24 Kasım Öğretmenler Günü'ne buruk bir şekilde uyandığını belirten Meryem Kalender, "Buruk ta başlasanız, haksızlığa da uğrasanız bu meslek öyle bir meslek ki, aksine, öfkeye, nefrete yer olmadan bir an önce öğrencilerime, okuluma kavuşayım, yarım kaldığım yerden ideallerimi gerçekleştireyim gibi bir düşünce içinde oluyorsunuz" diyor.SUÇUM ATATÜRKÇÜ VE CUMHURİYETÇİ OLMAKMeryem Kalender, öğrencilerinden aldığı telefonlarla buruk başladığı günün mutluluğa dönüştüğünü belirtirken, "Öğrencilerimi çok özledim. Öğrencilerimizi 24 saat düşünen biziz. Onlarda beni arıyorlar. Bu anlamlı güne yüreğimde acı bir burukluk ile başladım. Her telefonda gözlerim doldu, sesim buğulandı. Asla karamsar değilim. Benim suçum insanları sevmek. Benim suçum Atatürkçü ve Cumhuriyetçi olmak. Her sene Atatürk köşesini, Cumhuriyet köşesini hazırlamak. Suçum buysa, ben ömür boyu suçumu çekmeye razıyım" diye konuştu.ONLAR DA SİYAH ÇELENK BIRAKTIÖğretmenliğin kutsal bir meslek olduğunu belirten Kalender, kendisini en fazla üzen şeyin, açığa alma, ihraçların belli bir kritere dayatılmaması olduğunu belirtiyor. Kalender, "Bir eyleme katıldı mı, katılmadı mı ayrımı yapılmıyor. Eğitim Sen'li olmak yetiyor. Bu olmamalı. O zaman Ankara'da garındaki patlama sonrası zamanın Başbakanı Ahmet Davutoğlu, eşi ve konsoloslar da siyah çelenk bıraktı" şeklinde konuştu. HABER MERKEZİ