Ne kadar yaşadık ve neredeyiz, nelere kimlere emek verdik, kim bizim için çırpındı veya üzüldü sevindi, yaşımız kaç olursa olsun, yaşamın neresindeyiz, hiç düşündünüz mü? Dönüm noktaları vardır, tıpkı virajlar gibi, hepimizin hayatında birkaç defa başlangıç olmuştur. Hevesle başlarız sonunu hep iyi olacak diye düşünerek devam ederiz yola, ama tam yolun ortasına, sonuna veya başında, her hangi bir yerine geldiğimizde bir hayal kırıklığı yaşarız ve pişmanlıklar başlar. Aslında sevinmek varken biz üzülürüz, işte tam o nokta bizim belki de dönüm noktamızdır. Farkına ne kadar varırsınız bilmiyorum. Çoğu kimse kendi hayatını pek takip etmediği için hayatın neresinde olduğunu pek anlayamaz ve o şekilde yaşayarak nihayete erer. Televizyon kanallarında yayınlanan magazin programlarında sanatçıların hayatlarını nasıl merakla takip ediyorsak aslında kendi hayatımızı daha heyecanla seyretmemiz takip etmemiz gerekiyor. Kayıt altına alınmayan ve sadece her anını sizin gördüğünüz hayatı, takip edin ve yaşamın neresinde olduğunuzu görün, şaşıracaksınız. Daha yaşayamadığınız ne çok şey olduğunu nelere özlem duyduğunuzu, ben ot'muşum be diyenler olacak aranızda… Kendinize verdiğiniz emek her şeyden kıymetlidir, yaşamın neresinde olduğunuzu da kendinize verdiğiniz emekle görür fark edersiniz. Yaşananlar en büyük sermayeniz, yaşanmışlıklardan aldığınız ders en vazgeçilmez öğretileriniz, kimsenin öğretemeyeceği anlatamayacağı hayat gerçeklerini siz bizzat o seyretmediğiniz nerde olduğunu bilmediğiniz öğlesine zamanı tüketmesine izin verdiğiniz yaşamın içinde yok olmasına izin veriyorsunuz. İzin vermeyin en büyük takipçiniz yine siz olun, hayatın neresinde olduğunuzu bilerek yaşayın, yaşanmışlıklarınızın kıymetini bilin ve en büyük servet olarak paylaşın diğer yaşayanlarla, cehalet insanın üzerinden çıkarıp atabileceği bir kıyafettir, onun deri gibi üzerinize yapışmasına izin vermeyin. Ne yaparsanız kendinize, ne kadar severseniz kendinize, kendini bilerek yaşamak varken neden bilinçsizliği seçesiniz ki… [email protected]