1974 yılıydı. Yavuzeli İlçe Seçim Kurulu üyeliğine seçilmiştim. Kurul toplantısı için savcılık beni çağırmıştı. Okuldan izin alarak hükümet binasına gittim. Savcı beyin odasına yaklaştığımda kapısının karşısında oturan ve tanıdık üç kişi gördüm. Bu kişiler Yavuzeli'nden önce görev yaptığım Başpınar köyü muhtarı Hüseyin amca, köyün korucu tüfeğiyle dağda eşkıyalık yapan oğlu Molla Ali ve yanlarında köyden biri daha…

Molla Ali cinayetten aranıyordu. 1974 yılında Ecevit Affı olarak bilinen genel af çıkmıştı. Molla Ali dağdan inerek Yavuzeli Savcılığına teslim olmuştu.

Beni görünce sevindiler. Muhtar Hüseyin amca da, oğlu Molla Ali de köylerinde kaldığım sürece bana iyi davranmış, destek olmuşlardı.

-Hayrola, ne arıyorsunuz, dedim. Muhtar yanıtladı.

-Bizim Molla Ali'yi getirdim.

-Savcı bey ne diyor, diye sordum.

-Bilmiyoruz, bekleyin dediler..

Kapıyı vurup savcı beyin odasına girdim. Genel aftı ama yine de suç durumuna bağlı olarak tutuklamalar yapılıyordu. Odaya girdiğimde savcı beyle bir hakim Molla Ali'nin tutanağını yazıyorlardı. Savcı beye seçim kurulu toplantısı için geldiğimi söyledim. Çay ısmarladı. Yanındaki hakim bey de her zaman selamlaştığım biriydi. Çayımı içtikten sonra toplantının ertelendiğini söyledi.

Vedalaşıp ayrıldım. Kapıdan çıktığımı gören muhtarla oğlu ayağa kalktılar. Durumlarının ne olacağını sordular. Savcı beyle hakimin konuşmasından serbest bırakacaklarını anlamıştım.

-Bekleyin, Savcı bey serbest bırakacak, dedim ve okula gittim.

Paydosa yakın saatlerde bir arabayla okula geldiler. Serbest kalmıştı Molla Ali. Bana;

-Hadi hocam seni de alıp gidiyoruz, yardımların için teşekkür ederiz, dediler.

-Ben yardım filan etmedim, diye ne kadar söyledimse inanmadılar.

-Nereye gidiyoruz?

-Antep'e eğlenmeye. Bu gece pavyonda sabahlayacağız.

Koluma asıldı bırakmıyorlar. Bütün ısrarlarına rağmen okulu ve seçim kurulu üyeliğimi bahane ederek onlarla gitmedim.

Muhtarla oğlu kendilerini benim bıraktırdığıma inanmışlardı.

Yazar İletişim

[email protected]

TLF: 0535 836 16 82