JAPONYA DEPREMİ İNŞALLAH DERS OLUR

Teknolojinin en gelişmiş ülkelerinden birisi olan Japonya'daki deprem ve sonrasındaki yaşananları, yine teknoloji sayesinde görüp öğreniyoruz. İliklerimizi donduran görüntülerin acaba 10 da biri ülkemizde olsa ne olurdu diye söylemeden edemiyoruz. Hakikaten bırakın 8.9 şiddetini, 6 veya 7 şiddetindeki depremlerde, hele sonrasındaki Tsunami'de halimiz nice olur dersiniz..Binalarımızın yüzde 75'nin depreme dayanıksız olduğunu artık herkes biliyor. İnşaat sektöründeki üçkağıtçılık almış başını gidiyor. Devletin en düşük fiyatı verene ihale ettiği o inşaatların nasıl yapıldığını kendileri de biliyor ama, kimse ses çıkarmıyor. Biz elini kolunu sallayanın gazeteci olduğundan şikayet ederken, şimdi iş inşaat sektörüne sıçradı..Hatta onlar gazetecileri de geçti..Bir bina yapmak için diplomaya bile gerek duyulmaz hale gelindi..Şehri donanımsız, bilgisiz, gecekondu bile yapma bilgisinden yoksun inşaatçıların işgal ettiğini hepimiz biliyoruz..Ne yazık ki gerçek inşaatçı aç kalıyor, sahteleri ve üç kağıtçıları köşeyi dönüyor. Şu okul inşaatlarına bir göz atın yeter. Devlet inşaatlarını inceleyin kafi..Zaten depremlerde ilk yıkılan bu binalar olmuyormu? İşte televizyonlarda görüyoruz, Japonya da binalar beşik gibi sallanıyor yine birşey olmuyor. Onları mahveden denizden gelen Tsunami oldu. Bizde ise bina acızık kıpırdasa, Allah göstermesin olacakları söylemeye dilim varmıyor..Umarım ders alırız. Umarım aklımızı başımıza toplarız..

EN FAZLA BAŞVURUNUN OLDUĞU SEÇİM

Milletvekilliğinin ne kadar önemli olduğunu partilere başvuru sayılarından anlayabiliyoruz.. Özellikle bu seçimde aday adaylarının sayısındaki artış dikkate değer.. Öncelik haliyle iktidar partisinde..
AK Parti'de başvuru için bugün son gün.. Toplam sayı mevcut milletvekilleriyle birlikte sanırım 100'ü bulacak gibi.. Her milletvekili aday adayı 3 bin genel merkeze, 3 bin Tl'de il başkanlığına ödeyecek. Kadınlar bu rakamın yarısını verecek, engelliler ise para ödemeyecek.. AK Parti'de yıllardır temayül yöntemiyle ön sınavdan geçecek olan tüm aday adayları için karar genel merkezde verilecek.. Pazar günü yapılacak olan temayülde yaklaşık 2 bin üyenin oy kullanacağı sanılıyor.
MHP'de rakamlar düşük. Bin Tl. genel merkeze yatırılacak ve aday adayı olunacak. Başvurular bugün başlayacak ve 21 Mart'ta sona erecek.
CHP'de ise büyük bir ihtimalle adaylar, mevcut üyelerin oylarıyla belirlenecek.. Aldığım bilgilere göre partide üye sayısı 17 binler civarında.. Bunun 10 bininin oy kullanmasına mutlak gözle bakılıyor. Eğer genel merkez bu yönde karar alırsa, parti binbir türlü dedikodunun döndüğü ortamdan kurtulmuş olacak.
Böylece yıllardır delegeye teslim olan aday adayları, bu sayede derin bir of çekecek. Bu gelişme biraz delege yönlü seçilmeyi garantileyecek kişilere ters gelecek ama, doğrusunu söylemek gerekirse bu sayede partide herkesin önü açılmış olacak. Yıllardır önü tıkanan birçok genç aday ile birlikte kadınlar da cesaret bulacak.. CHP'de yaklaşık 10 bin parti üyesinin oy kullanacağı düşünülürse, en fazla oy alan kişinin adaylığına fazla leke sürülemeyecek. Eğer delege yöntemiyle belirlenirse, o zaman daha önceki seçimlerde olduğu gibi, oyun içinde oyun dönecek, bu da partiye gerçekten gönül vermiş insanların moralini bozacak...

AK Parti'de aday adaylarının isimleri konusunda fazla yorum yapmaya gerek yok.. Hepsi de Milletvekilliği yapacağına inanıyorsa, kendisini yeterli görüyorsa, o donanımlara haiz olduğuna inanıyorsa, o zaman kimsenin söyleyeceği söz olamaz.
Bu konuda daha önce de yazmış ve görüşlerimi dile getirmiştim. Benim düşüncem, milletvekilliğine aday olan kişilerin, hasbelkader meclise gittiğinde, velevki partisi iktidar olduğunda, hükümette Bakanlık yapabilecek vasıflara sahip olup olmadığına inanması.. Veya mecliste önemli işler yapacağına vatandaşları inandırması.. Kenti için yeni projeler üretme konusunda, sorunları çözüm yönünde çalışacağına yönelik inandırıcı mesajlar verebilmesi..
Doğrusunu söylemem gerekirse, şu ana kadar görebildiklerim kadarıyla bu vasıflara sahip kişileri saydığımda, bunların bir elin parmaklarını, hatta biraz zorlayacak olursam 6-7'yi geçmeyecek şekilde olduğunu görmek elbette beni üzüyor.. Kaldı ki o isimlerin listeye girip girmeyeceği de meçhul.. Çünkü bu işin içinde farklı hesaplar yattığını biliyorum.. İşin teşkilat yönü var. Ankara ayağı var. Genel merkez destekli olanı var. Cemaatin önereceği veya isteyeceği adaylar var.. Yani var oğlu var.. Her ne kadar bu kez Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın daha önce de dile getirdiğim gibi seçici olacağını bilsem de, yine de il teşkilatlarının bu yönde ağırlıklarını koyması gerektiğini ifade etmeliyim..

KÖY YOLLARINA TABELA KONULUYOR

Geçen hafta yazmış ve köy yollarında levha olmadığını dile getirmiştim. Şehrimizde köylere gitmek isteyenlerin sıkıntı çektiğini, bunları bizahiti yaşadığımı söylemiş ve yetkilileri görev çağırmıştım..
Bu konuda il genel meclis Başkanı Ömer Nasuhi Güleç duyarlı davrandı ve köy yollarıyla ilgili çalışmaları olduğunu söyledi. Şehrin birçok bölgesindeki köy yollarının hepsinin de yön levhasına kavuşturulacağını söyleyen Güleç'e teşekkür ediyor ve biran önce bu sorunun çözülmesini bekliyorum.

Hepinize iyi haftalar