Değineceğim bu konuya, bir çoğunuz belki dudak bükerek bakabilirsiniz. Ama bir gün THY kanalıyla yurtdışından bir paket veya küçük büyük kargonuz gelecek olursa, o zaman bu söylediklerimin önemini daha iyi anlarsınız... Efendim doğrusunu söylemek gerekirse ben de bilmiyordum, yurt dışından THY yoluyla Gaziantep'e gönderilen küçük- büyük kargoların, sahipleri tarafından Adana'ya gitmek ve oradan alınmak zorunda kalındığını... Şaka yaptığımı filan sanmayın, koskoca Gaziantep'imizin koskoca havalimanına kargo bölümü yapılmamış... Hani tıpkı monte yapılması unutulan ILS cihazı gibi.. Böylece yurtdışından Gaziantep'e gönderilen paketleri almak için herkes Adana'ya gidiyormuş.. Üstelik Adana'nın bu kargo işinin yüzde 70'ini Gaziantep oluşturuyormuş.. Görüyormusunuz şehrimizin düşürüldüğü içler acısı durumu.. Bu uygulamadan herhalde en çok sanayi ve ticaret odalarının muzdarip olması gerekir, ama niye bu konuda harekete geçilmemiş, doğrusu şaşırdım.. Yaptığım araştırmada Kargo binası için öyle büyük bir yapıya ihtiyaç yokmuş. Aslında eski bina bu iş için çok uygunmuş ama bunun büyük bölümü PTT'ye tahsis edilmiş. Şimdi 200 m2'lik alan boştaymış ama yetmezmiş. Yapılacak tek iş, 400 m2'lik alana dört duvar çevirip üstünü kapatmakmış.. Ancak bunu bana anlatanlar, "Eğer Gaziantep'in sahibi olsa bunlar bir hafta içinde gerçekleşir. Ne yazık ki herkes kendi derdinde, memleketi düşünen yok" diye konuşuyor.. Yine aldığım bilgiye göre THY kargo binası için Şanlıurfa'yı planlıyormuş, buraya yaptıkları takdirde, Gaziantepli'ler olarak yurtdışından gelen paketleri veya kargoları, ya Adana, ya da Şanlıurfa'ya gidip alacağız.. Milletvekillerimize ve oda başkanlarımızın dikkatine sunuyorum. EĞİTİM GİBİ SAĞLIK'TA İYİ DEĞİLİZ

Eğitim konusunun farklı yüzüne geçen hafta değinmiştim. Çok sayıda mail aldım. Aynı zamanda telefonla arayıp bilgi verenlerde oldu. Hastalık aslında çok ciddi boyutlarda. Ama teşhis ve tedavi konusunda birleşenler, aynı performansı neşteri vurmaya kadar götüremiyor. Çünkü yetki karmaşası veya yetkililerin ilgisizlik hastalığı burada başlıyor.. Tıpkı sağlık konusunda olduğu gibi.. Eğitimde hala derslik ortalamamızın 56, bunun Şehitkamil'de 69 olduğunu söylersem gerisini belirtmeye gerek yok sanırım. Kaldı ki hala kenar semtlerdeki bir çok okullarda, çocuklarımız 80-90 kişilik sınıflarda eğitim görüyorlar.
Peki sağlıktaki durum ?
Belki son günlerdeki gelişmeler ve büyük emekler sonucu açılan kanser hastanesi, bazıları için iyi yerlerdeyiz düşüncesini getirebilir. Hatta Sayın Valimize bu sevinçle "sağlık merkezi olduk" açıklamasını bile yaptırabilir... Ama sağlıkta tıpkı milli eğitimde olduğu gibi Türkiye'nin yüzde 45 gerisinde olduğumuzun görülmesi lazım. Uzman hekim sıralamasında Türkiye'de 41. sırada, pratisyen hekim sıralamasında ise yüzde 57'inci sırada olduğumuzun bilinmesi gerekir. Bakın içiniz kararmasın ama Türkiye ortalamasında 369 kişiye bir yatak düşerken, Gaziantep'te bu rakmam hemen büyüyor ve 533 kişiye bir yatak düşüyor.. Yani işin açıkçası, Gaziantep sağlık merkezi değil, merkezin yanında sağlık ocağı gibi... Hastanelerimiz var diyoruz ama 60 yılında yapılan devlet hastanesi ile 70'li yıllardaki SSK hastanesine, son yıllarda 500 yataklı üniversite hastanesi ve 150 yataklı doğum hastanesi eklenebilmiş. 16 yıldır bir trafik hastanesini bitirememişiz. Eğitim araştırma hastanesi için yer aranıyor ama bulunamıyor... Bunların dışında özel hastaneler gündeme girmiş. Allah muhtaç etmesin ama, şu anda hangi hastaneye gitseniz boş yatak bulmak imkansız gibi.. Unutulmasın, bu hastaneler sadece Gaziantep il ve ilçelerinde yaşayanlara değil, çevre illerden gelenlere de hizmet veriyor...
Yani işin özü, gerek eğitimde, gerekse de sağlıkta günlük politikalar yerine temele inmek gerekir diye düşünüyorum.. Aksi takdirde eğitimdeki düşüşümüzün, iyi gibi gösterilmek istenen sağlıkta daha da kötü olacağını söylemek durumundayım.. KAYNAK USTALARI KURS İÇİN MARAŞ'A GİDİYOR

