?Şair, dedelerinin elinden, Rumeli?den, gurbetine getirdiği rüzgara yüklüyor acılarını/acılarımızı:
sevincini/sevinçlerimizi ve gönderiyor Dünya'nın dört bir yanına. Gözünü dünyaya yeni açmış bebeler tadında sözcüklerle örerken şiirini, biçimsel denemelere de uzak kalmıyor. Hele bir yanı var ki çok önemli: Sanatçı- aydın paydasında kuruyor şiirini. Necdet Tezcan?ın olgunluk dönemi ürünü olan Az Bulutlu Kuşlar, şiir denizimize gürül gürül akan bir nehirdir. Kimi fırtına, kimi kalabalık bir
yalnızlık, kimi ana kucağı değilmidir? yaşadığımız Dünya?nın biricik aynası olmuştur her zaman şiir. Bu aynadan ayırmayın gözlerinizi. Şimdi şiir zamanı diyerek uzatalım ellerimizi Az Bulutlu Kuşlar?a.
Hasan Hüseyin Yalvaç, böyle söylüyor ?Az Bulutlu Kuşlar?la Trakyalı şair Necdet Tezcan?ın şiir
serüveni hakkında.
Eli kaleme uzanan her yazar gibi bende bu güzel ?Arka kapak yazısı?nın üzerine ne koyabilirim diye
düşünmeden edemedim.
Duvarlarını Hasan Hüseyin Yalvaç?ın çıktığı binaya birkaç tuğla ile bir avuç çimento taşıyabilirmiyim acaba?

Rüzgar değilse esen saçıma değen ne
Yüzüme çarpan çözümsüz bilmece
Yabanın kebesiyle yoldan geçen mart
Bir yaralı aslan kükremesiyle ( Az Bulutlu Kuşlar, Sayfa 5)

Özenle seçilmiş sözcükler, arı ve duru bir Türkçe yapısı içinde nasıl ihtişamla kuruyor şiirini. Adres
olarak Necdet Tezcan?ı ve ??Az Bulutlu Kuşlar?? ı salık veriyorum.

Amerikan Olimpos?unda bir kovboy
Yine Kızılderili avında
Tam teçhizat
Elinde patlayacak bir gün
O Hiroşimalı bomba ( Hiroşimalı Bomba, sayfa 9)

Ailen Ginsberg?i anımsadım, kendi ülkesini soran, politikasını sorgulayan, gittiği her coğrafyaya kan, yıkım ve gözyaşı götüren, modern çağın vampirlerini, Kızıklı Voyvodalarını. Necdet Tezcan 21. Yüzyılın Savaşa tapınan ??Vulcanları?? nı kimi zaman bir edebiyatçı , kimi zaman yaşadığı çağa tanıklık eden bir aydın sorumluluğuyla yazıyor ve soruyor. Cevap mı? Cevabı şiirlerin içinde gizli.
AB? siz ABD? siz tek ABC yeter bize
????????????????
Cumhuriyet?e küs, demokrasiye tersyüz
İnancın yatak odasına da sızdılar
Oy oy oy?.
Kesilen parmak acımaz ha!
Kessinler de gör ( Kara/ Batak, Syf 18)

Hicivin, eleştirel şiirin bu kadarına pes dorusu. Ciltler dolusu yazıya, siyasal tahlile, derin çözümlemeye bedel birkaç dize. İşte şiirin albenisi ve sözcüklerin sihri burada gizli. Şiir söylerse doğru söyler , şair yaparsa doğru yapar. Necdet Tezcan?ın ışıklarla dolu aklı ve beyni gibi, yansıttığı aydınlık gibi.
Bir poz verişin var yere/batan yer/bakan
Bakışları Humeyni, yürüyüşü İran (Uzak iz, Syf 35)

Emperyalizme, yayılmacılığa, içinde insan olmayan projelere, Pentagon , White House ve CIA müsellesinde ecinnilerin cirit attığı dangalıklara karşı mücadele, insanlık adına yükseliyor. Bunun yanında kara rejimini ihraç etmek isteyen gericilik 21. Yüzyılın yaman çelişkisi. İşte burada şiir devreye giriyor ve sözcükler karşı tezini üretiyor hemencecik.
Şimdi yalnız ve tek kendi ormanımda
Karşı çoktan göründü yollar daraldı
Bir yorgun ve yaşlı martıyla
Arkadaşım ben artık( Kapı Tıklayınca syf. 38-39)
Yetmiş bahar yaşamış bir söz ustası D. Bizardır kimi zaman Celâleddin gibi, söz tükenmiştir ve bir kum saatidir zaman.
Tuna gözlü kızlar dinlensin yeter
Hadi bir türkü söyle be Rumeli
Yakar gönlümü Lafçanın güzelleri
Hadi bir el salla be Rumeli
Aşka dönüşümlü sesinde o içli Balkan yeli
Hadi artık gülümse be Rumeli ( Nereli, syf 63)
Necdet Tezcan?ın şiirlerinde uzun bir ömrün bilgisi, birimi ve öngörüsü, çağına tanıklık eden bir
aydının içli sesi, yılların örselediği yorgun bedene rağmen diri ve dik duruşu geldiği coğrafyaların bilinç altında gizlendiği sonsuz özlemi var.
Az Bulutlu Kuşlar?? da insanla yükselen bir değerler manzumesi ve Türkçeyle seslenen bir şair var.
Gaziantep?ten Trakya?ya, Türklüğün Kıblegâhından Payitahta, Tamer Abuşoğlu?ndan Necdet Tezcan?a selam olsun.