Girişken, İllerde Yaşam Endeksi”ne göre tüm iller içerisinde 60, yaşam memnuniyetinde 54, çalışma hayatı kalitesinde 64, gelir ve birikimde 65, eğitimde 67 ve sağlıkta 70. sırada yer aldığımızı belirtti. Bir soru üzerine Girişken önümüzdeki dönemde belediyelerin emlakçılık yaparak gelir elde etmesi yöntemiyle şehri yönetmesinin pek mümkün görünmediğini de dile getirerek, “Artık o hava değişti. Çünkü belediyeler arsa satışlarında ciddi gerilemeler yaşamaya başladılar” dedi.İNSANLIK TEHDİT ALTINDATüm dünyada insanlığın geleceğinin iklim değişikliği, çevre sorunları, savaş ve çatışma, sömürü, açlık, yoksulluk, eşitsizlik ve ayrımcılık gibi nedenlerle tehdit altında olduğunu söyleyen Özgür Girişken, “Dünya genelinde sağlıksız kentleşme, çevre sorunları, afetler, savaşlar vb. nedenlerle son 10 yılda 257,7 milyon kişi göç etmek zorunda bırakılmıştır. Her yıl 5.6 milyon insan yaşam çevrelerini terk etmektedir. Sadece Suriye'deki savaş nedeniyle ülkemize 4 milyondan fazla sığınmacının yerleştiği tahmin edilmektedir. Doğal afetlerden son on yılda tüm dünyada 1.7 milyar insan etkilenirken, 700 000 kişi hayatını kaybetmiştir” dedi.TRAFİK KAZASINDA 7427 KİŞİ ÖLDÜSağlıksız kentleşmenin de kaynaklık ettiği iklim değişikliğine bağlı olarak 3455 sel, 2689 fırtına, 470 kuraklık ve 395 aşırı sıcak dalgası olayının kaydedildiğini belirten Girişken, ”İnsan yapımı felaketlerden Çernobil'in (1986) etkileri hala gündemde olmasına karşın üçü ülkemizde olmak üzere toplam 154 yeni nükleer santralin yapımı planlanmaktadır. Ülkemizde inşaat, madencilik ve tarım gibi sektörlerde güvencesiz çalışma koşulları nedeniyle 2017 yılında 2006 çalışan ve 2018 yılının ilk altı ayında 907 çalışan hayatını kaybetmiştir. Son bir yılda yaşanan 1.202.716 trafik kazasında 7.427 yurttaşımız hayatını kaybetmiştir” diye konuştu.EN KÖTÜ 3 ÜLKE ARASINDA‘Gelir eşitsizliği tüm dünyada son 30 yılın en yüksek düzeyine ulaşırken: yarısı çocuk olan 1.3 milyar birey yoksullukla mücadele etmektedir’ diyen Girişken, “Türkiye, sağlık, eğitim ve yaşam standartları yoksunluk koşullarına göre, OECD üyesi ülkeleri arasında sosyal ve gelir eşitsizlik oranı en yüksek dördüncü ülkedir. Ülkemiz, yüzde 28.5 yoksulluk oranı ve en yoksul ile en zengin arasında 15,2 kat fark ile gelir adaletsizliği bakımından da en kötü üç ülke arasında yer almaktadır. İmar barışı adı altında, kentlerimizin kıyıları, sit alanları, orman alanları, tarım arazileri, meraları büyük bir saldırı ile karşı karşıya bırakılmış ve kentlerimiz üzerindeki baskı ve tehditlerin artmasına geniş bir zemin hazırlanmıştır” dedi.SAĞLIKLI VE GÜVENLİ ÇEVREDE YAŞAMA HAKKI ENGELLENİYORKaçak yapıların yasal hale getirildiğini ve devlet eli ile plansız ve uygun olmayan yapılanmaların teşvik edildiğini söyleyen Girişken, “Toplumumuzda adalet anlayışını zedeleyen, toplumsal adalet kavramlarını yerle bir eden, planlama kavramının önemine inanmayan ve toplumun her alanda süregelen yasa dışılığı bu kez kent mekanında meşrulaştıran bir anlayış ile kentlerin geleceğe sağlıklı, güvenli, yasal ve nitelikli bir şekilde hazırlanması engellenmektedir. Sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşama hakkını engelleyen; yapılı çevreyi, tarihi ve doğal dokuyu tahrip eden ve kültürel değerleri yozlaştıran politikalar yakın dönem merkezi ve yerel yönetim uygulamalarının temelini oluşturmaktadır. Bu politikaların önünde engel olarak görülen nitelikli mimarlık ve planlama