Anne ve Babamız farkında olmadan "hayalindeki çocuğu" yaratmaya çalışır, çocuğu

şekillendirir ama çocuğu bastırdığını ve baskıladığını bilemez ve göremez. Bastırılan çocuk, Anne ve Babanın onayını almak için yaşamaya başlar. İşte tüm bu sürecin devamında çocukta ''değersizlik'' duygusunun yüklenmesine ve yaşanmasına neden olur.

''Değersizlik'' duygusu verilerek yetiştirilmiş çocuk, ergenlik döneminde yaratılan bu boşluğu doldurmak için madde bağımlılığı, teknoloji bağımlılığı gibi acı olayların kucağına düşer. Veya yetişkin olduklarında para, mal, mülk, statü, başarı gibi parametrelere sahip olmak adına didinir durur. Çünkü bu olgulara sahip olduğunda daha çok değer göreceğini ve sevileceğini düşünür. Yani dışa bağlı (dış kaynaklı) mutluluklar yaratma çabası içine girer. Çünkü gerçek sevginin ve değer duygusunun dış kaynaklı değil, içten beslenmesi ve büyütülmesi gerektiğini bilmiyordur, öğretilmemiş öğrenememiştir.

Velhasıl bir Sosyolog olarak değil, her şeyden öte bir İnsan, bir Anne olarak çocuklarınıza bu kötülüğü yapmayın! Onlara önemli ve başarılı olmayı değil, değerli ve mutlu olmayı öğretin. Değerli ve mutlu olmayı öğrenme yolunda ilerleyen çocukların var olduğu o yollarda buluşalım.’

Okuyucumuz soruyor: ‘Uyuşturucu madde bağımlılığı nedir? Etkileri nelerdir? ‘ diye. Madde bağımlılığı, vücudun işlevlerini olumsuz yönde etkileyen maddelerin kullanılması, bundan dolayı zarar görüldüğü hâlde bu maddelerin kullanımının bırakılamamasıdır. Bağımlı, madde kullanımına ara verdiğinde yoksunluk belirtileri yaşar. Zamanla madde kullanım sıklığını ve dozunu artırır.