin MİT'i var mı? Yok. TSK'sı var mı? Yok. Polis teşkilatı var mı? Yok. Kendi terör örgütü var mı? Yok. Peki hangi terör örgütüyle işbirliği yaparak bu işleri planlasın?

Sırıtmayın kardeşim ayıp oluyor ya. Yani ABD ile, CIA ile, Mossad ile işbirliği yaptığını mı ima ediyorsunuz. Çok insafsızsınız. Şimdi Papa ile de işbirliği yaptığını söyleyeceksiniz. Asla ve kat'a inanmam. Müslüman bir din alimi Hrıstiyanlarla işbirliği yapmaz.

Türklerle Atatürk'çüler yapar mı acaba? Yahu ülkede Türk ve Atatürkçü kaldı mı ki? Herhangi bir yerde böyle biri olsa ''Heeeeyyy beni unutmayın'' demez mi?

Acaba Barzani Diyarbakır'da konuk edilmesinden memnun kalmadı da o mu yaptı? Apo'nun bu işte tırnağı olabilir mi? Yok ya. Kardeş kardeşe bunu yapar mı? İnanmam valla…

Neyse ki hükümet erken uyandı da polisteki örgüt üyelerinin yerini değiştirdi. Artık bundan sonra yapacak tek bir iş kalıyor. Silivri'nin yanına bir Palavra Kampı yapmak ve polisteki örgütçüleri orada toplamak. Savcıların işi kolay. Gönderirsin Hakkari'nin Şemdinli'ye. Derslerini alırlar…