Anlaşılan bugün Gaziantep'imizin kanayan yaralarını dile getirmek zorunda kaldım... Biliyorsunuz şehrimize doğalgaz geliyor. Bunun alt yapısı için firmalar hazırlıklarını yapıyor. Ama bu konuda kalifiye eleman yönünde bir eksikliğimiz daha ortaya çıktı. Doğalgaz için en önemli unsur olan boruların montesinde, kaynakçının rolü çok büyük. Çünkü küçük bir ihmal, basit bir işlem hepimizin can güvenliğini tehlikeye atabilir.. Ama gelin görün ki, şehrimizde doğalgaz harekatını başlatanlar, işin bu yönünü görememişler.. Sanırım odalarda farkına varamamış.. Can alıcı noktadaki usta eksikliği yaşanıyor.. Görülen o ki, Gaziantep'te yeterli sayıda kaynakçı yok. Olsa bile doğalgaz konusunda yetersizler. İşte bu eksikliği giderme yolunda ne vilayet, ne belediyelerimiz ne üniversitemiz ne de odalarımız herhangi bir girişimde bulunmamış. Her zaman olduğu gibi yine Kahramanmaraş bu işe uyanmış ve "doğalgaz sıhhı tesisatçılık kursu" açmış. Haliyle şehrimizdeki firmalar, kaynakçılık ve doğalgaz için gerekli sıhhı tesisatçılık yönünde geliştirmek istedikleri elemanlarını hergün bu kente göndermek zorunda kalmış. Maraş'a o kadar rağbet artmış ki, şu anda 3 olan kursiyer grubu 4'e çıkartılmış..
Teşvik sonrasını iyi değerlendiren Kahramanmaraş, komşusunun bu zafını da iyi değerlendirmiş ve paraların kendisine akmasını sağlamış.. Aslında henüz geç kalınmış değil, acaba şehrimizi yönetenler bu konuyla ilgilenirmi, bunu ilerleyen günlerde göreceğiz.. İMAM HATİP ÖNÜNDEKİ PARKTAKİ TEHLİKE

Bu çevrede oturanlar çok rahatsız. Yapılan bir park var, önceleri hepsi sevinmiş, ama şimdilerde burasının korku yeri olmasından dolayı şikayetçiler. Çünkü bu parkı tinerciler mesken tutmuş. Gündüz çocuklarını, akşam saatlerinde ve geceleri ise gelip geçen insanları çevirip para istiyor ve tehdit ediyorlarmış. Aynı durum Kılınçoğlu parkında da geçerliymiş.. Yetkililerin dikkatine sunuyorum. ŞEHİT AİLELERİ YEMEĞİ GERÇEKLEŞMEDİ

Hatırlarsanız geçtiğimiz haftalarda merkezi Ankara'da olan bir derneğin şehrimizde paralı davetiye sattığı ve kendisini çalışma bakanlığında çalışıyor gösteren, Belgin isminde bir bayanın işyerlerine telefon açarak davetiye almaları için manevi baskı yaptığını yazmıştık. Emniyet Müdürlüğü konuyla ilgilendi ve yapılan incelemelerde usulsüz işlemler tesbit etti. Haliyle bu dernek yöneticileri geri adım attı. Ama olan 80 milyon liraya bilet alanlara oldu. Çünkü Aralık ayının 9'unda 5 yıldızlı bir otelimizde yapılması vadedilen yemek iptal edildi. SAHTE ÖĞRETMENLERE PARA VERMEYİN

Sahtekarlığın her türlüsünü deneyenler bu kez, öğretmen kılığına girip, işyerlerine giderek "okulumuzda özürlüler için cihaz alındı, müdürümüzün selamı var, sizinde biraz katkı sağlamanızı istiyor" dediklerini yazmış ve emniyet yetkililerini uyarmıştık. Polis harekete geçti, şimdi sıra sizlerde. Böyle diyerek yanınıza gelenleri biraz oyalayın ve polise haber verin.. CENAZE ARABASI SİREN ÇALAR MI ?

Meğer çalarmış. Hem de trafiği alt üst edecek kadar ortalığı karıştırırmış.. Cumartesi günü öğle saatlerinde Grand otelin bulunduğu kavşakta boş olduğu gözlenen ve sürekli siren çalan cenaze arabası herkesi çılgına döndürdü. Tabii trafiği de mahvetti. Bazı araçlar birbirine sürtünmek zorunda kaldı. Arayan okurlarımız, cenaze arabasının niye siren çaldığını merak ediyor. Biz de mezarlık müdürüne soruyor ve "cenaze arabası niye siren çalar?" diyoruz...

Hepinize iyi haftalar