Referandum süreciyle emareleri iyice gün yüzüne çıkmaya başlayan MHP içindeki Fetullahçı yapılanmanın neden olduğu çatlak giderek derinleşmeye başlıyor. Hâlbuki MHP?yi Milliyetçi ideolojiden arındırarak hızla merkeze çekmeye çalışan anlayış Fetullaha doğru kayışında sosyo-siyasal maddi alt yapısını dünden oluşturmaya başlamıştı. Bugün yaşanan kırılma noktası ise düne göre sonuç, sona giden yolda ise bir başlangıçtır. Ülkücü hareketi lağveden, MHP?yi Türk Milliyetçiliğinden arındırarak içini boşaltan ve Amerikan Merkeziyetçiliğine hapseden sabotajlar zinciri, sadece Aksiyoner Milliyetçilik açısından değil, Türk Devletinin ve Türk Milletinin kendi Milli coğrafyası içindeki konumu açısından da hayati önem taşıyan bir dönemeçte. Okurlarımız hatırlayacaktır, yıllar önce tarafımdan kaleme alınmış bulunan ?ABD, MHP?nin karasularında Ne Arıyor?? başlıklı yazımda benzer arızai halleri istikbale ışık tutacak bir şekilde belirtmiş ve uyarılarda bulunmuştum. Bu konunun devamı mahiyetinde bulunan ve birbirini besleyen Amerikancılık ve Fetullahçılık sessiz ve derinden giderek MHP?yi ilk etapta bölerek etkisizleştirmeyi, nihai hedefte ise tamamen ele geçirerek ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır. Zira küresel efendilerin öngördüğü ?Yeni Dünya Düzeni?nde? Türk Milliyetçiliği diye bir ideolojiye ve Mustafa Kemal adlı bir önderin düşünsel varlığına ihtiyaç ve tahammül yoktur. Nitekim 22 Eylül 2010 tarihinde NTV?de yapılan bir televizyon programına katılan MHP Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı Fetullah-MHP ilişkisinde saygının giderek azalmaya başladığına vurgu yaparak, Türk Milliyetçiliğine rağmen okyanus ötesindeki Neo-con siyasetinin azdırdığı Fetullahçılıkla ilişkilerinde bir suç üstü yaşamıştır. Hüseyin Gülerce?nin açılımıyla geçmişte bütün siyasal partileri desteklediği varsayılan Hoca Efendi?nin ANAP?tan, DYP?ye ve hatta DSP?ye kadar uzanan bu zincirin son halkasında AKP?nin ölümcül ve bitirici vuruşu gerçekleştirdiği anlaşılıyor. Paçacı-Gülerce diyaloğunu okumayı başaranlar Fetullah Gülen?in MHP?yi kullanmaya devam edeceğini, ancak ittifakı AKP?yle yapacağını görecektir. Bir bardak suda kopartılan fırtınanın yada memnuniyetsizliğin yaydığı ağır havanın nedeni işte burasıdır. Eğer MHP Genel Merkezi düşüncesinde ve kamuoyuna verdiği mesajlarda samimi ise Fetullahçılıkla Milliyetçilik arasındaki çizgiyi kalınlaştıracaktır. Çünkü Türk milliyetçiliğine bağlılık ve saygı bu eylemi kaçınılmaz bir görev saymaktadır. Zira Fetullahçılıkla-Amerikancılık birbirleriyle örtüşür. Ancak Fetullahçılıkla Milliyetçilik birbirini reddeder. Fetullahçı olanlar aynı zamanda Türk Milliyetçisi ve MHP?li olamazlar. Atatürk Devrimcisi ve CHP?li olanların fetullah?a sempati duymasını ve onu saygıyla karşılamasını beklemek nasıl bir saftoriklikle izah buluyorsa, MHP polit bürosu ile MHP tabanı arasındaki fikir ve duygu yoğunluğu anlamındaki giderek alenileşen çatlak aynı şekilde izah edilebilir.(Devam Edecek)