Öfkesine yenik düşmüş siyaset bezirganları, kara cehaletin kıskacında bir halk ve adeta fırdöndü oynayan Türkiye gündemi.
Elbette günün ilk ışıklarıyla siyasetin gündemi değişebilir, gün alacalaştığında ise gündem kuluçkaya yatabilir, bir sonraki zaman için sinesinde yeni söylemleri biriktirebilir.
Ancak dedikodunun ve fiskosun gerçeklerden daha hızlı ilerlediği, adaletin değil adaletsizliğin namüsait bir şekilde işlediği, yönetenlerin namuslu yurttaş kitlesi üzerinde demoklesin kılıcı gibi durduğu, tavşana kaç, tazıya tut denilen bu süreç gündemi sarhoş etmeye birebir.
Böylesine bilgi kirliliğinin havalarda uçuştuğu, sapla samanın birbirine karıştığı ve ağzı olanın herşeyi pervasızca dile getirdiği bir coğrafyada, elbette ihanet devriyeleri kol gezecek, elbette arsızlık, uğursuzluk ve yolsuzluk ayyuka çıkacak.
Yerküreye şöyle bir bakın, yakın ve uzak coğrafyamızda acaba bizim ülkemize benzer emareleri içinde barındıran başka bir ülke bulabilecekmisiniz? Hayır.
Yazık! Bilime ve kültüre susamış, insanca yaşama şartlarına hala ulaşamamış, emek ve sermaye arasındaki egoistlik çelişkinin girdabındaki bu halka.
Aşkolsun! Binbir vaadetle ve karşılanması mümkün olmayan her talebe okey çekerek iktidar olanlara, bayatlamış söylemlerin üzerine siyaset bina edenlere, söylenecek yeni sözleri üretemeyenlere, lisanımızı halkımıza tersinden okutanlara.
Şikayetim var, devleti sokağın merhametine terk edenlere, halkımızın arasındaki ince çizgiyi kalınlaştırarak sırtlan sürülerinin zıkkımlanacağı kalleş sofralarına zaman ve zemin sağlayanlara, dağlardan süzülen zehirli kalabalıklara düz ovada siyaset tarımı teklif edenlere, değil cennetin cehennemin dahi kabul etmeyeceği bir insan kasabından bir halk kahramanı yaratmaya çalışan çok uluslu çetelerin oyunlarına biat edenlere.
Devlete adam gibi adam gerek beyler. Bu oyun kızoğlanların oynayacağı basit bir oyun değil. Bu oyun can oyunu. İki omuzun üzerinde duran kellesinden korkanlar ya da yumuşak kuş tüyü yatağından vazgeçme şansı olmayanların bu erkek oyununda işi yok.
Devlete yüreği mangal, sinesi ateş gerek. Devlete baş, devlete er gerek. Topraklarına hükmetmeyi bilecek, halkına kul gerek.
Mazluma baş eğen, zalime bela olup yağan, kimsesize, sahipsize kim gerek.
Zalime Yavuz, mazluma Yunus gerek. Kellesi gövdesine ağır gelenlere cellat, muassır medeniyetin onurlu yurttaşlarına güvenle bakacağı istikbal, insanlık ailesinin Türk adlı üyesine demokrasi adlı korunak gerek.