GEÇMİŞ OLSUN, AMA!Ligin son haftasının en önemli maçlarından biriydi Konya-Gaziantep karşılaşması.Her türlü iddianın havada uçuştuğu bir ortamda iki takımın futbolcusu olmak herhalde en zor işlerden biriydi.Antep için korkulan olmadı.Soru işaretli tek pozisyon 6. dakikada Affanou'nun kolları açık pozisyonda topa dokunuşuydu.Penaltı verilebilir miydi Konya lehine? Verilebilirdi.Sonrası Gaziantep için sıkıntılı bir süreç olurdu ama.Zira takımın havasını kime sorduysak "bunalım"la benzer açıklamalar yapıldı. Belli ki çok gergin gelmişler.Gol yedikten sonra nasıl toparlar, işi lehlerine nasıl çevirirlerdi, muamma..Maç seyri de Gaziantep için pek içaçıcı değildi.Konya, "herkes kendi yoluna" der gibiydi. 7 eksikle sahaya çıkmış olmalarına karşın, uzunca bir süre tek kale oynadılar.Gaziantep'e bu durumda kontratak fırsatları gerekiyordu ki, goller de böyle geldi zaten.Hasagiç'in 72. dakikada Ömer'in kale direği dibinden vurduğu kafa şutuna müdahalesi müsabakanın kader anıydı denebilir. Mükemmel çıkardı ve takımını ipten aldı.Konya'nın herhangi bir sıkıntısının bulunmaması da büyük avantajdı elbette ki, ona rağmen ikinci golden sonra taraftarının gösterdiği tepki de dikkat çekiciydi.Böyle bir maçın tekniği taktiğinin fazla bir önemi yok elbette.Gaziantep de tıpkı diğer takımlar gibi ligde olmayı hak eden, lige yakışan bir takım.Elbette böyle bir noktaya gelmek istemezlerdi.Gelindi, yaşandı, kazasız belasız bitti.Tıpkı diğer kulüpler gibi onlar da gelecek sezonun planlamasını doğru dürüst yapmak zorundalar.Gerçekçi, akılcı, stratejik..Ve asla kimseye dayanmadan.Herkese duman attıran, Gaziantep deplasmanına soğuk terler döktürerek, dizleri titreterek rakiplerinin gelmesini sağlayan bir takım kurulamaz mı?Rahatlıkla olur..Ama bunun için sadece sevmek yetmez..İnsan bazen severken de "üzebilir"Akıl şart!