hizmetleri ise kısa zamanda ve çok sayıda yapı üretilmesi baskısıyla önemsizleştirilmekte, mesleki haklar kısıtlanmaktadır” dedi.GAZİANTEP EN PAHALI ŞEHİRTürkiye'nin önemli kültürel ve ekonomik merkezlerinden bir tanesi olan Gaziantep'te de Türkiye genelini yansıtan bir tablonun hakim olduğunu ifade eden Girişken, ”Kontrolsüz ve spekülatif imar politikaları sonucunda Gaziantep uzun süre Türkiye'nin en hızlı emlak fiyat artış oranlarından bir tanesinin gerçekleştiği il olmuş, yüksek getiri sağlayan arsa yatırımları sebebiyle sayısız park, yeşil alan, mera, tarım alanı imara açılarak geri dönülmez şekilde kaybedilmiştir.Bugün geldiğimiz noktada Gaziantep, Türkiye'nin en pahalı kentleri arasında yer almaktadır. Yaşam kalitesi, eğitim, sağlık, ulaşım, güvenlik gibi alanlarda geridedir. TÜİK'in en son 2016'da güncellediği "İllerde Yaşam Endeksi”ne göre Gaziantep tüm iller içerisinde 60.sırada yer almaktadır. Aynı endekse göre Gaziantep yaşam memnuniyetinde 54. sırada, çalışma hayatı kalitesinde 64, gelir ve birikimde 65, eğitimde 67 ve sağlıkta 70. sırada yer almaktadır” dedi.ÇELİŞKİ VARGaziantep’in gastronomi kenti seçilmesi, yaratıcı şehirler ağına dahil edilmesinin tek başına hiç bir anlamı olmadığını dile getiren Girişken, “Eğitimde 67. sırada bir kentin kültür başkenti seçilmesi yaratıcı kentler ağına seçilmesi bize çok çelişkili geliyor. Bu konularla ilgili ne yazıkkı hiç bir şey yapılmıyor. Öncelikle sorunun var olduğunu kabullenmemiz gerekiyor. Soruna teşhis konulduktan sonra tedavi edilebilir ama henüz biz o aşamaya geçmedik” dedi.BU YAPININ SONUNA YAKLAŞILDIKent meclislerinde artık imar ağırlıklı yapının sonuna yaklaştığımızı belirten Girişken, “ Artık daha farklı konuların gündeme gelmesi gerekiyor. Daha farklı konuların gündeme gelmesi daha farklı yerel yönetim anlayışının gelmesine ihtiyaç var. Mimar mühendis plancılar başta olmak üzere bir çok uzmanın, esnafın, halkın gerçek anlamda temsil edileceği bir meclis, belediye yönetimin oluşmasını arzu ediyoruz” dedi.LATİF BEYİN CANI SAĞOLSUNMimarlar Odası olarak zamanlarını imar planlarına itiraz ederek harcamak istemediklerini, ama ne yazıkki büyükşehir başta olmak üzere tüm belediyelerin bu yönde bir politika sergilediğini belirterek şöyle konuştu:”Cok fazla sayıda imar değişikliği ve mahkeme tarafından iptal edilen imar değişikliğini tekrar aynı haliyle meclis gündemine taşınması gibi bir durumla karşı karşıyayız. Latif beyin canı sağolsun. Doğru bizim itirazlarımız klasikleşti, çünkü yapılan imar işlemleri klasikleşmiş vaziyette. İster istemez karşılıklı olarak sürekli yazışma halindeyiz” dedi.BELEDİYELER ARSA SATIŞLARINDA CİDDİ GERİLEMELER YAŞIYOR‘Önümüzdeki dönemde imar spekülasyonları ile ilgili belediyelerin emlakçılık yaparak gelir elde etmesi yöntemiyle şehri yönetmesi pek mümkün görünmüyor’ diyen Girişken, “Artık o hava değişti. Ve biz önümüzdeki dönemlerde itirazların imar tadilatlarınında azalacağını, itirizlarında azalacağını öngörüyoruz önümüzdeki dönemde. Çünkü artık belediyelerin son yaptığı taşınmaz ihalelerine bakmak yeterlidir. Belediyeler arsa satışlarında ciddi gerilemeler yaşamaya başladılar. Eskiden talebe yetişemezken şu anda çıkardıkları yerlerde bazen satış hiç olmayabiliyor. Ya da birkaç firma ne fiyat verirse onun karşılığında arsa ve taşınmaz satışı gerçekleşiyor. Belediyelerin artık bu yöndeki politikalarını güncellemesi gerekiyor” şeklinde konuştu.Meral KINACILAR