Son zamanlarda bazı sözde gazeteciler, sözüm ona yazar çizerler, televizyoncu kılıklı şaklabanlar koro halinde ATATÜRK'ün özel yaşamı üzerinden onun kişiliğine ve eseri olan CUMHURİYET değerlerine akla mantığa aykırı iddialarla hakaret etme yarışına girmiş,Toplumda kabul görmüş bir öngörü vardır, biri bir konu üzerinde çok yoğunlaşıyorsa o konuda zaafiyeti var demektir.Hırsızlığı ön plana çıkaran birini hırsızlığı meşruşlaştırması, namussuzluktan dem vuranların namus konusunda zaafiyetleri olması gibi.Atatürkle ilgili iğrenç iddiaların sahiplerinin beyinlerinin arkasında benzer düşüncelerin yattığını tahmin etmek zor olmasa gerek.Emin olun bugün ATATÜRK'e laf edip, olur olmaz iftira atanlar, dün OSMANLIYA isyan etmiş, paşalara, padişahlara küfür hakaret etmiş hainlerin torunlarından başkası değil.İçlerindeki kini meydanı boş zannedip kusmayı maharet sayıyor olmaları onların gerçek kimliklerini ve niyetlerini ortaya koymakta.ATATÜRK elbette bir ilah değildir, onu putlaştırmak gibi niyetlerde kabul edilemez ama TÜRK MİLLETİ için olur olmaz herkesin ağzına gelen her şeyin söylenebileceği sıradan biri değildir.Topluma mal olmuş değerleri kanunla silahla korumaya çalışmanın bir anlamı yoktur ancak devlet kanun ve yasalarla yönetilir.Bu ülkede ATATÜRK'ü koruma kanunu diye birşey var doğru değilse şimdiye kadar neler neler değişti o da değişir, yoksa vicdanlarda koruyamadığımız şahsiyetleri kanunlarla korumak durumunda kalırsınız.Evet Hoşumuza gider veya gitmez ATATÜRK'ü ve cumhuriyet değerlerini korumak devletin görevlerindendir.Bakıyoruz alçakça saldırılar için devleti yönetenlerden çok ciddi bir tepki yok,Cumhuriyet Savcıları günler sonra, oluşan tepkiler üzerine soruşturma açıyor, halkta herhangi bir şey çıkmaz düşüncesi hakim, kanaatler devletin olup bitene sessiz kaldığı yönünde.Öyle olmasa bu saldırıları yapanlar böyle ahlaksızca şeyleri söylemeye cesaret edebilir mi..?Şunu unutmamak gerek, dün OSMANLIYA sövenlerin torunları bugün ATATÜRK'e sövüp sayıyor hakaretler ediyorsa yarın onların yetiştirdiği devşirmeler sessiz kalanlara, başka milli ve manevi değerlerimize küfreder...GAZİANTEPSPOR KÜME DÜŞERSE, GAZİANTEPİN MARKA DEĞERİ DÜŞERMatematiksel olarak şansı devam etse de, dün akşam Akhisar Belediyespor'a 6:0 yenilen Gaziantepspor mucize gerçekleşmezse maalesef küme düşecek.Her yıl aynı şeyleri yaşamanın sonucu bu olsa gerek.Herkesim kendi açısından kendi penceresinden bir değerlendirme yapacaktır, Kim nasıl bakar nasıl değerlendirir az çok tahmin edebiliriz ama kesin olan Gaziantepspor markasının küme düşmesi ister istemez Gaziantep'in marka değerini düşürecektir.Tam 27 yıl dile kolay, kimler geldi kimler geçti Antep'ten, Kamil Ocak Stadı trübünlerinden, şimdiye kadar şehir kaç yüz bin futbol severe ev sahipliği yaptı.Yemek lezzetleri, zengin mutfağın reklamına ne kadar katkı sağladı.Ünlü kebapçılar, baklavacılar, lezzet ustaları futbol sayesinde neler kazandı, küme düşerse neler kaybetmiş olacak zamanla daha iyi anlayacağız. Gerçekler acıdır Gaziantepin tanıtımında önemli bir Misyona sahip olan Gaziantepsporun küme düşmesi şehrinde bir alt kategoride değerlendirilmesi demek. Gaziantepspor yönetimi biz elimizden geleni yaptık diye kendini savunabilir, biri çıkıp aday olduda bırakmadık mı diyebilir hatta taraftar Gaziantepspor a sahip çıkmadı da diyebilir,Gaziantepi yönetenler, taşın altına elini koymayıp suya sabuna dokunmadan 27 yıldır kendilerini ihya eden takımın sendeledigini gördüğü halde, düşüne kadar seyirci olmayı tercih eden sanayiciler iş adamları biz elimizden gelini yaptık diyebilir, Siyasetçiler 25-30 bin kişilik koskoca stat yaptık daha ne yapalım diyebilir, Gaziantepli "çok sevdiğim takımımı şunlar bunlar yönetiyordu o yüzden maçlarına gitmedim, desteğimi çektim" gibi ilginç bir mazeret üretebilir,İnanın bunların hiçbiri yalnızlığa mahkum edilmiş Gaziantepspor gerçeğini değiştirmez.Hak ve halk nazarında sorumluluğu vebali ortadan kaldırmaz.Daha öncede yazmıştım Gaziantepspor küme düştüğünde şehir tüm kurumları ile çok şey kaybeder, maddi kayıplar belki telafi edilebilir ama şehrin bu hususta yaşamış olduğu manevi boşluk doldurulamaz.Kaçan balık büyük olur bizden demesi...