Hayatın değerini bilmeyen insanların her bir haykırışında gördüm ben en acı çığlığı.En çok kendine kustuğu pişmanlıkların sessiz çığlığında sağır oldu kulaklarım.Sözlerin özünü yitirdiği anlamsızlıklar kuyusunda karşılaştım kayıp ruhlarla. Ve siluetler aynasında aslını yaşayamayan insanların hayalet misali savrulduğu hikayelerde izledim en katıksız trajediyi. Soluksuz kalplerin sevgi açlığında kıtlık çektiklerine şahit oldu gözlerim. Elinde kaderi ile oynarken alın yazımdır diyerek pes ettikleri ikilemde boğulduklarını izledim şaşkınlıkla. Ve bu yapay gerçeklik içinde nasıl oynadıklarını alkışladım. Gerçeğe bu kadar hasret olduğunu söyleyenlerin nasıl da yalanla hayata tutunduklarını düşündüm zaman zaman. Kendisiyle baş başa kalmaktan korkan insanlar gördüm ben.Olur da hortlak misali dile gelirse vicdan, akıl, mantık, kalp diye kapalı kapılar ardında kilit vurdular yalnızlıklarına. Hayatın tertemiz gerçekliği karşısında yalanlarla soluklanan insanların mantığa bürüme eylemlerine tanık oldum kimi zaman.Oysaki hayat sade ve açıktı insana karşı. Ne ekersen onu biçersin hesabı hayat masumdu insanların yanında. Yalana yalan, sevgisizliğe sevgisizlik, saygısızlığa saygısızlık, samimiyete samimiyet, güzelliğe güzellik, aşka aşk, dostluğa dostluk verir.Eğer vermiyorsa siz almasını bilmiyorsunuz demektir.Sevmeyene sevgi,saymayana saygı, değer bilmeyene değer veriyorsanız kendinize ait değerlerden vazgeçiyorsunuz demektir ki en kötü senaryo budur. İnsanın hayatında an gelir karabasan gibi çöker insanın tüm varlığına. Çünkü görmedi insanlık değersiz hisseden kimsenin ne mutlu olduğunu, ne mutlu ettiğini.Ve nice hikayeler anlatıldı, sözler söylendi tüm dünyanın en temel gerçek ihtiyacı olan mutluluğunun ne olduğuna dair.Mutluluk olduğu gibi kabul görmesiydi insanın.Sevdiği gibi yemek yemesi, içinden geldiği gibi gülmesi, arzuladığı gibi sevişmesi, hayal ettiği gibi çalışması, azmettiği gibi gelişmesi, istediği gibi keşfetmesiydi.Mutluluk çok basitti.İnsanoğlu karmakarışık.Hayat sade!İnsanoğlu karmakarışık!Aşk basit insanoğlu zor.Önce yok ettiler sonra yokluğundan şikayet.Önce kaybettiler sonra bulana diş bilediler.Mutluluk çok basitti.