MNG'den 31 trilyonun hesabı soruluyor Bu dava otel davası değil, bu dava Kartalkaya-Gaziantep arasındaki suyu getirme davası... O dönemin belediyesinin MNG'ye verdiği avansların ve inşaat bitiminde fiyat farkı denilerek ödenmiş olan trilyonların davası... Haksız olarak ödendiği iddia edilen rakam tam 31 trilyon... Hele bugünün rakamlarına vurursanız dahada büyüyecek... Ankara'da 2 haziran günü MNG'nin sahibi Mehmet Nafiz Günal ile Asım Güzelbey'in bizzat katıldıkları mahkeme tam 4,5 saat sürdü...Gaski'yi Prof. Ziya Akıncı, MNG'yi ise Avukat Bülent Ensari temsil etti. Başhakem Prof. Dr. Turgut Kalpsüz kararı tahkimin vermesini istedi. Tahkimin kararı olumsuz çıkarsa Gaski'nin temyiz hakkı olacak, aksi takdirde MNG kendisine ödenen 31 trilyonu geri vermek zorunda kalacak. Bu sonuç ise Asım Güzelbey'in Gaziantep'in hakkını kimseye yedirmediğinin tescili olacak. Gönül isterdi ki, bu dava ve diger olumsuz gelişmeler için kent olarak bu işleri sahiplensek, kentin menfaatlerini koruma adına harekete geçebilsek, veya geçene destek verebilsek... İşte o zaman kent bütünlüğü sağlanmış olacak. Bu arada bir duyum daha aldım ve 31 trilyonun dışında MNG'ye yaptırılan büyük bir iş için, inanılmaz ödemeler yapıldığını öğrendim. Ama bilgilere ulaşamadım. Eğer ulaşırsam bunları da sizlerle payşacağıma söz veriyorum.

GAZİANTEPSPOR KONGRESİ VE GERÇEKLER

Salonun kapısında 4-5 grup davulcuların kimi görse "şaba şaba"diyerek bahşiş adı altında kene gibi yapıştığı insanların elini cebine atıp "lanet olsun"diyerek kurtulabildiği bir ortamda girebildiğimiz ve bu zamana kadar görmediğimiz gelişmeleri yaşadığımız kongreden çıktıktan, arkadaşlarla yolda konuştuklarımız ile gazete geldiğimdeki konuşmalar ile peşpeşe gelen okuyucu telefonlarından çıkan sonuç; Gaziantepspor'un artık çok farklı bir kulüp olacağı ve farklı anlayışla yönetileceği oldu...
Kimisi kongredeki rezaleti söylüyor, kimisi dün üye yapıldığı iddia edilen ama bugün divan başkanlığına getirilen kişiyi tartışıyor, kimileri otobüslerle adam getirildiğini iddia ediyor, kimileri üyelerle, salona alınan seyircilerin karıştığını ve kongre delegeliğinin hiç bir anlamı kalmadığını rezil edildiğini dile getiriyor. Kimisi gövde gösterisi yapılacağı ve doldurulacağı hesaplanan ancak sıcaktan patlanacak hale gelen Kamil Ocak Spor HAMAMININ kesecisinin kim olduğunu soruyor vs..vs...
Yani konuştuklarım ve beni arayanların büyük bölümü şikayetçi... Tek olumlu şeyi bizim Ömer Lök söyledi, "abi biz 30 kişiyle kongreler yapmıştık, şimdi rezalet yaşansa da bunu olumlu görüyorum"dedi.

