30 mart’ta yapılacak olan yerel seçimler İktidar ve muhalefet için

önemli bir sınav olacak.

Halk bu seçimlere belki de 17 Aralıkta yaşananlardan olacak,bir başka gözle bakıyor.

30 martta seçimlerinde halkın iradesi tam ve esas olarak , sandığa çağdaş anlamda yansıyacak mı ?

Bu güne kadar Türkiye'de siyasilerin tavrı,'siz kendi işinize bakın, siyasete karışmayın, siyaset bizim işimiz' mantığı belki de bu günkü siyasi açmazın bir nedenidir.

Bundan dolayıdır ki bu günkü siyaset halkın iradesini tam yansıtamamaktadır.

Siyaset bizim işimiz söylevini söyleyenler,artık bugünün değil dünün temsilcileridir.

Çağdaş ülkelerde bakış artık değişmiştir.Bugün çağdaş dünyada demokrasinin geldiği noktayı herkesin siyasetle ilgilenmesi ülke kaderine imkanları ölçüsünde katkı vermesidir.

Böylece bir ülkede, herhangi bir konuda farklı kesimlerin farklı görüşleriyle şekillenen bir tartışma ortamı yaratılarak özlemi duyulan demokrasi biçimine kavuşulabilir.

Yaşadığınız bölgede belediyelerin ve Belediye Meclislerinin aldığı kararları ne kadar takip edebiliyoruz?

Buna içinde yaşadığımız sistem izin veriyor mu ?

Politikanın konusu iktidardır. Yani hükmetmek, yönetmek ve egemen olmaktır. Bir başka ifade ile yaşamaktır ve yaşama mücadelesine katılarak, 'ben de varım' demektir.

Bireylerin veya toplumların yaşam mücadelelerinin ilk belirtisi; çevrelerinde olup bitenlere duyarlı olmalarıdır.

Çevresinde olup-biten olaylara karşı duyarsız olmak demek, belki de 'yaşamamak' tır.Çünkü yönetmek veya yönetilmek; insanın, ailesinin ve içinde yaşamak zorunda olduğu toplumun çıkarlarıyla doğrudan ilgilidir.

Yapılacak ilk yerel seçimde sandık başına giderken neleri düşüneceğiz ?

Hangi partiye oy atacağımızı mı ?

Bize hizmet vereceklerin hangisinin bu işi daha iyi yapacağını mı ?

Eğer aklımızdaki partiye oy atmaya sandık başına gidiyorsak bu ülkenin yönetimine katılmayacağımızı kabul ederek gittiğimizin fotoğrafını yansıtıyoruz demektir.

O zaman bizi yöneteceklerin yanlışından yada eksikliğinden hiç şikayet etmememiz gerekir.Çünkü böyle bir zihniyet baştan iyi olmayan siyasetçiye kendimizi teslim etmek demektir.

Her şey gönlünüzce olsun