Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Mülteci Koordinatörü Gökçe Saraydın, nisan ayından itibaren yabancı uyruklu sığınmacı ve mültecilere sosyal güvence getirileceğini söyledi.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Kurulu (BMMYK-UNHCR) Van Ofisi Sorumlusu Nijat Kerimov, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Mülteci Koordinatörü Gökçe Saraydın ile Van Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şube Müdürlüğü yetkilileri İl Sağlık Müdürü Dr. Bilal Acar’ı makamında ziyaret ederek sığınmacı ve mülteciler ile ilgili sağlık hizmetlerine ilişkin çözüm önerileri tartışıldı.

KANUN GETİRİLDİ

Burada bir konuşma yapan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Mülteci Koordinatörü Gökçe Saraydın, ziyaretlerinin amacının zaman zaman il ziyaretlerinin olduğunu, hemde bu birazda kendileri için özel bir ziyaret olduğu söyledi. Saraydın, “Suriye operasyonları ile personel ihtiyacı doğduğundan dolayı BMMYK Van Ofisi Sorumlusu Nijat Kerimov bey Gaziantep’te geçici olarak görevlendirildi. Bu süreç içerisinde aslında biz mültecilerle, “İşinizi nasıl kuvvetlendiririz” onunla ilgili sizlere ziyarette bulunarak yetkililerle görüşmek istedik. Sığınmacı ve mültecilerin daha önce sağlık hizmetleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (SYDV) tarafından ve Emniyet Müdürlüğü tarafında yapılıyordu. Burada bir sıkıntı yoktu. Şimdi yeni bir kanun getirildi. Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu. Geçen yıl bu kanun sığınma başvurusunda bulanan, ikamet eden ve mülteciler için çıktı. Primleri SGK tarafından yatırılacak. Bununla ilgili sıkan sıkıntı yaşanıyordu. Bunu Sosyal Politikalar Bakanlığı üstlendi ve Türkiye’de faaliyete geçti. Ülkemizde 600-700 civarı sığınmacılar var. Bunlardan 500 kişin ikameti var. Bunların SGK sistemine girişi yapıldı. Sağlık Müdürlüğüne bağlı hastanelerde ilk etapta sistemsel sorunlar yaşanıyordu ancak onları da çözdük” dedi.

MADDİ TALEP YOK

Daha sonra bir konuşma yapan İl Sağlık Müdürü Dr. Bilal Acar, Van’da mültecilerle alakalı sağlık hizmetlerinde en büyük direnç kaynağı faturalandırması hususunda. Çünkü sosyal güvencesi olan vatandaşlar, direk kendi sosyal güvencelerini kullandıkları için devletin kurumları hiçbir şekilde bir maddi talepte bulunmuyor. Mültecilerde böyle bir yapılandırma olmadığı için, daha önce Birleşmiş Miletlerin karşılaşmamış olduğu bazı durumlar ortaya çıkıyordu. Bazen yine emniyet teşkilatının karşıladığı durumlar ortaya çıkıyordu ve bunlar münferit vakalar. Genel bir şey yok bununla alakalı. Bunun dışında SYDV’nin karşıladığı durumlar oluyordu. Hastaneye girince vatandaş eğer acilse hiç bir şekilde zaten ücret talep edilmiyor. Ama bunun dışındaki sağlık hizmetlerini hastanemiz faturalandırmak zorunda. Fakat bunu resmi kayda geçmezse, faturalandırılmasa bu kez oradaki ilgili arkadaş hakkında bir soruşturma başlatılıyor. Burada kalan sığınmacı veya mültecinin diş tedavisi olması lazım. Diş tedavisi acil bir tedavi değildir ama ciddi bir rahtsızlık duyuyor. İnsan için çok ciddi bir rahatsızlık. Bunun tedavisini olamıyor. Mülteci burada yaşıyor, hastane gidiyor bunu resmi kaynağa alıp faturalandırmak zorunda. Fakat bunu ödeyemiyor. Maddi kaynaksızlık yüzünden bu sefer ya SYDV’ye, ya emniyet teşkilatına ya da Birleşmiş Miletlere başvuruyorlar. Nisan ayında kanun çıktı onların sigorta girişleri yapılıp Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından primleri Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yatırılması olumlu bir gelişmedir” dedi. İHA