DİVAN BAŞKANI, VE ONLAR ! İnanıyorum ki, kongrede listeye girenler, Kızıl'ı gözü kapalı hatta biraz da duygusal yönden destekleyenler, son anda üye yapılıp çoğunluk sağlanmasında katkıda bulunanlar, veya taraftarlar derneği Başkanı Mehmet Özdemir'i Kızıl'dan çok alkışlayıp "ooo...ooo... oooo, Mehmet Özdemir" diyenler; bizlerin gördüğü ve olumsuzluk olarak nitelendirdiği ve gelecek adına endişe ettirdiği bu yanlışları görmemiştir bile...
Onlar ve onlar gibi düşünenler için, 2 günlük Gaziantepspor üyesi olduğu iddia edilen ve hemen divan Başkanlığı yaptırılan hemde Avukat olan Sayın Mehmet Tuncel'in, olaganüstü kongrelerde tüzük tadilatı yapılamayacağını bilmemesi, bir kusur, hatta bir suç olamaz... Hatta birisi çıkıp dilekçe verse, divan başkanının bu yanlışı yüzünden kongrenin otomatikman iptal olacağını bile bilmezler...
Yine divan başkanının ikinci bir yanlışa çanak tutarak tüzük değişikliği önergesini oylatmaması, görüş almaması, maddeleri oylarken sadece "Kabul edenler"i söyletip "etmeyenleri"hesaba katmamasının bir hata ve yine kongre suçu olduğunu, Tüketici Hakları Dernek Başkanı Bülent Yılmaz çıkıp ta söylemese, inanın hiç kimse farkına bile varmaz...
Yine onlar, bu kulübün divan başkanlığını yapan bir insanın, bu kadar hatayı peşpeşe yapma lüksünün olmayacağını hesaba bile katmaz...
Onlara göre, Büyükşehir Belediye Başkanının kongreye gelmesine karşılık ne bir hoşgeldin niteliğindeki "Sayın Asım Güzelbey'de aramızda" anonsu yaptırmak, ne konuşması için ortam yaratmak, nede kongrenin ortasında artık herkesin anladığı biçimde öfkelenip giderken bile, en azından güle güle demek gibi nezaket kurallarını göstermek, hiç ama hiç gerekmez...Hatta kulüp başkanının kapıya kadar uğurlaması gerektiğini bile düşünemez...
Onlar ve öyle düşünenler için, kural, kanun, tüzük, mevzuat, üyelere saygı, hatta nezaket hiç ama hiç önemli değildir...Gaziantepspor gibi bir kulübün bu anlayışla nereye götürüldüğü ve gidebileceği, yine onların umurunda değildir... Çünkü yaşam tarzlarında bunlara gerek yoktur... Ben yaptım oldu, ben yaparım anlayışı her zaman onlar için geçerlidir...

BU ORTAMI CELAL DOĞAN HAZIRLADI Ve gelelim işin özüne... Bu yönde beni arayıp şikayet edenler, endişelerini dile getirenler kusura bakmasınlar... Çünkü ben dahil KİMSENİN ONLARA KIZMASINA HAKKI YOKTUR... Bu ortamı, bu yaşananları nihayetinde bu insanlar hazırlamamıştır... Bu ortamı hazırlayan en baştaki kişi SAYIN CELAL DOĞA'dır... Kentin sahibiyim diyen, ama bu sahipliği sadece kendilerine yönelik rantlarda kullanmayı bilen kişilerdir...
O zaman bizlere düşen, o fazla birşey bilmeyen, kurallar konusunda zaafiyetleri olan, herşeyi kendi bildiği doğrultusunda götürmeye çalışan insanlara kızmak ve onları küçümsemek yerine, onları kabullenmek kalıyor...Hatta isterlerse yardım etmek..Unutmayın, bu sorun sadece Gaziantepspor'un değil, Gaziantep'in de değil, TÜRKİYE'nin sorunu haline gelmiştir...

ŞAHİNBEY AKP MECLİS ÜYELERİNİN TOPLU
PROTESTOSUNUN ARKASINDA NE YATIYOR ?

Basına duyurulmadı ve gizli kaldı...Ama Şahinbey Belediyesindeki Meclis toplantısındaki bu olayın asla gizli kalmaması gerekirdi... Tüm AK Partili Meclis üyeleri, o gün meclis toplantısına katılmıyor...Başkan Ömer Can şaşkın, katip üyeler şaşkın, CHP'liler ve diger üyeler şaşkın... Yalnız bu şaşkınlığın arkasındaki gerçekleri kimse söylemeye cesaret edemiyor. Sadece kendi aralarında konuşurken dile getiriyorlar...
Peki bu Sayın AK Partili meclis üyeleri o gün toplantıyı niye protesto etti ? İşte bütün mesele burada...Her ne kadar Ömer Can resti anlamıştır anlamasına da... Bu Sayın meclis üyelerinin maksadı neydi acaba ? Bu bir kent sorunu ve bu kentin yararına bir protesto ise, basına duyurulması gerekirdi. Demek ki öyle değilmiş... PEKİ O ZAMAN NEYMİŞ ? İşte kilit soru burada...
Bu meclis üyeleri herhalde diyorlar ki ; "
Sayın Ömer Can, bu işleri tek başına yapacağını mı sanıyordun ?"
Evet...Herhalde böyle söylemek istiyorlardır... Galiba Sayın Ca'ın, bundan sonra AK PARTİ meclis üyelerine biraz daha dikkatli ve özenli bakması gerekecek...
Ne demek istediğimi herhalde herkes anlamıştır...

ANKARA SEFERİ 1 TEMMUZ'DA BAŞLAYACAKMI ?

Aldığım duyumlara göre THY'nin ihmal ettiği Ankara seferi 1 temmuz'dan itibaren başlayacakmış... MIŞ diyorum, çünkü THY bu konuda güvenmiyorum... Temennimiz doğru çıkar ve bu kentin yüz karası Ankara sefersizliği gerçekleşmiş olur...

HEPİNİZE SAĞLIKLI HAFTALAR