MAMEDAĞA

Hazreti Yuvalama

Artı evde duramaz oldum. Bu Ayyuş beni seypleyip duruy. Safi govaley evden.

Neymiş bayram temizlee ediymiş. La bizi garantinaya aldı nerdeyse. Misafir odası gurtarılmış bölge ilan edilig. Ayag basameyg. Gapısını da kitleyig. Daa bi de bize uluslararası nota veriy; Deng girin baalım goleyse, gadanızı alırım sizin!!!

Zatilem ben bu misafir odasının içine gaşanıym. Hah! Gavur eziyeti ediy bize. Sahı evi bog götürüy. Bi hafta evvelden uşag devşek zar agleyig hepimiz. Sefelbellik ilan edilik. Oruya oturma, burıya girmen. Naaden çini çanak, çit çember, gapitone, örtü mörtü varsa yıhanıg. Sabah aaşam gasar suyu gohusundan madem yelkiniy. Kimyasal irezillig yaşayg taman.

Taa öbür maaleden gohu duyuluy. İşçiman antep arvatları bi gayret savaşa girmiş kimiler. Yuyana arıdana madalya dahıylar sahı...

Gurubeyi de yabmış bizim Ayyuş amma anca biblo kimi yüzüne bahıyg. Ellemek bile yasag. Bahır gazana südlü saeni dizilmiş guzu kimi yatıylar mallar. Omsuruk eddi bizi bu Ayyuş. Zerdesi sütlüsü gat gat dolaba dizilig. Gannımız içine ahıy. Bayram deel sahı ev ahalisine zulum. Mamed Mamed oldu olalı beyle zulum görmeyig.

Amma şu yuvalamaya hasdeyim. Ayyuş arvadları başına toplamış veriy hanee... Bi yandan gomşularını kesiyler, öbür yandan pıtır pıtır yuvalamayı döküyler. Hazreti yuvalama yaw. Mübarek yimek. Eskiden ıramazanda tesbah kimi kelimeyi tövhüd çeker yuvalamayı eyle yuvalarlardı. Şimdik Ayyuş, tüm yapıklı arvatları çaırmış, dedigoduynan, dağ kimi yuvalamayı bitiriy.

Bayram namazını gıldıktan hemen soona dınnaglı egmee alıp eve geliym. Ayyuş HAŞŞ deyin naneyi çıırdıy üssüne yuvalamanın. Şareli aş da yanında. Topak antep böberi de olunca muhteşem üçlü tamamlanmış oluy. Vur malın gözüne. Orucu dutanın bayramı bu. Dutanların yüzü ağ ossun, bayramınız şimdiden möbarek ossun. Acı ben 1 ay tatile gediym Ayyuşnan. Haberiz olaa...Yohumm!

KIRMIZI YEMENİ

Henüz yeni uyanmıştı. Annesi onu ekmek almaya gönderdi. Artık okula gidebilecek yaşa gelmişti. Dar dehlizlerden mahallenin ekmekçisine ulaştı. Taze ekmek kokusu tüm sokağı büyülemişti. Dört tane tırnaklı ekmek istedi fırıncıdan. Ve alıp eve doğru yürürken bir tanesini yere düşürdü. Hemen yerden kaptı ekmeği ,üç defa öptü, üç defa alnına koydu...

Üç defa öptü ekmeği ve üç defa alnına götürdü...

Bir daha tekrarladım bunu, çünkü kulaklarda yankılanmasını istedim. Yitirilen o kadar haslet ve unutulan o kadar çok değer var ki...

Nimete saygının bundan daha güzel ifadesi olamaz sanırım. Çocuk yüreğimizle ilk aklımıza gelen o ekmeği yerden alıp öpüp, bağrımıza basmak olurdu. Çok kıymetliydi. Ekmek emekti. Yokluktan varlıktı. Ve bazen parayla bile bulunamayacak kadar azdı. Ekmeğin karneye bağlandığı günler...

Her şeyin bir değeri bir kıymeti ve ona gösterilen bir saygısı vardır. Kolay elde edilemeyen her şey saygı görür. Hürmet edilir. Bozuk para gibi harcanamaz. Tüketilemez kolayca...

Rahmetli babam küçükken kilimci çırağıymış. Bir dönem her Gaziantepli bu sektörde çalışmış. Hiç unutmam bir anısını yıllarca anlattı durdu;

Haftalığını alıp hep nineme verirmiş. O da koca herif(Dedem) parayı yemesin diye babamın yastığının içine gizliden dikermiş. Sanırım babam on iki yaşlarındayken ninem ona bayramlık bir çift kırmızı yemeni almış. Ve bu babamın ilk ayakkabısıymış. Bayram sabahı büyük bir heyecanla yemeniyi giyip mahalle arkadaşlarıyla top oynamaya dalmış. Babam yemenisine kıyamamış. Onu çıkarıp taşın dibine koyup yalın ayak maça devam etmiş. Arada bir gözüyle yemenisi kontrol ediyormuş. Ve maçın heyecanı ile bir an dalmış ve bakmış ki kırmızı yemeni kayıp... Çalmışlar!

Ağlaya ağlaya eve gelmiş. Bir daha alınacak yemeni parası yok ki... Yıllarca bu hatırasını anlattı durdu. Her seferinde sanki ilk kez anlatıyormuş gibi hüzünlü ve ağlamaklıydı. Yokluk deyip boynunu bükerdi...

Ne zaman Arasaya insem, bir yemenici görsem, gözlerim kırmızı bir çift yemeniyi arar...

Çöp nedir bilmeyen bir toplumdan, çöp evlerde yaşayan garipliklere döndük.

Gaziantep tarihini ve mirasını tüketiyor! Kanaat toplumu olmaktan çıktık lüks içinde yaşıyoruz. Tek gözlü evlerde altı kişi yaşarken, şimdi 250 metre kare evde yalnız yaşayan sefillere döndük.

Geçen ceviz büyüklüğünde dolu yağmıştı değil mi?

HARBİDEN

Spor barış, dostluk ve kardeşliktir. Bazen böyle slogan üretirler ya. Gerçeklikten uzak üniforma gibi söylemler. Slogan tamam da icraat nedir ki? Doğduğum günden bu yana sporun içindeyim. Küfürden, kavgadan, düşmanlıktan ve vahşi rekabetten başka bir şey görmedim. Baksana sözde büyük iki kulübün başkanlarının birbirlerine etmedik bir tek küfürleri kaldı. Öbür hafta maçları var. Bir kan dökülürse buradan suç duyurusunda bulunuyorum. Taraftarı tahrik eden aha işte bunlar!

GÜNÜN YİMEE

Yuvalama, Şaareli Aş, Topak Antep Böberi

BÖÖN DOĞANLAR

Oolansa Gız Abdo Gızsa İyneci Zekiye

CUMA DEYİŞİ

Faziletlerin üstünü, sana gelmeyene gitmen, vermeyene vermen ve kötülük edene iyilik etmendir. Hz. Muhammed(SAS)